HASRETME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



HASRETME harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli HASRETME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hasretme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Hasretme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ESHAM11, HAMSE11, SEMAH11, EHRAM10, HAREM10, HASET10, SAHTE10, SAHRE10, SEHER10, AHRET9, ESMER7, ESAME7, MERES7, SEMER7, SERME7, TEMAS7, ESTER6, EMARE6, METRE6, MERET6, SETRE6, SETER6, TERME6, TERES6, TERAS6


ESTER (Kelime Kökeni: Almanca Ester)


[isim] [kimya]
  • Organik asitlerle alkollerin aralarından bir su molekülü ayrılması sonucunda verdikleri madde

EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)


[isim] [eskimiş]
  • Belirti, iz, ipucu

    Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


METRE (Kelime Kökeni: Fransızca mètre)


[isim] [matematik]
  • Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi

    İskenderun Körfezi'ne sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: metrekare, metreküp, metre sistemi, akselerometre, alkalimetre, alkolmetre, altimetre, ampermetre, anemometre, areometre, asidimetre, azotometre, barometre, bolometre, çelik metre, dansimetre, debimetre, dekametre, densimetre, desimetre, dilatometre, dinamometre, elektrodinamometre, elektrometre, fotometre, füzyometre, galvanometre, gazometre, grafometre, gramsantimetre, grizumetre, hektometre, hidrometre, higrometre, interferometre, kalorimetre, kilogrammetre, kilometre, klinometre, kolorimetre, kronometre, lüksmetre, manometre, manyetometre, mikrometre, milimetre, minimetre, odyometre, oleometre, ozonometre, ödyometre, parametre, parkmetre, pedometre, piknometre, pirometre, plüviyometre, polarimetre, radyometre, sakarimetre, sakkarometre, santimetre, sülfürimetre, şerit metre, takeometre, takimetre, takometre, taksimetre, tansiyometre, telefonometre, telemetre, termometre, voltametre, voltmetre


MERET (Kelime Kökeni: Arapça mārid)


[isim]
  • Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü

    Ben de öyle söyledim. Bırakalım artık şu meredi, dedim. - Ahmet Ümit

[sıfat] [halk ağzında]
  • Uğursuz

SETRE (Kelime Kökeni: Arapça setre)


[isim] [eskimiş]
  • Düz yakalı, önü ilikli bir ceket türü

    Müdür Bey, senelerden beri giymediği sırmalı setresini, kılıcını sandıktan çıkardı. - Memduh Şevket Esendal


SETER (Kelime Kökeni: İngilizce setter)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Uzun tüylü İngiliz köpeği

TERME (Kelime Kökeni: Farsça terme)


[isim] [halk ağzında]
  • Bir tür yaban turpu
[isim]
  • Samsun iline bağlı ilçelerden biri

TERES


[isim] [kaba konuşmada]
  • Pezevenk

TERAS (Kelime Kökeni: Fransızca terrasse)


[isim]
  • Bir yapının damında çevresi, üstü açık yer, ayazlık, taraça

    Ayrıca denize bakan bir de büyük terası vardı. - Çetin Altan

[coğrafya]
  • Seki

ESMER (Kelime Kökeni: Arapça esmer)


[isim]
  • Siyaha çalan buğday rengi
[sıfat]
  • Bu renkte olan

    Esmer yüzünün hafifçe kızardığını, gözlerinin garip bir ışıkla yanmaya başladığını görüyoruz. - Esat Mahmut Karakurt

[sıfat]
  • Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan (kimse), yağız

    Bir düğün dansında ayaklarının pırıltısını seyrettiği esmer kızla evlendi. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esmere al bağla, karşısına geç ağla

Birleşik Kelimeler: esmer amber, esmer buğday, esmer küf, esmer küfler, esmer su yosunları, esmer şeker, esmer un, barut esmeri


ESAME (Kelime Kökeni: Arapça esāmī)


[isim] [eskimiş]
  • Adlar, isimler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esamesi okunmamak


MERES


[isim] [halk ağzında]
  • Köpeğin yaşı

SEMER (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • At, eşek, katır vb. hayvanların sırtına yerleştirilen, üzerine yük bağlanan veya binilen, iskeleti ağaçtan araç

    Semere asılı bir sepeti çözüp ağacın uygun bir dalına astı. - Necati Cumalı

[jeoloji]
  • Yukaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • semeri devirmek
  • semer vurmak

Birleşik Kelimeler: hamal semeri


SERME


[isim]
  • Sermek işi
[halk ağzında]
  • Sac ekmeği

TEMAS (Kelime Kökeni: Arapça temāss)


[isim]
  • Değme (I), dokunma (I), dokunuş (I), değinti
[ruh bilimi]
  • Dokunma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temasa geçmek
  • temasa gelmek
  • temas etmek
  • temas etmek
  • temas kurmak
  • temasta bulunmak

Birleşik Kelimeler: dirsek teması