HELEZONLAŞMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



HELEZONLAŞMAK harflerini içeren 6 harfli 32 kelime bulunuyor. 6 harfli HELEZONLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ŞEHNAZ16, MAHZEN14, MAŞLAH14, AŞHANE13, HAKEZA13, HAŞLAK13, ŞAHANE13, OHLAMA12, AMAZON11, OKŞAMA11, OLAMAZ11, ONAŞMA11, AZONAL10, MEŞALE10, ZAMANE10, AŞKALE9, KALLEŞ9, KAŞANE9, KAZAEN9, ŞALLAK9, ŞELALE9, ŞEKLEN9, KALOMA8, OKLAMA8, ONAMAK8, ALLAME7, ELAMAN7, ELEMAN7, KEMANE7, MAKALE7, MEALEN7, OLANAK7


ALLAME (Kelime Kökeni: Arapça ʿallāme)


[sıfat]
  • Çok ve derin bilgisi olan, çok bilgili

    Tarihî zihniyet taşımak için tarihçi olmak şart değildir. İlmî düşünebilmek için allame olmak şart olmadığı gibi. - Sabahattin Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allame kesilmek

Birleşik Kelimeler: allameicihan


ELAMAN (Kelime Kökeni: Arapça elamān)


[ünlem]
  • Bezginlik ve sızlanma anlatan bir söz

    Dostlardan, yemişlerden, Hıristaki Pasajının güllerinden, zambaklarından elaman! - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elaman çekmek
  • elaman demek


ELEMAN (Kelime Kökeni: Fransızca élément)


[isim]
  • Öge

    Eskilerin şiirde pek bol kullanmaktan hoşlandıkları elemanlardan birisi de teşbihti. - Asaf Halet Çelebi

[matematik]
  • Kümeye ait varlıklardan her biri

Birleşik Kelimeler: eleman sayısı, ara eleman, öğretim elemanı, yapı elemanı


KEMANE (Kelime Kökeni: Farsça kemāne)


[isim] [müzik]
  • Keman ve kemençe yayı
[müzik]
  • Bir tür halk çalgısı
[denizcilik]
  • Ağaç gemilerde talimarın üst ucundaki kıvrım

Birleşik Kelimeler: kemane balığı, kemane çekme, kabak kemane


MAKALE (Kelime Kökeni: Arapça maḳāle)


[isim]
  • Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazısı

Birleşik Kelimeler: başmakale


MEALEN (Kelime Kökeni: Arapça meʾālen)


[zarf] [eskimiş]
  • Anlamca

    Yalvarsam, mealen iyilik de kötülük de dönücüdür diyen Yaradan'ın bu kanunu üzerinde düşünür müsün? - Emine Işınsu


OLANAK


[isim]
  • İmkân

    Olanakların, olasılıkların bir sonu bulunabilirdi belki zamanla. - Yusuf Atılgan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • olanak sağlamak (veya tanımak)


KALOMA (Kelime Kökeni: İtalyanca caloma)


[isim] [denizcilik]
  • Demir atmış bir geminin zincirinin su içindeki bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaloma etmek (veya vermek)


OKLAMA


[isim]
  • Oklamak işi

ONAMAK


[-i]
  • Bir işi doğru ve uygun bulmak, tasvip etmek

AŞKALE


[isim]
  • Erzurum iline bağlı ilçelerden biri

KALLEŞ (Kelime Kökeni: Arapça ḳallāş)


[sıfat]
  • Sözünde durmayıp bir işin yüzüstü kalmasına yol açan

    Gene gülümsüyordu ama artık kalleş bir hınç vardı gülümseyişinde. - Tarık Buğra


KÂŞANE (Kelime Kökeni: Farsça kāşāne)


[isim] [eskimiş]
  • Büyük, süslü köşk, saray vb. yapı

    Akrabalarıyla kâşaneler kurarak nasıl yerleştikleri hiç kimsenin gözünden kaçmıyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


KAZAEN (Kelime Kökeni: Arapça ḳażāʾen)


[zarf] [eskimiş]
  • Kazara

ŞALLAK


[sıfat]
  • Çıplak
[isim] [halk ağzında]
  • Giyimine özen göstermeyen kimse

Birleşik Kelimeler: şallak mallak