HASILATLI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



HASILATLI harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli HASILATLI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HASIL11, ISLAH11, SATIH11, HALAS10, HATIL10, HASTA10, HASAT10, SALAH10, TAHIL10, AHLAT9, ALLAH9, HALAT9, ASILI8, ATILI7, SALLI7, ATLAS6, ALTLI6, LASTA6, SALTA6, SALAT6, TALAS6


ATLAS (Kelime Kökeni: Arapça aṭlas)


[isim]
  • Yüzü parlak, sık dokunmuş bir ipekli kumaş türü, saten

Birleşik Kelimeler: atlas çiçeği, atlas kemiği

[isim] [coğrafya]
  • Dünyanın, bir ülkenin, bir bölgenin fiziksel ve siyasal coğrafyası ile ekonomi, tarih vb. konularda toplu bilgi vermek için bir araya getirilmiş coğrafya haritaları derlemesi

Birleşik Kelimeler: dil atlası, gök atlası


ALTLI


[sıfat]
  • Altı olan

    Düz altlı ev iskarpinlerini çıkararak ayaklarını çekti. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: altlı üstlü


LASTA (Kelime Kökeni: Fransızca lasta)


[isim] [matematik]
  • Kuzey Avrupa'da kullanılan, 2000 kilograma yakın gemi yüklerine ve büyük miktardaki ticaret mallarına değer biçmeye yarayan kütle ölçü birimi

SALTA (Kelime Kökeni: İtalyanca salto)


[isim]
  • Köpeğin arka ayakları üzerine ayağa kalkması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salta durmak

[isim] [denizcilik]
  • Gergin duran bir halatı biraz koyuverme işi
[isim] [eskimiş]
  • Yakasız, iliksiz, kolları bolca bir tür kısa ceket

    Saltasını omzuna attı. Dışarıya çıktı. - Ömer Seyfettin


SALAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣalāt)


[isim] [din bilgisi]
  • Namaz

Birleşik Kelimeler: salatüselam


TALAS


[isim]
  • Kayseri iline bağlı ilçelerden biri

ATILI


[sıfat]
  • Atılmış, ertelenmiş, tehirli

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atılı bulunmak


SALLI


[sıfat]
  • Büyük ve geniş, sal gibi yayvan

    Sallı bir yapı.


ASILI


[sıfat]
  • Asılmış olan, asma, asık, muallak

    Bugün son kuraklığın on ikinci yılıdır / Hakanın baş ucunda bir kılıç asılıdır - Faruk Nafiz Çamlıbel

[zarf]
  • Asılmış bir biçimde

    Dostlarından birine kızdı mı onun salonda asılı duran resmini alır, ayakyolunun duvarına asar. - Salâh Birsel


AHLAT (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yaban armudu, dağ armudu (Pirus piraster)
[bitki bilimi]
  • Bu ağacın, armuda benzeyen, iyice olgunlaştıktan sonra yenilebilen yemişi
[argo]
  • Kaba adam, yol iz bilmez kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahlatın iyisini (dağda) ayılar yer

[isim] [eskimiş]
  • Bir karışım içindeki parçalar, ögeler
[fizyoloji]
  • Beden yapısının temelini oluşturan ögeler

Birleşik Kelimeler: ahlatıerbaa

[isim]
  • Bitlis iline bağlı ilçelerden biri

ALLAH (Kelime Kökeni: Arapça allah)


[isim]
  • Kâinatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık, Tanrı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • Allah!
  • Allah'a (bin) şükür
  • Allah'a bir can borcu var
  • Allah'a emanet
  • Allah'a emanet ol (veya olun)
  • Allah'a ısmarladık
  • Allah'a yalvar
  • Allah'ın adamı
  • Allah'ın belası
  • Allah'ın bildiği kuldan saklanmaz
  • Allah'ın binasını yıkmak
  • Allah'ın cezası
  • Allah'ından bulsun
  • Allah'ın emri
  • Allah'ın evi
  • Allah'ın gazabı
  • Allah'ın günü
  • Allah'ın hikmeti
  • Allah'ını seversen
  • Allah'ın işine bak
  • Allah'ın kulu
  • Allah'tan
  • Allah'tan kork!
  • Allah'tan korkmaz
  • Allah'tan umut kesilmez
  • Allah (binbir) bereket versin
  • Allah (seni) inandırsın
  • Allah (veya Allah'ı) var
  • Allah acısını unutturmasın
  • Allah akıl fikir (veya akıllar) versin
  • Allah Allah!
  • Allah aratmasın
  • Allah artırsın
  • Allah bağışlasın
  • Allah bahtından güldürsün
  • Allah bal mumu yakana bal mumu, yağ mumu yakana yağ mumu verir
  • Allah bana, ben de sana
  • Allah belasını versin
  • Allah beterinden saklasın (veya esirgesin)
  • Allah bilir
  • Allah bilir ama kul da sezer
  • Allah bir dediğinden başka sözüne inanılmaz
  • Allah bir yastıkta kocatsın
  • Allah büyüktür
  • Allah canını alsın
  • Allah cezasını vermesin (veya versin)
  • Allah dağına göre kar verir
  • Allah derim
  • Allah dirlik düzenlik versin
  • Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz
  • Allah dört gözden ayırmasın
  • Allah düşmanıma vermesin
  • Allah ecir sabır versin
  • Allah eksik etmesin
  • Allah eksikliğini göstermesin
  • Allah emeklerini eline vermesin
  • Allah esirgesin (veya saklasın)
  • Allah etmesin
  • Allah gecinden versin
  • Allah göstermesin
  • Allah gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı açar
  • Allah hakkı için
  • Allah Halil İbrahim bereketi versin
  • Allah hayırlı etsin
  • Allah herkesin gönlüne göre versin
  • Allah hoşnut olsun
  • Allah için
  • Allah iki iyilikten birini versin
  • Allah iyiliğini (veya layığını) versin
  • Allah kahretsin
  • Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış
  • Allah kavuştursun
  • Allah kazadan beladan saklasın
  • Allah kerim
  • Allah kısmet ederse
  • Allah korusun (veya saklasın)
  • Allah kulundan geçmez
  • Allah kulunu kısmeti ile yaratır
  • Allah kuru iftiradan saklasın
  • Allah manda şifalığı versin
  • Allah mübarek etsin
  • Allah müstahakını versin
  • Allah ne verdiyse
  • Allah ömürler versin
  • Allah övmüş de yaratmış
  • Allah rahatlık versin
  • Allah rahmet eylesin
  • Allah rızası için
  • Allah sabırlı kulunu sever
  • Allah sağ gözü (veya eli) sol göze (veya ele) muhtaç etmesin
  • Allah selamet versin
  • Allah senden razı olsun
  • Allah seni (veya sizi) inandırsın
  • Allah sevdiğine dert verir
  • Allah son gürlüğü versin
  • Allah sonunu hayır etsin
  • Allah taksiratını affetsin
  • Allah tamamına erdirsin (veya eriştirsin)
  • Allah tekrarına erdirsin
  • Allah utandırmasın
  • Allah vere de
  • Allah verince kimin oğlu, kimin kızı demez
  • Allah verirse el getirir, sel getirir, yel getirir
  • Allah vermesin
  • Allah versin
  • Allah yarattı dememek
  • Allah yazdı ise bozsun
  • Allah yürü ya kulum demiş
  • Allah zihin açıklığı versin
  • Allah ziyade etsin

Birleşik Kelimeler: Allah aşkına, Allah taksimi, Allah vergisi, Allah yapısı, Allahualem, Allahuteala, evelallah, evvelallah

[isim] [mecaz]
  • Herhangi bir işte başarılı olmuş, en üst dereceye ulaşmış kimse

    Amerika'da kaçakçılığın allahları vardır. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allahı çok, insanı az bir yer


HALAT (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Pamuk, kenevir, Hindistan cevizi gibi bitkisel liflerin veya çelik tellerin sarılmasıyla oluşan kolların bir arada bükülmesiyle elde edilen kalın ip

Birleşik Kelimeler: halat çekme, halat fitili, halat ızgarası, halat tamburu, çelik halat, hamhalat, tel halat, açmaz halatı, baş halatı, çekme halatı, varagele halatı


HALAS (Kelime Kökeni: Arapça ḫalāṣ)


[isim] [eskimiş]
  • Kurtuluş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • halas olmak


HATIL (Kelime Kökeni: Arapça ḫaṭīl)


[isim] [eskimiş] [mimarlık]
  • Ağırlığı yatay olarak dağıtmak ve duvarların düşey doğrultudaki çatlamalarını önlemek için yatay olarak boydan boya yerleştirilen ahşap, tuğla veya beton bağlama ögesi

    İki saattir eski, sararmış hatılları sayıyordu. - Ömer Seyfettin


HASTA (Kelime Kökeni: Farsça ḫaste)


[sıfat]
  • Hastalık, kaza veya yaralanma dolayısıyla fizik veya ruh sağlığı bozulmuş ve tedavi edilmesi gereken kimse, rahatsız

    Annem o evin önü sofalı bir odasında hasta yatıyordu. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]
  • Aşırı düşkün, tutkun

    Maç hastası.

[argo]
  • Parasız, züğürt
[teklifsiz konuşmada]
  • Zihinsel yetenekleri bozulmuş olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... hastası (olmak)
  • hasta etmek
  • hasta ol benim için, öleyim senin için
  • hasta olmak (veya düşmek)
  • hasta olmayan sağlığın kadrini bilmez
  • hastaya bakmaktan hasta olması yeğdir
  • hastaya döşek sorulmaz

Birleşik Kelimeler: hasta bakıcı, hasta hakları, hasta kâğıdı, hastane, ağır hasta, akıl hastası, kalp hastası, ruh hastası, sinir hastası