HAVARİLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



HAVARİLİK harflerini içeren 5 harfli 29 kelime bulunuyor. 5 harfli HAVARİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AHVAL15, HAVAİ15, HAVİL15, HAVRA15, AVLAK11, KRAVL11, KAVAL11, KAVİL11, LİVAR11, LARVA11, VİRAL11, VARAK11, VAKAR11, VARİL11, AHLAK9, AHALİ9, HALİK9, HALKA9, HAKİR9, İLHAK9, İLKAH9, İLAHİ9, İKRAH9, KARHA9, KAHİL9, KAHİR9, KİRLİ5, KİRİL5, LİRİK5


KİRLİ


[sıfat]
  • Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves
[mecaz]
  • Toplumun değer yargılarına aykırı olan

    Bu isim bana bir zamanlar İstanbul'un en kirli âlemlerinde yuvalanmış bir simayı hatırlattı. - Halit Ziya Uşaklıgil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kirliye atmak

Birleşik Kelimeler: kirli çamaşır, kirli çıkı, kirlihanım, kirlihanım peyniri, kirli kan, kirlikartopu, kirli sarı


KİRİL (Kelime Kökeni: Cyrill özel adından)


[isim]
  • Kiril alfabesi

Birleşik Kelimeler: Kiril alfabesi


LİRİK (Kelime Kökeni: Fransızca lyrique)


[sıfat]
  • Coşkun, ilhamla dolu

    Hiçbir millet Fuzuli ve Nedim ayarında iki büyük lirik şair gösteremez. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim] [edebiyat]
  • Çok etkili, coşkun, genellikle kişisel duyguları dile getiren edebiyat
[edebiyat]
  • Eski Yunan edebiyatında lir eşliğinde söylenen (şiir)

Birleşik Kelimeler: lirik şiir


AHLAK (Kelime Kökeni: Arapça aḫlāḳ)


[isim]
  • Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre

    Ahlak düzelmeden hiçbir şey düzelmez. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: ahlak bilimi, ahlak dışı, ahlak yasası, ahlak zabıtası, ilmiahlak


AHALİ (Kelime Kökeni: Arapça ahālī)


[isim]
  • Aralarında aynı yerde bulunmaktan başka hiçbir ortak özellik bulunmayan kişilerden oluşan topluluk, halk

    Mevsim daha Boğaz'ın bütün ahalisini toplayamamıştır. - Abdülhak Şinasi Hisar


HALİK (Kelime Kökeni: Arapça ḫāliḳ)


[isim] [din bilgisi]
  • Tanrı

HALKA (Kelime Kökeni: Arapça ḥalḳa)


[isim]
  • Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember

    Belinde uzun gümüş halkalarla asılı gümüş anahtarları vardı. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Çember biçiminde olan
[spor]
  • Yerden yüksekliği ayarlanabilen aralıklara asılı iki halatın uçlarına takılan 18 santimetre çapında, 28 milimetre kalınlığında tahta veya deri kaplı iki demir halkadan oluşan asılma araçlarından her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • halka olmak

Birleşik Kelimeler: halka dizilişli, halka oyunları, halka yay, nişan halkası, yıl halkası


HAKİR (Kelime Kökeni: Arapça ḥaḳīr)


[sıfat]
  • Aşağı görülen, değersiz

    O hâlde, insanın yaratılması, kendini hakir bilmesi, aşağı görmesi içindir. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hakir görmek


İLHAK (Kelime Kökeni: Arapça ilḥāḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Katma, bağlama, ekleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilhak etmek


İLKAH (Kelime Kökeni: Arapça ilḳāḥ)


[isim] [eskimiş] [biyoloji]
  • Dölleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkah etmek


İLAHÎ (Kelime Kökeni: Arapça ilāhī)


[ünlem]
  • Ey Allah'ım

    Ruhumun senden İlahi, şudur ancak emeli / Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli - Mehmet Akif Ersoy

[ünlem]
  • `Bu ne hâl, ne tuhaf` gibi şaşma, sitem bildiren bir söz

    İlahi Eda abla! Güzele bakmanın sevap olduğunu bilmez misin sen? - Necati Cumalı

[isim] [müzik] [edebiyat]
  • Tanrı'yı övmek, ona dua etmek için yazılıp makamla okunan nazım

    Bütün gün genç kızlar ilahiler söylemişlerdi. - Çetin Altan

[sıfat] [din bilgisi]
  • Tanrı ile ilgili olan, Tanrı'ya özgü olan, tanrısal, lahuti

    Bakınız ki yalnız Allah'tan olan ve ilahi olan ümidiniz ölmesin! - Ruşen Eşref Ünaydın

[mecaz]
  • Çok güzel, mükemmel

    Minarecilikte biz gerçekten ilahi bir hüner göstermişizdir. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: takdiriilahi


İKRAH (Kelime Kökeni: Arapça ikrāh)


[isim] [eskimiş]
  • Tiksinme, iğrenme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikrah etmek
  • ikrah getirmek


KARHA (Kelime Kökeni: Arapça ḳarḥa)


[isim] [eskimiş] [tıp]
  • Ülser

KÂHİL (Kelime Kökeni: Arapça kāhil)


[sıfat] [eskimiş] [biyoloji]
  • Erişkin

KAHİR (Kelime Kökeni: Arapça ḳāhir)


[sıfat] [eskimiş]
  • Kahreden, zorlayan

Birleşik Kelimeler: kahir ekseriyet