HAVUÇ harflerinden oluşan 14 kelime bulunuyor. HAVUÇ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Havuç kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
HAVUÇ19
4 Harfli Kelimeler
AVUÇ14, ÇUHA12
3 Harfli Kelimeler
HAV13, VAH13, ÇAV12, HAÇ10, AHU8
2 Harfli Kelimeler
AV8, HU7, AH6, HA6, UÇ6, AÇ5
AÇ
[sıfat]
[mecaz]
-
Gözü doymaz, haris
Ne aç adam!
[mecaz]
[zarf]
Ata Sözleri ve Deyimler
- acından kimse ölmemiş
- acından ölmek
- aç açık kalmak
- aç aç ile yatınca arada dilenci doğar
- aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez
- aç at yol almaz, aç it av almaz
- aç ayı oynamaz
- aç bırakmak
- aç doymam, tok acıkmam sanır
- aç doyurmak
- aç elini kora sokar
- aç esner, âşık gerinir
- aç gezmektense tok ölmek yeğdir
- açın gözü ekmek teknesinde olur
- açın imanı olmaz
- açın karnı doyar, gözü doymaz
- açın koynunda ekmek durmaz
- açın kursağına çörek dayanmaz
- açın uykusu gelmez
- aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun
- aç ile eceli gelen söyleşir
- aç kalmak
- aç köpek fırın deler
- aç kurt aslana saldırır
- aç kurt gibi
- aç kurt yavrusunu yer
- aç ne yemez, tok ne demez
- aç susuz kalmak
- aç tavuk kendini arpa ambarında sanır
- aç, yanından kaç
Birleşik Kelimeler: aç açına, aç biilaç, açgöz, aç karnına, gözü aç, karnı aç
AH
[isim]
[ünlem]
[ünlem]
-
(a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz
Ah başım!
Ata Sözleri ve Deyimler
- ah alan onmaz
- ah almak
- ah çekmek
- ah etmek
- ahı çıkmak
- ahını almak
- ahını yerde koymamak
- ahı tutmak
- ahı yerde kalmamak
- ah yerde kalmaz
Birleşik Kelimeler: ah vah, ahuvah
HA
[ünlem]
[bağlaç]
[bağlaç]
[edat] [kaba konuşmada]
[teklifsiz konuşmada]
-
(ha:) Soru bildiren bir söz
Sen de geldin ha?
Ata Sözleri ve Deyimler
- ha babam (ha)
- ha babam de babam
- ha bire
- ha deyince
- ha gayret
- ha şöyle
- ha şunu bileydin
[kimya]
-
Hahniyum elementinin simgesi
UÇ
[isim]
[sıfat]
-
Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, ekstrem
[tarih]
-
Türk devletlerinde genellikle sınır boylarındaki eyalet ve sancak
Ata Sözleri ve Deyimler
- ucu (herhangi birine) dokunmak
- ucu bucağı olmamak (veya görünmemek)
- ucu bucağı yok (veya kayıp)
- ucunda (bir şey) bulunmak
- ucundan tutmak
- ucunu bulmak
- ucunu kaçırmak
- ucu ortası belli olmamak
- uç vermek
Birleşik Kelimeler: uç beyi, uçkurutan, uç uca, uçtan uca, ucu açık, ucu kapalı, ucu ucuna, artı uç, aşırı uç, eksi uç, ileri uç, orta uç, ayakucu, ayak ucu, baş ucu, cirit ucu, göz ucu, ipucu
HU
(Kelime Kökeni: Arapça hū)
[isim]
[ünlem]
-
`Neredesin, bana bak` anlamlarında, genellikle kadınlar tarafından kullanılan bir seslenme sözü
[eskimiş]
-
Dervişler arasında kullanılan bir seslenme sözü
Ata Sözleri ve Deyimler
AHU
(Kelime Kökeni: Farsça āhū)
[isim] [hayvan bilimi]
[sıfat] [mecaz]
-
Güzel, ince, zarif (kadın)
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: ahududu, ahu gözlü, ahu parçası
AV
[isim]
[mecaz]
-
Tuzağa düşürülen, kendisinden yararlanılan kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
- ava çıkmak
- ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz
- ava giden avlanır
- av avlanmış, tav tavlanmış
- av avlayanın, kemer bağlayanın
- av vuranın değil, alanın
Birleşik Kelimeler: av dönemi, av hayvanı, av köpeği, av mevsimi, av sezonu, av tezkeresi, av yasağı, sökün avı, sürek avı, sürgün avı
HAÇ
(Kelime Kökeni: Farsça hāc)
[isim] [din bilgisi]
-
Hristiyanlığın sembolü sayılan ve birbirini dikey olarak kesen iki çizgiden oluşan biçim, istavroz, put (I), salip
Ata Sözleri ve Deyimler
- haç çıkarmak
- haçı suya atma
ÇUHA
(Kelime Kökeni: Farsça çūḫa)
[isim]
Birleşik Kelimeler: çuha çiçeği
ÇAV
[isim] [eskimiş]
[isim] [halk ağzında]
-
At, eşek vb. hayvanların erkeklik organı
HAV
(Kelime Kökeni: Arapça ḫāv)
[isim]
[isim]
VAH
(Kelime Kökeni: Arapça vāh)
[ünlem]
-
`Yazık` anlamında söylenen bir söz
Birleşik Kelimeler: ah vah, ahuvah, vah vah
AVUÇ
[isim]
-
Elin parmak uçlarıyla bilek arasındaki iç bölümü, apaz, hapaz, koşam
Ata Sözleri ve Deyimler
- avucu (veya avuçları) kaşınmak
- avucuna saymak
- avucunun içi gibi bilmek
- avucunun içinde tutmak
- avucunun içine almak
- avucunu yalamak
- avuç (veya avucunu) açmak
Birleşik Kelimeler: avuç avuç, avuç dolusu, avuç içi, bir avuç
HAVUÇ
(Kelime Kökeni: Farsça hevīc)
[isim] [bitki bilimi]
-
Maydanozgillerden, koni biçimindeki etli kökü için sebze olarak yetiştirilen, iki yıllık otsu bir kültür bitkisi, yeregeçen (Daucus carota)
Birleşik Kelimeler: havuç suyu, kum havucu, yaban havucu