HAYLAZLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



HAYLAZLIK harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli HAYLAZLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAYIZ15, HIZLA13, HAZIK13, LAHZA12, HALAY11, HAYAL11, KAHYA11, YALIZ11, YAZIK11, HAKLI10, YALAZ10, AZLIK9, AHLAK9, ALLAH9, HALKA9, KAZIL9, AYLIK8, LAYIK8, AYLAK7, KALYA7, KALAY7, YALAK7, ALLIK6


ALLIK


[isim]
  • Al olma durumu

    Yanaklarının allığından kinaye, ona alyanak lakabını takmışlar. - Sermet Muhtar Alus


AYLAK


[sıfat]
  • İşsiz, boş gezen, avare (kimse)

    Develer daylak / Sevenler aylak / Sen kimin yârisin / Her yanın oynak - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aylak adam işidir
  • aylak olmak


KALYA (Kelime Kökeni: Arapça ḳalya)


[isim]
  • Sadeyağ ile pişirilen bir tür kabak veya patlıcan yemeği

KALAY


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 50, atom ağırlığı 118,7, yoğunluğu 7,29 olan, 232 °C'de eriyen, gümüş beyazlığında, kolay işlenebilen, yumuşak bir element (simgesi Sn)
[mecaz]
  • Aldatıcı görünüş
[argo]
  • Sövme, küfür

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalayı basmak

Birleşik Kelimeler: kalaybalık, kalayhane


YALAK


[isim]
  • Hayvanların su içtikleri taş veya ağaçtan oyma kap

    Bir de hayvanları sulamak için yalak vardı. - Halikarnas Balıkçısı

[coğrafya]
  • Buz yalağı
[sıfat] [halk ağzında]
  • Boşboğaz, söz taşıyan

Birleşik Kelimeler: buz yalağı


AYLIK


[isim]
  • Birine, görevi karşılığı olarak veya geçimi için her ay ödenen para, maaş

    Ordu ve hükûmet aylıklarımızın bir kısmıyla altın alırdık. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Bir ay içinde olan

    Aylık ücretin ödenmesi de garip bir biçim almıştı. - Adalet Ağaoğlu

[sıfat]
  • Bir ay süren, mahiye

    Aylık iş.

[sıfat]
  • Ayda bir kez yapılan veya çıkan

    Aylık toplantı. Aylık rapor. Aylık dergi.

[sıfat]
  • Belirli aydan beri var olan

    Üç aylık çocuk.

[zarf]
  • Bir ay için

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aylığa geçmek
  • aylık almak
  • aylık bağlamak
  • aylık vermek

Birleşik Kelimeler: onbiraylık, üç aylık, emekli aylığı


LAYIK (Kelime Kökeni: Arapça lāyiḳ)


[sıfat]
  • Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan

    Sevilmeye o herkesten fazla layıktır. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • layığını bulmak
  • layık görmek
  • layık olmak


AZLIK


[isim]
  • Az olma durumu

    Bu hususlardaki vesikaların azlığı maalesef ancak küçük bir ipucu üzerinde yapılan tahminlerden ibaret kalıyor. - Asaf Halet Çelebi


AHLAK (Kelime Kökeni: Arapça aḫlāḳ)


[isim]
  • Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre

    Ahlak düzelmeden hiçbir şey düzelmez. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: ahlak bilimi, ahlak dışı, ahlak yasası, ahlak zabıtası, ilmiahlak


ALLAH (Kelime Kökeni: Arapça allah)


[isim]
  • Kâinatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık, Tanrı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • Allah!
  • Allah'a (bin) şükür
  • Allah'a bir can borcu var
  • Allah'a emanet
  • Allah'a emanet ol (veya olun)
  • Allah'a ısmarladık
  • Allah'a yalvar
  • Allah'ın adamı
  • Allah'ın belası
  • Allah'ın bildiği kuldan saklanmaz
  • Allah'ın binasını yıkmak
  • Allah'ın cezası
  • Allah'ından bulsun
  • Allah'ın emri
  • Allah'ın evi
  • Allah'ın gazabı
  • Allah'ın günü
  • Allah'ın hikmeti
  • Allah'ını seversen
  • Allah'ın işine bak
  • Allah'ın kulu
  • Allah'tan
  • Allah'tan kork!
  • Allah'tan korkmaz
  • Allah'tan umut kesilmez
  • Allah (binbir) bereket versin
  • Allah (seni) inandırsın
  • Allah (veya Allah'ı) var
  • Allah acısını unutturmasın
  • Allah akıl fikir (veya akıllar) versin
  • Allah Allah!
  • Allah aratmasın
  • Allah artırsın
  • Allah bağışlasın
  • Allah bahtından güldürsün
  • Allah bal mumu yakana bal mumu, yağ mumu yakana yağ mumu verir
  • Allah bana, ben de sana
  • Allah belasını versin
  • Allah beterinden saklasın (veya esirgesin)
  • Allah bilir
  • Allah bilir ama kul da sezer
  • Allah bir dediğinden başka sözüne inanılmaz
  • Allah bir yastıkta kocatsın
  • Allah büyüktür
  • Allah canını alsın
  • Allah cezasını vermesin (veya versin)
  • Allah dağına göre kar verir
  • Allah derim
  • Allah dirlik düzenlik versin
  • Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz
  • Allah dört gözden ayırmasın
  • Allah düşmanıma vermesin
  • Allah ecir sabır versin
  • Allah eksik etmesin
  • Allah eksikliğini göstermesin
  • Allah emeklerini eline vermesin
  • Allah esirgesin (veya saklasın)
  • Allah etmesin
  • Allah gecinden versin
  • Allah göstermesin
  • Allah gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı açar
  • Allah hakkı için
  • Allah Halil İbrahim bereketi versin
  • Allah hayırlı etsin
  • Allah herkesin gönlüne göre versin
  • Allah hoşnut olsun
  • Allah için
  • Allah iki iyilikten birini versin
  • Allah iyiliğini (veya layığını) versin
  • Allah kahretsin
  • Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış
  • Allah kavuştursun
  • Allah kazadan beladan saklasın
  • Allah kerim
  • Allah kısmet ederse
  • Allah korusun (veya saklasın)
  • Allah kulundan geçmez
  • Allah kulunu kısmeti ile yaratır
  • Allah kuru iftiradan saklasın
  • Allah manda şifalığı versin
  • Allah mübarek etsin
  • Allah müstahakını versin
  • Allah ne verdiyse
  • Allah ömürler versin
  • Allah övmüş de yaratmış
  • Allah rahatlık versin
  • Allah rahmet eylesin
  • Allah rızası için
  • Allah sabırlı kulunu sever
  • Allah sağ gözü (veya eli) sol göze (veya ele) muhtaç etmesin
  • Allah selamet versin
  • Allah senden razı olsun
  • Allah seni (veya sizi) inandırsın
  • Allah sevdiğine dert verir
  • Allah son gürlüğü versin
  • Allah sonunu hayır etsin
  • Allah taksiratını affetsin
  • Allah tamamına erdirsin (veya eriştirsin)
  • Allah tekrarına erdirsin
  • Allah utandırmasın
  • Allah vere de
  • Allah verince kimin oğlu, kimin kızı demez
  • Allah verirse el getirir, sel getirir, yel getirir
  • Allah vermesin
  • Allah versin
  • Allah yarattı dememek
  • Allah yazdı ise bozsun
  • Allah yürü ya kulum demiş
  • Allah zihin açıklığı versin
  • Allah ziyade etsin

Birleşik Kelimeler: Allah aşkına, Allah taksimi, Allah vergisi, Allah yapısı, Allahualem, Allahuteala, evelallah, evvelallah

[isim] [mecaz]
  • Herhangi bir işte başarılı olmuş, en üst dereceye ulaşmış kimse

    Amerika'da kaçakçılığın allahları vardır. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allahı çok, insanı az bir yer


HALKA (Kelime Kökeni: Arapça ḥalḳa)


[isim]
  • Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember

    Belinde uzun gümüş halkalarla asılı gümüş anahtarları vardı. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Çember biçiminde olan
[spor]
  • Yerden yüksekliği ayarlanabilen aralıklara asılı iki halatın uçlarına takılan 18 santimetre çapında, 28 milimetre kalınlığında tahta veya deri kaplı iki demir halkadan oluşan asılma araçlarından her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • halka olmak

Birleşik Kelimeler: halka dizilişli, halka oyunları, halka yay, nişan halkası, yıl halkası


KAZIL


[isim]
  • Kıldan bükülmüş, çuval dikmekte kullanılan ip, sicim

HAKLI


[sıfat]
  • Hakka uygun, doğru, yerinde

    Fakat aşkta ne hak ne haklı ne haksız ne de bir hakikat vardır. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • haklı bulmak
  • haklı çıkmak
  • haklı olmak
  • haklı söz, haksızı Bağdat'tan çevirir


YALAZ


[isim] [halk ağzında]
  • Alev

    Hâlâ parıldayan hafif bir yalaz aydınlığında eşyalar vakit vakit olduğundan daha fazla büyüyüp küçülüyor. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalaz yalaz yanmak


HALAY


[isim]
  • Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde genellikle davul ve zurna eşliğinde toplu olarak oynanan bir halk oyunu

    Davullar dövüldü, zurnalar halay havaları üfürdü, düğün dernek kutlandı. - Nezihe Araz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • halay çekmek (veya tepmek)

Birleşik Kelimeler: Acem halayı