HAPŞU ile Oluşan Kelimeler (HAPŞU Kelime Türetme)



HAPŞU harflerinden oluşan 14 kelime bulunuyor. HAPŞU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hapşu kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

HAPŞU17

3 Harfli Kelimeler

HUŞ11, HAP11, PAH11, ŞUH11, ŞAP10, ŞAH10, AHU8, ŞUA7

2 Harfli Kelimeler

HU7, AH6, HA6, ŞU6, AŞ5



[isim]
  • Yemek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşını, eşini, işini bil
  • aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur
  • aş taşınca kepçeye paha olmaz
  • aş tuz ile, tuz oran ile

Birleşik Kelimeler: aş damı, aşerme, aşevi, aşhane, aş ocağı, alaca aş, katıklı aş, arabaşı


AH


[isim]
  • İlenme, beddua
[ünlem]
  • (a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz

    Ah, ne güzeldi o Direklerarası'ndaki ramazan ve donanma geceleri. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[ünlem]
  • (a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz

    Ah başım!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ah alan onmaz
  • ah almak
  • ah çekmek
  • ah etmek
  • ahı çıkmak
  • ahını almak
  • ahını yerde koymamak
  • ahı tutmak
  • ahı yerde kalmamak
  • ah yerde kalmaz

Birleşik Kelimeler: ah vah, ahuvah


HA


[ünlem]
  • İstek uyandırmak için kullanılan bir söz

    Ha göreyim seni! Ha gayret!

[bağlaç]
  • Tekrarlanarak kullanıldığında eşitlik anlamı veren bir söz

    Ha ben gelmişim ha o. Ha bağ ha bahçe ha tarla.

[bağlaç]
  • Bazen tekrarlanan bir emir kipinin tekrarları arasında yer alarak fiil ile anlatılan işin uzadığı ve bundan bıkıldığı bildirilir

    Yürü ha yürü, yol bitmiyor ki.

[edat] [kaba konuşmada]
  • Evet
[teklifsiz konuşmada]
  • (ha:) Soru bildiren bir söz

    Sen de geldin ha?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ha babam (ha)
  • ha babam de babam
  • ha bire
  • ha deyince
  • ha gayret
  • ha şöyle
  • ha şunu bileydin

[kimya]
  • Hahniyum elementinin simgesi

ŞU


[sıfat]
  • Bu kelimesine göre yerde, zamanda veya söz zincirinde biraz uzak olanı niteleyen söz

    Bu parayı da şu adrese gönderiver. - Ayla Kutlu

[zamir]
  • Biraz uzakta olan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan söz, şurası

    Bunu istemem, şunu isterim.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şu denli
  • şu günlerde (veya sırada)
  • şu kadar
  • şu kadar ki
  • şuna bak!
  • şundan
  • şunun şurası
  • şusu busu

Birleşik Kelimeler: şu açıdan, şu bakımdan, şu bu, şu hâlde, şu takdirde, şu yönden, şu yüzden


ŞUA (Kelime Kökeni: Arapça şuʿā)


[isim] [eskimiş] [fizik]
  • Işın

Birleşik Kelimeler: şua tedavisi


HU (Kelime Kökeni: Arapça hū)


[isim]
  • Tanrı
[ünlem]
  • `Neredesin, bana bak` anlamlarında, genellikle kadınlar tarafından kullanılan bir seslenme sözü
[eskimiş]
  • Dervişler arasında kullanılan bir seslenme sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hu çekmek (veya demek)


AHU (Kelime Kökeni: Farsça āhū)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Ceylan
[sıfat] [mecaz]
  • Güzel, ince, zarif (kadın)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahu gibi

Birleşik Kelimeler: ahududu, ahu gözlü, ahu parçası


ŞAP


[isim]
  • İstekle öperken çıkan ses

    Şap diye elinden öptü.

Birleşik Kelimeler: şap şap

[isim] [kimya]
  • Alüminyum ve potasyum sülfatından veya amonyum alüminyum sülfatından oluşan, sıcak suda eriyen, tadı buruk, antiseptik bir madde

    Tevekkeli dememişler: Kırkyıllık şap olur mu, şeker? - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şapa oturmak
  • şap gibi
  • şap gibi donmak (veya kalmak)
  • şap gibi yanmak

Birleşik Kelimeler: şaphane, Şaphane, şap hastalığı, şap taşı, kızılşap

[isim] [mimarlık]
  • İnce kum ve çimentoyla yapılan düzgün döşeme sıvası

ŞAH (Kelime Kökeni: Farsça şāh)


[isim] [tarih]
  • İran veya Afgan hükümdarı
[sıfat]
  • Benzerlerine oranla en üstün, en güzel, en iyi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şahken şahbaz olmak

Birleşik Kelimeler: şah beyit, şah damarı, şah mat, şahmeran, şahmerdan, şahtere, ahım şahım

[isim]
  • Atın, ön ayaklarını yerden keserek arka ayakları üstünde ayakta durması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şaha kalkmak


HUŞ


[isim] [bitki bilimi]
  • Gürgengillerden, kerestelik bir ağaç cinsi (Betula)

HAP (Kelime Kökeni: Arapça ḥabb)


[isim]
  • Kolayca yutulabilmesi için toparlak duruma getirilmiş ilaç

    Doktorlar hap, banyo ve perhiz tavsiye etmiş. - Burhan Felek

[argo]
  • Bir içimlik afyon

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hapı yutmak

Birleşik Kelimeler: yaldızlı hap, ertesi gün hapı, ertesi sabah hapı

[isim]
  • Çocuk dilinde yiyeceği yutma sesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hap etmek


PAH (Kelime Kökeni: Farsça pāḫ)


[isim] [eskimiş]
  • Eğik olarak kesilmiş kenar

ŞUH (Kelime Kökeni: Farsça şūḫ)


[sıfat]
  • Neşeli ve serbest (kadın)

    O kadar oynak, o kadar şuh, o kadar cana yakın kadındı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


HAPŞU


[isim]
  • Hapşırırken çıkan ses