HAYVANİYET Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



HAYVANİYET harflerini içeren 5 harfli 34 kelime bulunuyor. 5 harfli HAYVANİYET kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EYVAH17, HAVYA17, VAHİY17, HAVAİ15, HAVAN15, İHVAN15, NAHİV15, VAHİT15, AYEVİ13, AYVAN13, EYVAN13, YAHEY13, YAVAN13, HAYTA11, HANAY11, HANYA11, HATAY11, HAYAT11, NEHİY11, TAVAN11, VATAN11, YAHNİ11, HİTAN9, İHATA9, TAHİN9, TENHA9, YANAY9, YAYAN9, YATAY9, ENAYİ7, NİYET7, TENYA7, TAYİN7, ATİNA5


AT


[isim]
  • Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ata arpa yiğide pilav
  • ata binen nalını, mıhını arar
  • ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
  • ata da soy gerek, ite de
  • at, adımına göre değil adamına göre yürür
  • ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
  • ata et, ite ot vermek
  • ata eyer gerek, eyere er gerek
  • at at oluncaya kadar sahibi mat olur
  • at beslenirken kız istenirken
  • at binenin, kılıç kuşananın
  • at binicisine göre kişner
  • at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
  • at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
  • at gibi
  • atı alan Üsküdar'ı geçti
  • atı atasıyla, katırı anasıyla
  • atım tepmez, itim kapmaz deme
  • atına bakan ardına bakmaz
  • atın bahtsızı arabaya düşer
  • atın dorusu, yiğidin delisi
  • atını sağlam kazığa bağlamak
  • atın ölümü arpadan olsun
  • atın ürkeği, yiğidin korkağı
  • atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
  • at ile avrat yiğidin bahtına
  • at izi it izine karışmak
  • at koşturacak kadar
  • at koşturmak
  • atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
  • atla deve değil
  • atlarını itlerini nallamak
  • atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
  • atlar tepişir, arada eşekler ezilir
  • at nalı kadar
  • at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
  • at oynatmak
  • at ölür, itlere bayram olur
  • at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
  • at pazarında eşek osurtmuyoruz!
  • atta, avratta uğur vardır
  • attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
  • attan inip eşeğe binmek
  • at var, meydan yok
  • at yedi günde, it yediği günde
  • at yiğidin yoldaşıdır

Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı

[kimya]
  • Astatin elementinin simgesi

ENAYİ


[sıfat] [argo]
  • Fazla bön, avanak, et kafalı, budala

    İyice buldum kafayı, sen daha bulmadıysan enayisin. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: enayi dümbeleği


NİYET (Kelime Kökeni: Arapça niyyet)


[isim]
  • Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat

    Ama benim asıl niyetim eski sevgilisinin adını öğrenmek. - Ahmet Ümit

[din bilgisi]
  • Namaz kılmaya, oruç tutmaya ve abdest almaya karar verip başlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • niyet çekmek
  • niyet etmek
  • niyet tutmak

Birleşik Kelimeler: art niyet, hüsnüniyet, iyi niyet


TENYA (Kelime Kökeni: Fransızca ténia)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Şerit

Birleşik Kelimeler: sığır tenyası


TAYİN (Kelime Kökeni: Arapça taʿyīn)


[isim]
  • Ne olduğunu anlama, gösterme, belirtme, kararlaştırma

    Yola devam edilmesini tayin için sordu. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tayin etmek
  • tayini çıkmak

Birleşik Kelimeler: açıktan tayin


HİTAN (Kelime Kökeni: Arapça ḫitān)


[isim] [eskimiş]
  • Sünnet etme

İHATA (Kelime Kökeni: Arapça iḥāṭa)


[isim] [eskimiş] [askerlik]
  • Kuşatma
[mecaz]
  • Kavrayış, anlayış

    Biz zengin burjuvalıkla değil, irfan ve ihatamızla övünüyoruz. - Asaf Halet Çelebi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ihata etmek


TAHİN (Kelime Kökeni: Arapça ṭaḥīn)


[isim]
  • Öğütülmüş susamın koyu sıvı durumu

Birleşik Kelimeler: tahin helvası, tahin rengi


TENHA (Kelime Kökeni: Farsça tenhā)


[sıfat]
  • Issız
[eskimiş]
  • Yalnız, tek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tenha kalmak


YANAY


[isim] [matematik]
  • Bir cismin düşey kesiti, profil
[jeoloji]
  • Katmanları gösteren kesit

Birleşik Kelimeler: yanay doğrusu, yanay düzlemi


YAYAN


[sıfat]
  • Yürüyerek giden

    Genç atlı ve yayan ihtiyar uzaktan uzağa seslendiler. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]
  • Bilgisiz

    Arkadaş bu konuda pek yayanmış.

[zarf]
  • Yürüyerek, yaya

    Ben oraya kadar yayan gidemem, gurbetten memlekete yayan dönülmezdi. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: yayan yapıldak


YATAY


[sıfat] [matematik]
  • Durgun bir su yüzeyine veya zemine paralel, düşey doğrultusuna dikey olan, ufki

    Sıvıların yüzü hep yatay olur.

Birleşik Kelimeler: yatay geçiş, yatay seren


HAYTA


[isim] [tarih]
  • Osmanlıların ilk dönemlerinde eyalet askerlerinin uç boylarında görevli sınıflarından biri
[sıfat] [mecaz]
  • Başıboş, bir baltaya sap olamamış, apaş, serseri

    Ötedeki masada birtakım hayta gençler cıvık cıvık gülüşüyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[isim]
  • Toroslarda yaşayan bir Yörük aşireti

HANAY


[isim] [halk ağzında]
  • İki ve daha çok katlı ev

HANYA (Kelime Kökeni: (Girit Adası'nda bir şehir))


[isim]
  • `Bir işin gerçek yönünü anlayarak aklı başına gelmek, akıllanmak` anlamındaki Hanya'yı Konya'yı anlamak (veya bilmek, görmek) deyiminde geçen bir söz

    Âdeta sanatı icabı az çok bön, Hanya'yı Konya'yı bilmez, kaldırılmaya elverişli karakterde bir rol almış. - Haldun Taner

    Tekrar ediyorum, sende eşeleyici bir zekâ var. Er veya geç Hanya'yı Konya'yı anlayacaksın. - Orhan Kemal