HAKPERESTLİK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



HAKPERESTLİK harflerini içeren 7 harfli 37 kelime bulunuyor. 7 harfli HAKPERESTLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ASEPTİK12, HASETLİ12, LEPİSKA12, LAPSEKİ12, PLASTER12, PLASTİK12, SEPETLİ12, ARKETİP11, HİLEKAR11, HAREKET11, KELEPİR11, KEPEKLİ11, KERAHET11, TEPELİK11, TEHLİKE11, ERSELİK8, ERKEKSİ8, ELASTİK8, İSKELET8, KRETASE8, KRİSTAL8, KESEKLİ8, KARSTİK8, RESİTAL8, REALİST8, STEARİK8, SERTLİK8, TERSLİK8, ERKEKLİ7, ETEKLİK7, REKAKET7, REALİTE7, TERAKKİ7, TAKKELİ7, TELKARİ7, TELAKKİ7, TEKERLİ7


ERKEKLİ


[sıfat]
  • Erkeği olan

Birleşik Kelimeler: erkekli kadınlı, kadınlı erkekli, kızlı erkekli


ETEKLİK


[isim]
  • Etek

    O irmik kokulu neftî bluzuyla vanilya kokulu gri etekliğini giyerdi. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat]
  • Etek yapmaya elverişli (kumaş)

REKÂKET (Kelime Kökeni: Arapça rekāket)


[isim] [eskimiş]
  • Kekemelik, pepemelik

REALİTE (Kelime Kökeni: Fransızca réalité)


[isim]
  • Gerçeklik

    Bir meseleyle karşılaştı mı realiteleri göremez. - Orhan Seyfi Orhon


TERAKKİ (Kelime Kökeni: Arapça teraḳḳī)


[isim] [eskimiş]
  • İlerleme, yükselme, gelişme
[felsefe]
  • İlerleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • terakki etmek
  • terakki göstermek


TAKKELİ


[sıfat]
  • Takkesi olan

TELKÂRİ


[isim]
  • Tel durumundaki gümüşü, altını örerek veya bir şey üzerine kakarak yapılan iş
[sıfat]
  • Gümüş veya altını ince teller durumuna getirip örerek yapılan (takı vb.)
[sıfat]
  • Gümüş veya altın tellerden yapılmış motiflerle süslü

    Telkâri bir vazo.


TELAKKİ (Kelime Kökeni: Arapça telaḳḳī)


[isim]
  • Anlayış

    Bunu böylece, belki de bir telakkiye göre küstahça yazmamı açık sözlülüğüme bağışlayın. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • telakki etmek
  • telakki olunmak

Birleşik Kelimeler: hüsnütelakki


TEKERLİ


[sıfat]
  • Tekeri olan, tekerlekli

ERSELİK


[sıfat] [biyoloji]
  • Erdişi

ERKEKSİ


[sıfat]
  • Erkeği andıran, erkeğe benzeyen, erkek gibi, erkeğimsi, maskulen

    Güneş altında ve açık havada pişmiş yüzünün çizgileri cesur ve erkeksi. - Necip Fazıl Kısakürek


ELASTİK (Kelime Kökeni: Fransızca élastique)


[sıfat]
  • Esnek

İSKELET (Kelime Kökeni: Fransızca squelette)


[isim]
  • İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih

    Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Bir şeyi oluşturan temel çatı

    Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]
  • Bir eserin genel planı

    Bir romanın iskeleti.

[sıfat] [mecaz]
  • Çok zayıf
[sıfat] [mecaz]
  • Kuru, çıplak

    Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskelete dönmek
  • iskelet gibi
  • iskeleti çıkmak

Birleşik Kelimeler: iskelet mobilya, gemi iskeleti


KRETASE (Kelime Kökeni: Fransızca crétacé)


[isim] [jeoloji]
  • Genellikle alt bölümü killi ve kumlu, üst bölümü tebeşir olan İkinci Çağ'ın son dönemi

KRİSTAL (Kelime Kökeni: Fransızca cristal)


[isim]
  • Billur
[sıfat]
  • Billurdan yapılmış

Birleşik Kelimeler: kristal cam, kristal kar, kristal mavisi