HATIRLAYIŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



HATIRLAYIŞ harflerini içeren 5 harfli 44 kelime bulunuyor. 5 harfli HATIRLAYIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HIŞIR14, HAŞIL13, HIYAR12, HAYIT12, HAYIR12, HAŞAT12, HIRLI11, HAYTA11, HALAY11, HATAY11, HAYAL11, HAYAT11, YARIŞ11, YAŞIT11, YAŞLI11, YATIŞ11, AŞIRI10, AŞILI10, HATIL10, HATIR10, HARLI10, ITRAH10, IŞTIR10, TAHIL10, YARAŞ10, ARTIŞ9, AHLAT9, HALAT9, HARTA9, RAHAT9, ŞATIR9, TIRAŞ9, TAŞLI9, TAŞIL9, TAHRA9, AYRIT8, TARAŞ8, TALAŞ8, TAŞRA8, YATIR8, ATILI7, TIRIL7, ILTAR6, TARLA5


TARLA


[isim]
  • Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası

    Denizciler aralarında, karadaki tarla sahiplerinden çok daha fazla, hem çok daha candan yardımlaşırlar. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarla açmak
  • tarlada izi olmayanın harmanda sözü (veya yüzü) olmaz
  • tarlanın taşlısı, karının (veya kadının) saçlısı
  • tarlayı taşlı, kızı kardeşli yerden almalı

Birleşik Kelimeler: tarla faresi, tarla kuşu, tarla sıçanı, bamyatarlası, çeltik tarlası, dalyan tarlası, mayın tarlası


ILTAR


[isim] [halk ağzında]
  • Çoban köpeklerinin boğazına takılan çivili demir

ATILI


[sıfat]
  • Atılmış, ertelenmiş, tehirli

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atılı bulunmak


TIRIL


[sıfat] [teklifsiz konuşmada]
  • Çıplak ve zayıf
[mecaz]
  • Parasız, züğürt

    Validenin hâli malum ... O benden tırıl... - Ercüment Ekrem Talu


AYRIT


[isim] [matematik]
  • İki düzlemin ara kesiti

    Bir küpün on iki ayrıtı vardır.


TARAŞ


[isim] [halk ağzında]
  • Tarla, bağ, bahçe vb. yerlerden toplanan üründen artakalanlar

TALAŞ


[isim]
  • Testere ile biçilen veya rende, matkap, törpü vb. araçlarla işlenen bir şeyden dökülen kırıntılar

Birleşik Kelimeler: talaş böreği, talaş kebabı


TAŞRA


[isim]
  • Bir ülkenin başkenti veya en önemli şehirleri dışındaki yerlerin hepsi, dışarlık

    Taşrada öğretmenlik ede ede saçı başı ağarmış, tatlı sözlü bir adamdı. - Halikarnas Balıkçısı

Birleşik Kelimeler: taşra ağzı


YATIR


[isim]
  • Doğaüstü gücü bulunduğuna ve insanlara yardım ettiğine inanılan kimsenin mezarı

ARTIŞ


[isim]
  • Artma işi, artım

    Bu artış nicelik bakımından olduğu kadar nitelikte de görüldü. - Metin And


AHLAT (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yaban armudu, dağ armudu (Pirus piraster)
[bitki bilimi]
  • Bu ağacın, armuda benzeyen, iyice olgunlaştıktan sonra yenilebilen yemişi
[argo]
  • Kaba adam, yol iz bilmez kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahlatın iyisini (dağda) ayılar yer

[isim] [eskimiş]
  • Bir karışım içindeki parçalar, ögeler
[fizyoloji]
  • Beden yapısının temelini oluşturan ögeler

Birleşik Kelimeler: ahlatıerbaa

[isim]
  • Bitlis iline bağlı ilçelerden biri

HALAT (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Pamuk, kenevir, Hindistan cevizi gibi bitkisel liflerin veya çelik tellerin sarılmasıyla oluşan kolların bir arada bükülmesiyle elde edilen kalın ip

Birleşik Kelimeler: halat çekme, halat fitili, halat ızgarası, halat tamburu, çelik halat, hamhalat, tel halat, açmaz halatı, baş halatı, çekme halatı, varagele halatı


HARTA


[isim]
  • `Sırasız, saygısız davranışlarda bulunmak` anlamındaki hartası hurtası olmamak deyiminde geçen bir söz

RAHAT (Kelime Kökeni: Arapça rāḥat)


[isim]
  • İnsanda üzüntü, sıkıntı, tedirginlik olmama durumu, huzur
[sıfat]
  • Üzüntü, sıkıntı ve tedirginliği olmayan

    Ben o kadar rahatım, öyle okşayıcı, huzur ve mutluluk verici tatlı rüzgâr karşısındayım ki... - Refik Halit Karay

[sıfat]
  • Sıkıntı veya yorgunluk, tedirginlik vermeyen

    Ben sana güzel ve rahat bir oda hazırlattım. - Peyami Safa

[sıfat]
  • Aldırmaz, gamsız

    Rahat adam.

[zarf]
  • Kolay bir biçimde, kolaylıkla

    İstersen beraber gidelim. Haydi al torbanı. Bir saatte rahat varırız. - Memduh Şevket Esendal

[ünlem]
  • `Hazır ol` durumunda bulunanlara, oldukları yerde serbest bir durum almaları için verilen komut

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rahata ermek
  • rahata kavuşmak
  • rahat batmak
  • rahat bırakmak
  • rahat bırakmamak (veya vermemek)
  • rahat durmak
  • rahat etmek
  • rahatı kaçmak
  • rahatına bakmak
  • rahat kıçına batmak
  • rahat olmak
  • rahat yüzü görmemek

Birleşik Kelimeler: rahat döşeği, rahat duruş, rahat rahat


ŞATIR (Kelime Kökeni: Arapça şāṭir)


[sıfat] [eskimiş]
  • Neşeli, keyifli, şen
[isim] [tarih]
  • Tören ve alaylarda padişahın, vezirin yanında yürüyen görevliler

Birleşik Kelimeler: şen şatır