HAMSİGİLLER Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



HAMSİGİLLER harflerini içeren 4 harfli 95 kelime bulunuyor. 4 harfli HAMSİGİLLER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GAHİ12, MESH10, GRAM9, GRES9, GEMİ9, HARS9, HAMİ9, İMHA9, İMGE9, İHAM9, MİHR9, SAHİ9, AGEL8, AHİR8, ERGİ8, EHLİ8, EHİL8, GRİL8, GALE8, GALİ8, GERİ8, HELA8, HİLE8, HAİL8, HALE8, HALİ8, HARE8, İLGİ8, İLGA8, İLAH8, LİGA8, RİGA8, REHA8, ESMA6, ESİM6, İSİM6, MARS6, SİMA6, SAMİ6, SEMA6, ASİL5, ASLİ5, ASRİ5, AMİR5, ALEM5, ALİM5, AMEL5, AMİL5, ESİR5, ERİM5, EMİR5, ELİM5, ELMA5, İMLA5, İMAR5, İRİS5, İSAL5, İRSİ5, İSLİ5, İMAL5, İLMİ5, İLME5, İLİM5, İLAM5, LİME5, LİSE5, LİMA5, LAME5, MİRİ5, MİRA5, MALİ5, MAİL5, MERİ5, MERA5, MEAL5, MALE5, RAMİ5, REİS5, REMİ5, SİLİ5, SELA5, SARİ5, SAİR5, SERİ5, SERA5, ALİL4, AİLE4, ERİL4, ELLİ4, İARE4, İLLİ4, İLLE4, İLLA4, LİRA4, LALE4


ALİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿalīl)


[sıfat] [eskimiş]
  • Hastalıklı, sakat

    Madrabaz ve kaparozcuların, hasta ve alillerin toplandığı bir merkezdir. - Burhan Felek


AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)


[isim] [toplum bilimi]
  • Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik

    Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin

[halk ağzında]
  • Eş, karı

Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile


ERİL


[sıfat] [dil bilgisi]
  • Bazı dillerde erkek cinsten sayılan (kelime), müzekker

ELLİ


[isim]
  • Kırk dokuzdan sonra gelen sayının adı
[sıfat]
  • Beş kere on, kırk dokuzdan bir artık

Birleşik Kelimeler: ellibir, elli binlik

[sıfat]
  • Eli olan

    Bu kocaman elli, muhteşem babadan bile korkmuyordu. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: açık elli, ağırelli, it elli, kadife elli


İARE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāre)


[isim] [eskimiş]
  • Eğreti, ödünç

    Bu iare tuvaletiyle kendi güzelliğinin gururunu da feda ederek bahçeye çıktı. - Peyami Safa


İLLÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿillī)


[sıfat] [eskimiş] [felsefe]
  • Nedensel

İLLE


[zarf] [halk ağzında]
  • İlla

Birleşik Kelimeler: ille velakin


İLLA (Kelime Kökeni: Arapça illā)


[zarf]
  • Ne olursa olsun, hangi şartta olursa olsun, her hâlde, ille, illaki

    İlla seni evine kadar geçireceğim diye ayak diriyor. - Haldun Taner


LİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca lira)


[isim]
  • Yüz kuruş değerinde Türk para birimi, teklik

    Bu pazarlığın yapıldığı zamanda liranın kıymeti vardı. - Refik Halit Karay

[eskimiş]
  • Yedi gram ağırlığında altın sikke, liralık, sarı lira

Birleşik Kelimeler: ata lira, sarı lira


LALE (Kelime Kökeni: Farsça lāle)


[isim] [bitki bilimi]
  • Zambakgillerden, yaprakları uzun ve sivri, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte bir süs bitkisi (Tulipa gesneriana)
[tarih]
  • Ağır hapis mahkûmlarının boynuna geçirilen demir halka

Birleşik Kelimeler: lale ağacı, denizlaleleri, Acem lalesi, dağ lalesi, İstanbul lalesi, Manisa lalesi, Muş lalesi, Osmanlı lalesi


ASİL (Kelime Kökeni: Arapça aṣīl)


[sıfat]
  • Soylu

    Kaybettiğimiz bu asil adamın bizimle beraber çalışmasına hakikaten imkân yokmuş. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

Birleşik Kelimeler: asilzade


ASLİ (Kelime Kökeni: Arapça aṣlī)


[sıfat]
  • Birincil

    Kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. - Anayasa

Birleşik Kelimeler: asli düşünce, asli maaş, asli nüsha


ASRİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣrī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çağdaş

AMİR (Kelime Kökeni: Arapça āmir)


[isim]
  • Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse, mir

    Akıl öğrettiğim herif şimdi bana amir oldu. - Burhan Felek

[sıfat]
  • Buyuran, buyurucu
[ticaret]
  • Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse

Birleşik Kelimeler: amir hüküm, amiriita, emniyet amiri, idare amiri, ita amiri, kabin amiri, mülki idare amiri, saha amiri


ÂLEM (Kelime Kökeni: Arapça ʿālem)


[isim] [gök bilimi]
  • Evren
[zamir]
  • Herkes, başkaları

    Bu yaptığından dolayı âleme rezil oldun.

[mecaz]
  • Eğlence

    O gün evde iki gün önceki araba âlemlerini düşünüyordu. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • âleme verir talkını (veya telkini), kendi yutar salkımı
  • âlemin ağzı torba değil ki büzesin
  • âlemi var mı?
  • âlem yapmak

Birleşik Kelimeler: bir âlem, cümle âlem, devriâlem, dış âlem, dünya âlem, el âlem, harcıâlem, ibretiâlem, içki âlemi, kibarlar âlemi, masal âlemi, oturak âlemi, rakı âlemi

[isim]
  • Bayrak
[mecaz]
  • Simge

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alem olmak