He ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler



HE harfleri ile başlayan 5 harfli 30 kelime bulunuyor. Başında HE olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "he ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde He olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

HEDEF17, HEVES16, HERİF15, HELVA15, HESAP14, HEMPA14, HENÜZ14, HEPSİ14, HEYBE13, HEMZE13, HERZE12, HEZEL12, HEZEN12, HERTZ12, HECİN12, HEYET11, HEDER11, HEDİK11, HELİS10, HELME10, HEMEN10, HEKİM10, HERKE9, HERİK9, HELAK9, HELAL9, HELEN9, HELİK9, HELKE9, HEREK9


HERİK


[isim] [hayvan bilimi]
  • Karadeniz'in geçit bölgelerinde yetiştirilen, beyaz renkli, kaba ve karışık yapağılı bir tür koyun

HELAK (Kelime Kökeni: Arapça helāk)


[isim]
  • Ölme, öldürme, yok etme, yok olma
[mecaz]
  • Bitkin bir duruma gelme veya getirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • helak etmek
  • helak olmak


HELAL (Kelime Kökeni: Arapça ḥalāl)


[sıfat] [din bilgisi]
  • Dinin kurallarına aykırı olmayan, dinî bakımdan yasaklanmamış olan, haram karşıtı
[zarf]
  • Kurallara, geleneklere uygun olarak

    Helal kazanılmış para.

[isim] [mecaz]
  • Nikâhlı eş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • helal etmek
  • helal olmak
  • helal olsun
  • helal süt emmek

Birleşik Kelimeler: helalühoş, helalzade


HELEN (Kelime Kökeni: Fransızca hellène)


[isim]
  • Grek

HELİK (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [halk ağzında]
  • Duvar örülürken büyük taşların arasına konulan ufak taşlar

HELKE (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [halk ağzında]
  • Bakırdan yapılan bakraç, kova

    Kalfalar, dükkân sahipleri, çıraklar, su dolu helkeleriyle dükkânlarından fırlıyor. - Orhan Kemal


HEREK (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Asma, fasulye vb. sarılgan bitkilerin tutunması için yanlarına dikilen sırık, ispalya

HELİS (Kelime Kökeni: Fransızca hélice)


[isim] [matematik]
  • Bir silindirin ana doğrularını sabit bir açı altında kesen eğri

HELME (Kelime Kökeni: Arapça helīme)


[isim]
  • Fasulye, pirinç, buğday vb. taneler kaynatıldığında nişastanın çökelmesiyle oluşan koyu sıvı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • helme dökmek
  • helme gibi


HEMEN (Kelime Kökeni: Farsça hemān)


[zarf]
  • Çabucak

    Bugün yarın Kayseri'den haber gelir zaten. Hemen gideriz. - Nazım Hikmet

[sıfat]
  • Çok

    Onun hemen yanında duran küçük kız başını önüne eğmiş, alt dudağını sarkıtmış, kırmızı ojeli parmaklarını kucağında kavuşturup taş kesilmişti. - Elif Şafak

Birleşik Kelimeler: hemen hemen


HEKİM (Kelime Kökeni: Arapça ḥakīm)


[isim]
  • İnsanlardaki hastalıkları teşhis ve onları ilaçlarla veya bazı araçlarla tedavi eden kimse, doktor, tabip

    Hekim hastasına ve çevresine karşı sorumludur, mesleğe ancak and içerek girebilir. - Azra Erhat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hekimden sorma, çekenden sor

Birleşik Kelimeler: hekimbaşı, hekimevi, başhekim, düz hekim, Lokman Hekim, ön hekim, uzman hekim, veteriner hekim, aile hekimi, diş hekimi, ruh hekimi


HEYET (Kelime Kökeni: Arapça heyʾet)


[isim]
  • Kurul

    Heyet ve miralay Galip Bey huzura girdiler. - Necip Fazıl Kısakürek

[eskimiş]
  • Gök bilimi
[eskimiş]
  • Biçim, kılık, dış görünüş

Birleşik Kelimeler: heyet raporu, umumi heyet, fasıl heyeti, hakem heyeti, ihtiyar heyeti, istişare heyeti, köy ihtiyar heyeti, mütevelli heyeti, tahrir heyeti, teftiş heyeti


HEDER (Kelime Kökeni: Arapça heder)


[isim] [eskimiş]
  • Karşılığını alamama, boşa gitme, ziyan olma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • heder etmek
  • heder olmak


HEDİK


[isim] [halk ağzında]
  • Kaynatılmış buğday, bulgur, mısır vb. şeyler

HERZE (Kelime Kökeni: Farsça herze)


[isim] [eskimiş]
  • Saçma söz

    Yatık Emine misin, Yanık Emine mi, her ne herze ise bana onun lüzumu yok. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • herze yemek

Birleşik Kelimeler: herzevekil