HALİFELİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



HALİFELİK harflerini içeren 5 harfli 33 kelime bulunuyor. 5 harfli HALİFELİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FAKİH15, FELAH15, HİLAF15, HALEF15, HAFİK15, İFLAH15, AFİLİ11, EFLAK11, ELİFİ11, KEFAL11, KEFİL11, LİFLİ11, ELHAK9, HELAK9, HELAL9, HELİK9, HİLAL9, HALİK9, HALEL9, HAİLE9, İHALE9, İHLAL9, İLHAK9, İLKAH9, İLAHİ9, İLAHE9, KAHİL9, ALKİL5, EKİLİ5, ELLİK5, İLKEL5, KİLLİ5, KELLİ5


ALKİL (Kelime Kökeni: Fransızca alkyle)


[isim] [kimya]
  • Alkol kökü

EKİLİ


[sıfat]
  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.


ELLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eldiven
[denizcilik]
  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLKEL


[sıfat]
  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

[isim]
  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
[mecaz]
  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
[felsefe]
  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum


KİLLİ


[sıfat]
  • İçinde kil bulunan

    Killi kütle. Killi şist.


KELLİ


[edat] [halk ağzında]
  • `Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz

    Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı


ELHAK (Kelime Kökeni: Arapça elḥaḳḳ)


[zarf]
  • Gerçekten, hiç şüphesiz, doğrusu

    Eh bizim manikürler elhak iyi işlemiş ve intikamım centilmence alınmıştı. - Nazım Hikmet


HELAK (Kelime Kökeni: Arapça helāk)


[isim]
  • Ölme, öldürme, yok etme, yok olma
[mecaz]
  • Bitkin bir duruma gelme veya getirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • helak etmek
  • helak olmak


HELAL (Kelime Kökeni: Arapça ḥalāl)


[sıfat] [din bilgisi]
  • Dinin kurallarına aykırı olmayan, dinî bakımdan yasaklanmamış olan, haram karşıtı
[zarf]
  • Kurallara, geleneklere uygun olarak

    Helal kazanılmış para.

[isim] [mecaz]
  • Nikâhlı eş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • helal etmek
  • helal olmak
  • helal olsun
  • helal süt emmek

Birleşik Kelimeler: helalühoş, helalzade


HELİK (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [halk ağzında]
  • Duvar örülürken büyük taşların arasına konulan ufak taşlar

HİLAL (Kelime Kökeni: Arapça hilāl)


[isim]
  • Ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimi, ayça, yeni ay
[eskimiş]
  • Çocukların okuma öğrenmeye başladıklarında satır ve sözleri şaşırmamak için söz üzerinde gezdirdikleri ucu sivri, uzunca bir gösterme aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hilal gibi


HALİK (Kelime Kökeni: Arapça ḫāliḳ)


[isim] [din bilgisi]
  • Tanrı

HALEL (Kelime Kökeni: Arapça ḫalel)


[isim] [eskimiş]
  • Bozma, bozukluk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • halel gelmek
  • halel getirmek
  • halel vermek


HAİLE (Kelime Kökeni: Arapça hāʾile)


[isim] [eskimiş]
  • Çok acıklı olay

    Beni öldürmek için birisi fazla bile / Ancak onun elinden çıkar böyle haile - Faruk Nafiz Çamlıbel

[edebiyat]
  • Manzum biçimde yazılmış trajedi

İHALE (Kelime Kökeni: Arapça iḥāle)


[isim] [ticaret]
  • İş, mal vb.ni birçok istekli arasından en uygun şartlarla kabul edene verme, eksiltme veya artırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ihale etmek
  • ihaleye çıkarılmak