HANTALLAŞMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler



HANTALLAŞMAK harflerini içeren 8 harfli 22 kelime bulunuyor. 8 harfli HANTALLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAKLAŞMA16, HAŞLATMA16, HAŞLANMA16, HAŞLAMAK16, MAŞALLAH16, ŞAHLANMA16, ANLAŞMAK12, ANTLAŞMA12, ALLAHTAN12, ALLAŞMAK12, ŞAKLATMA12, TAŞLAMAK12, TAŞLANMA12, ANLATMAK9, ATLANMAK9, ALLANMAK9, ALTLAMAK9, ALALAMAK9, KALAMATA9, KATLANMA9, NALLAMAK9, TANLAMAK9


ANLATMAK


[-e] [-i]
  • Bilgi vermek, izah etmek

    Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi. - Peyami Safa

[nesnesiz]
  • Nakletmek

    Sonra bir hikâye anlattı. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anlata anlata bitirememek


ATLANMAK


[nesnesiz]
  • Ata binmek

    Az sonra ulaklar oba beylerine haber ulaştırmak için atlanmışlardı. - Nezihe Araz

[nesnesiz]
  • Atlama işi yapılmak

    Burası atlanacak yer değil! Bu yazıda birkaç satır atlanmış.


ALLANMAK


[nesnesiz]
  • Allama işi yapılmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allanıp pullanmak


ALTLAMAK


[-i] [mantık]
  • Özel diye alınan bir şeye, genel bir kavramın altında yer vermek

ALALAMAK


[-i]
  • Gizlemek

    Fabrikayı uçaklardan gelebilecek tehlikelere karşı alaladılar.


KALAMATA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Bir tür etli ve büyük zeytin

Birleşik Kelimeler: kalamata zeytini


KATLANMA


[isim]
  • Katlanmak işi

    Yalnız katlanmamı değil katlanmam gereken şeyi yapması için eline silah vermemi de istiyordu. - Reha Mağden


NALLAMAK


[-i]
  • Hayvanın ayağına nal çakmak
[argo]
  • Öldürmek

TANLAMAK


[-e] [halk ağzında]
  • Şaşmak, şaşırmak

ANLAŞMAK


[nesnesiz]
  • Düşünce, duygu, amaç bakımından birleşmek, antant kalmak

    Bakın böylesine bir dilimiz olmasaydı, nasıl anlaşacaktık şimdi? - Nermi Uygur

[-le]
  • Sözleşmek, sözleşme imzalamak, kavletmek

ANTLAŞMA


[isim]
  • İki veya daha çok devletin saldırmazlık, savaşta iş birliği vb. konularda kararlaştırdıkları ilkelere uygun davranmayı kabul etmeleri durumu, ahit, muahede, ahitleşme, pakt

Birleşik Kelimeler: saldırmazlık antlaşması


ALLAŞMAK


[nesnesiz]
  • Al duruma gelmek

    Yanakları allaşmış, yusyuvarlak, tostoparlak bir adam olmuş. - Ercüment Ekrem Talu


ŞAKLATMA


[isim]
  • Şaklatmak işi

TAŞLAMAK


[-i]
  • Taş atmak, taşa tutmak

    Hem bağırıyor hem atlıları taşlıyordu. - Yaşar Kemal

[nesnesiz] [mecaz]
  • Üstü kapalı, iğneleyici söz söylemek

    Sen istediğin kadar taşla beni, gene de bir şiirle girişeceğim işe. - Azra Erhat


TAŞLANMA


[isim]
  • Taşlanmak işi