Han ile Başlayan Kelimeler



HAN ile başlayan 56 kelime bulunuyor. Başında HAN olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Han kelimesinin anlamı nedir? Han ile biten kelimeler. İçinde han olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

HANIMEFENDİLİK28, HANIMELİGİLLER24

12 Harfli Kelimeler

HANIMPARMAĞI31, HANTALLAŞMAK20, HANÇERLETMEK20, HANÇERLENMEK20

11 Harfli Kelimeler

HANIMGÖBEĞİ36, HANIMEFENDİ25, HANÇERLEMEK19, HANÇERLENME19, HANÇERLETME19, HANTALLAŞMA19

10 Harfli Kelimeler

HANUTÇULUK20, HANÇERLEME18, HANİGİLLER18, HANEDANLIK17, HANBELİLİK16, HANENDELİK16

9 Harfli Kelimeler

HANEFİLİK19, HANIMANNE15, HANTALLIK14

8 Harfli Kelimeler

HANDİKAP18, HANDİYSE17, HANCILIK17, HANIMLIK15, HANIMELİ14

7 Harfli Kelimeler

HANGİSİ16, HANUTÇU16, HANÇERE14, HANBELİ13, HANEDAN13, HANENDE13, HANİDİR13, HANUMAN13, HANELİK11

6 Harfli Kelimeler

HANÖNÜ18, HANEFİ16, HANGAR14, HANÇER13, HANDAN12, HANLIK11, HANELİ10, HANTAL10

5 Harfli Kelimeler

HANCI13, HAN13, HANAY11, HANDE11, HANIM11, HANYA11, HANUT10, HAN10, HANAK9, HANEK9

4 Harfli Kelimeler

HANE8, HANİ8

3 Harfli Kelimeler

HAN7


HAN


[isim] [tarih]
  • Doğu ülkelerinde yerli beyler ve Kırım girayları için kullanılan unvan

    Kırım hanları. Altın Ordu hanları.

[isim] [eskimiş]
  • Yol üzerinde veya kasabalarda yolcuların konaklamalarına yarayan yapı

    Bir handa, yorgun argın, tatlı bir uykudaydık. - Faruk Nafiz Çamlıbel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • han gibi
  • han hamam sahibi (olmak)
  • han kapısından teğelti atmak

Birleşik Kelimeler: iş hanı, yolgeçen hanı

[isim]
  • Eskişehir iline bağlı ilçelerden biri

HANE (Kelime Kökeni: Farsça ḫāne)


[isim]
  • Ev, konut
[matematik]
  • Basamak
[müzik]
  • Klasik Türk müziğinde, peşrev vb. saz parçalarının bölümlerinden her biri

Birleşik Kelimeler: abdesthane, ameliyathane, aşhane, balhane, balıkhane, baruthane, basmahane, batakhane, bekârhane, bendehane, berhane, besihane, bıçkıhane, birahane, bitirimhane, boyahane, bozahane, böcekhane, bulaşıkhane, buzhane, cambazhane, cephane, çalgıhane, çamaşırhane, çayhane, çekiçhane, çelikhane, çiftehane, çilehane, darphane, defterhane, dershane, devlethane, dikimhane, divanhane, Divanhane, doğumhane, dokumahane, dökümhane, fakirhane, ferhane, fetvahane, fişekhane, fotoğrafhane, gasilhane, gazhane, gusülhane, güderihane, haddehane, hahamhane, halvethane, hapishane, haşhaşhane, hayalhane, helvahane, humbarahane, ıslahhane, ibadethane, idarehane, imalathane, imarethane, inekhane, ipekhane, iplikhane, kademhane, kahvehane, kalavrahane, kalayhane, kalhane, kasaphane, kayıkhane, kaynakhane, kerhane, kesimhane, keşişhane, kılıçhane, kıraathane, kiremithane, kirişhane, klişehane, konsoloshane, kuluçkahane, kumarhane, kumbarahane, kuşhane, kütüphane, mahpushane, mantarhane, mapushane, marangozhane, mehterhane, memişhane, Mevlevihane, meyhane, misafirhane, miskinhane, muayenehane, mumhane, muvakkithane, mücellithane, mühendishane, mürettiphane, nakkarhane, nekahethane, nezarethane, patrikhane, peynirhane, piskoposhane, rasathane, saadethane, sabunhane, salhane, saraçhane, sebilhane, sefarethane, semahane, sırmakeşhane, silahhane, süthane, şaphane, Şaphane, şaraphane, şifahane, şişhane, tabakhane, tahaffuzhane, talimhane, tamirhane, tasfiyehane, tavhane, telgrafhane, tembelhane, teneffüshane, tephirhane, terkiphane, terzihane, teşrihhane, tevkifhane, tımarhane, ticarethane, tophane, tüfekhane, umumhane, vaftizhane, yağhane, yatakhane, yazıhane, yemekhane, yetimhane, yoğurthane, mülahazat hanesi


HANİ


[zarf]
  • `Nerede, ne oldu, nerede kaldı` anlamlarında kullanılan bir söz

    Çoban kaval çaldı sordu bülbüle / Sürülerim hani, ovam nerede? - Ziya Gökalp

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hanidir
  • hani ya
  • hani yok mu

[isim] [hayvan bilimi]
  • Hanigillerden, Akdeniz'de yaşayan, alaca kırmızı renkli, beyaz etli, orta büyüklükte bir balık (Serranus cabrilla)

Birleşik Kelimeler: sarıhani, yazılı hani, kaya hanisi

[isim]
  • Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri

HANAK


[isim]
  • Ardahan iline bağlı ilçelerden biri

HANEK (Kelime Kökeni: Arapça ḥanek)


[isim] [halk ağzında]
  • Söz, konuşma

HANELİ


[sıfat]
  • Herhangi bir sayıda evi olan
[matematik]
  • Herhangi bir sayıda hanesi olan

    Beş haneli bir sayı.


HANTAL


[sıfat]
  • Kocaman, iri, kaba

    Epey iri ve hantal bir vücudu vardı. - Ahmet Hamdi Tanpınar


HANUT


[isim] [argo]
  • Özellikle turist kafilelerini alışveriş etmeleri için belirli dükkânlara götürme işinden alınan yüzde

HANELİK


[sıfat]
  • Herhangi bir sayıda evi olan, evlik

    Seksen hanelik köy.


HANLIK


[isim]
  • Han olma durumu

    Çırpındı üç yarasa kanadı karanlıkta / Gün görmeyen gözleri üçünün de hanlıkta - Faruk Nafiz Çamlıbel


HANAY


[isim] [halk ağzında]
  • İki ve daha çok katlı ev

HANDE (Kelime Kökeni: Farsça ḫande)


[isim] [eskimiş]
  • Gülme, gülüş

HANIM


[isim]
  • Kız ve kadınlara verilen unvan, bayan

    Ülker Hanım.

[sıfat]
  • Kadınlığın bütün iyi niteliklerini taşıyan

    Hanım kadın. Hanım kız.

Birleşik Kelimeler: hanımanne, hanım böceği, hanımefendi, hanımeli, hanım evladı, hanımgöbeği, hanım hanımcık, hanım iğnesi, hanımparmağı, büyük hanım, kirlihanım, kirlihanım peyniri, küçük hanım, ev hanımı


HANYA (Kelime Kökeni: (Girit Adası'nda bir şehir))


[isim]
  • `Bir işin gerçek yönünü anlayarak aklı başına gelmek, akıllanmak` anlamındaki Hanya'yı Konya'yı anlamak (veya bilmek, görmek) deyiminde geçen bir söz

    Âdeta sanatı icabı az çok bön, Hanya'yı Konya'yı bilmez, kaldırılmaya elverişli karakterde bir rol almış. - Haldun Taner

    Tekrar ediyorum, sende eşeleyici bir zekâ var. Er veya geç Hanya'yı Konya'yı anlayacaksın. - Orhan Kemal


HANDAN (Kelime Kökeni: Farsça ḫandān)


[sıfat] [eskimiş]
  • Şen, neşeli