HAPAZ ile Oluşan Kelimeler (HAPAZ Kelime Türetme)



HAPAZ harflerinden oluşan 13 kelime bulunuyor. HAPAZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hapaz kelimesinin anlamı nedir? Hapaz ile başlayan kelimeler. İçinde hapaz olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

HAPAZ16

4 Harfli Kelimeler

PAHA12, APAZ11, AZAP11, HAZA11

3 Harfli Kelimeler

HAP11, PAH11, HAZ10, AHA7, AZA6

2 Harfli Kelimeler

AH6, HA6, AZ5


AZ


[sıfat]
  • Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı

    Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[zarf]
  • Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aza çoğa bakmamak
  • aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
  • aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
  • az ateş çok odunu yakar
  • az bulmak
  • az buz olmamak
  • az değil
  • az gelmek
  • az görmek
  • az günün adamı olmamak
  • azı çoğa saymak (veya tutmak)
  • az kaldı (veya kalsın)
  • az kaz, uz kaz, boyunca kaz
  • az olsun, uz olsun
  • az söyle, çok dinle
  • az tamah çok ziyan getirir
  • az veren candan, çok veren maldan
  • az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur

Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından

[eskimiş] [kimya]
  • Azot elementinin simgesi

AZA (Kelime Kökeni: Arapça aʿżā)


[isim]
  • Üye

    Komşu gencine yüz vermemiş, çocuklu bir mahkeme azasıyla evlenmişti. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: murahhas aza


AH


[isim]
  • İlenme, beddua
[ünlem]
  • (a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz

    Ah, ne güzeldi o Direklerarası'ndaki ramazan ve donanma geceleri. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[ünlem]
  • (a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz

    Ah başım!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ah alan onmaz
  • ah almak
  • ah çekmek
  • ah etmek
  • ahı çıkmak
  • ahını almak
  • ahını yerde koymamak
  • ahı tutmak
  • ahı yerde kalmamak
  • ah yerde kalmaz

Birleşik Kelimeler: ah vah, ahuvah


HA


[ünlem]
  • İstek uyandırmak için kullanılan bir söz

    Ha göreyim seni! Ha gayret!

[bağlaç]
  • Tekrarlanarak kullanıldığında eşitlik anlamı veren bir söz

    Ha ben gelmişim ha o. Ha bağ ha bahçe ha tarla.

[bağlaç]
  • Bazen tekrarlanan bir emir kipinin tekrarları arasında yer alarak fiil ile anlatılan işin uzadığı ve bundan bıkıldığı bildirilir

    Yürü ha yürü, yol bitmiyor ki.

[edat] [kaba konuşmada]
  • Evet
[teklifsiz konuşmada]
  • (ha:) Soru bildiren bir söz

    Sen de geldin ha?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ha babam (ha)
  • ha babam de babam
  • ha bire
  • ha deyince
  • ha gayret
  • ha şöyle
  • ha şunu bileydin

[kimya]
  • Hahniyum elementinin simgesi

AHA


[edat] [halk ağzında]
  • İşte

    Bizim köy aha şuracıkta!


HAZ (Kelime Kökeni: Arapça ḥaẓẓ)


[isim]
  • Hoşa giden duygulanma, hoşlanma, zevk

    Dört sene evvel kaybettiği karısı Emine Hanım'ın vefatıyla bütün sevgisini, ümidini, hazzını, şefkatini oğluna vermişti. - Asaf Halet Çelebi

[felsefe]
  • Bir şeyden duyusal veya manevi sevinç duyma
[müzik]
  • Ezgi
[ruh bilimi]
  • Sürdürülmesi istenen ılımlı ve doygunluk veren coşku

    Ömrünün en öfkeli veya buhranlı anlarında bile yaşamak hazzının parıltısı gözlerinden eksik olmazdı. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • haz almak
  • haz duymak
  • haz vermek
  • hazzını çıkarmak

Birleşik Kelimeler: hazzetmek


APAZ


[isim] [halk ağzında]
  • Avuç
[sıfat]
  • Çok az

AZAP (Kelime Kökeni: Arapça ʿaẕāb)


[isim]
  • Büyük sıkıntı, eziyet, ezinç

    Azabın, biliyorum, ölümden daha derin / Baba, isyan etmesin gökyüzüne kederin - Faruk Nafiz Çamlıbel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • azap çekmek
  • azap duymak
  • azap vermek

Birleşik Kelimeler: cehennem azabı, kabir azabı, vicdan azabı

[isim]
  • Anadolu'nun birçok bölgesinde çiftlik uşağı

    Ertesi sabah bahçede gezinirken Mehmet, emektar azaplarından birini gördü. - Emine Işınsu

[tarih]
  • Yeniçeriler zamanında gerektikçe sancaklardaki gençlerden toplanıp ordu ve donanmaya katılan asker

    Kocası ve büyük oğlu azap olarak orduya gitmişler, azap olarak ölmüşlerdi. - Nihal Atsız


HAZA (Kelime Kökeni: Arapça hāẕā)


[zarf]
  • Tam anlamıyla

    Yahu haza adamdı be. - Orhan Kemal


HAP (Kelime Kökeni: Arapça ḥabb)


[isim]
  • Kolayca yutulabilmesi için toparlak duruma getirilmiş ilaç

    Doktorlar hap, banyo ve perhiz tavsiye etmiş. - Burhan Felek

[argo]
  • Bir içimlik afyon

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hapı yutmak

Birleşik Kelimeler: yaldızlı hap, ertesi gün hapı, ertesi sabah hapı

[isim]
  • Çocuk dilinde yiyeceği yutma sesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hap etmek


PAH (Kelime Kökeni: Farsça pāḫ)


[isim] [eskimiş]
  • Eğik olarak kesilmiş kenar

PAHA (Kelime Kökeni: Farsça bahā)


[isim]
  • Değer, fiyat, eder

Ata Sözleri ve Deyimler

  • paha biçilmez
  • paha biçmek
  • pahasına
  • pahaya çıkmak
  • pahaya geçmek

Birleşik Kelimeler: ateş pahası, kan pahası, us pahası, can pahasına, yok pahasına


HAPAZ


[isim] [halk ağzında]
  • Avuç