HAKKIMÜKTESEP Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



HAKKIMÜKTESEP harflerini içeren 6 harfli 24 kelime bulunuyor. 6 harfli HAKKIMÜKTESEP kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MEHTAP15, KAMPÜS14, MÜSPET14, KÜSTAH13, PISMAK13, ESTAMP12, KIPMAK12, AHESTE11, KEPMEK11, MEKTEP11, PESETA11, TEPMEK11, KÜSMEK10, MÜSKAT10, TÜMSEK10, KISMAK9, KISMET9, KAKTÜS9, SIKMAK9, KISTAK8, KESMEK8, SEKMEK8, TIKMAK8, KASKET7


KASKET (Kelime Kökeni: Fransızca casquette)


[isim]
  • Genellikle erkeklerin giydiği, önü siperli başlık

    Kaldırımın önünde esas vaziyete geçip kasketini çıkardı. - Orhan Kemal


KISTAK


[isim] [coğrafya]
  • Bir yarımadayı karaya bağlayan, iki yanı su, dar kara parçası, berzah, dil (I)

KESMEK


[-i]
  • Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak

    İpi kesmek.

[nesnesiz]
  • Ucunu almak

    Saç kesmek. Tırnak kesmek.

[nesnesiz]
  • Hayvanın başını gövdesinden ayırmak, boğazlamak

    Koyun kesmek. Tavuk kesmek.

[nesnesiz] [-den]
  • Verilecek şeyin bir bölümünü alıkoyup vermemek

    Ücretinden beş lira kesmişler.

[nesnesiz]
  • Susmak

    Kes artık yeter!

[nesnesiz] [argo]
  • Uydurmak, yalan söylemek
[mecaz]
  • Birini yermek, kötülemek

    Hiç değil beni kesmeden edemez o. - Orhan Kemal

[mecaz]
  • Karşı cinsten birisini sürekli olarak süzmek, dikkatli bir biçimde bakmak
[mecaz]
  • Vahşice öldürmek
[spor]
  • Oyuncuyu takım kadrosuna almamak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kesip atmak
  • kesip biçmek
  • kes parmağını çık pazara, merhem buyuran çok olur
  • kestiği tırnak olamamak

Birleşik Kelimeler: kesyap, kesyapıştır, ateşkes


SEKMEK


[nesnesiz]
  • Tek veya iki ayak üzerinde sıçramak

    Evden yola, yoldan eve varabilmek için evvelce yerleştirilmiş iri kayalar üzerinde sekmek gerekirdi. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: kargasekmez


TIKMAK


[-e] [-i]
  • İterek, zorla, aceleyle sokmak

    Her birinin ağzına avucundaki et parçasını tıktı. - Falih Rıfkı Atay

[teklifsiz konuşmada]
  • Sokmak

    Hesap kitap, müfettiş derken Aslan'ı kafese tıkmışlar. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: tıka basa


KISMAK


[-i]
  • Sesi azaltmak, alçaltmak

    Radyoyu biraz kısar mısın?

[-den] [mecaz]
  • Masraf, harcama vb.ni azaltmak

    Kes üç kuruş ekmekten / Beş kuruş etten kıs - Behçet Necatigil

[mecaz]
  • Verilen hak ve özgürlüklerin sınırını daraltmak
[halk ağzında]
  • Pintilik etmek

KISMET (Kelime Kökeni: Arapça ḳismet)


[isim]
  • Tanrı'nın her kişiye uygun gördüğü yaşama durumu, nasip
[ünlem]
  • `Şimdiden belli değil, ya olur ya olmaz` anlamlarında bir seslenme sözü

    Yarın gelecek misiniz? -Kısmet!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kısmet (veya kısmeti) çıkmak
  • kısmet (veya kısmetini) beklemek
  • kısmet gökten zembille inmez
  • kısmeti açılmak
  • kısmeti ayağına (kadar) gelmek
  • kısmeti bağlanmak
  • kısmeti kapanmak
  • kısmeti kesilmek
  • kısmetinde ne varsa kaşığında o çıkar
  • kısmetine mâni olmak
  • kısmetini ayağıyla tepmek
  • kısmetini bağlamak
  • kısmet ise gelir Hint'ten Yemen'den, kısmet değilse ne gelir elden?
  • kısmet olmak

Birleşik Kelimeler: kısmet ağacı, kısmet kapısı


KAKTÜS (Kelime Kökeni: Fransızca cactus)


[isim] [bitki bilimi]
  • Kaktüsgillerden, yaprakları yayvan ve dikenli, güzel, parlak renkte çiçekler açan bir bitki, atlas çiçeği (Cactus)

Birleşik Kelimeler: Japon kaktüsü


SIKMAK


[-i]
  • Çevresine sarılarak veya bir şey sararak çepeçevre basınç altına almak

    Yalnız kalan kadın titriyor, hıçkırarak kucağındaki yavrusunu sıkıyor. - Ömer Seyfettin

[mecaz]
  • Sıkıntı vermek

    İhtimal inanmayacaksınız. Fakat ben sizi sıkmamak için uzatmayarak anlatacağım. - Ömer Seyfettin

[argo]
  • Yalan söylemek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıkıp suyunu çıkarmak


KÜSMEK


[nesnesiz]
  • Darılmak
[mecaz]
  • Gelişememek, büyüyememek

    Ağaç yerini sevmedi, küstü.

[mecaz]
  • Bir madde, herhangi bir sebeple istenilen niteliğini yitirmek

Birleşik Kelimeler: küstüm otu, eltieltiyeküstü


MÜSKAT (Kelime Kökeni: Fransızca muscade)


[isim]
  • Küçük Hindistan cevizi

TÜMSEK


[isim]
  • Küçük tepe, tüm (II), tümbek

    Sazlarla, kamışlarla örtülü bir tümseği atladım. Kıyıdayım. - Orhan Veli Kanık


AHESTE (Kelime Kökeni: Farsça āheste)


[sıfat]
  • Yavaş, ağır
[zarf]
  • Yavaş, ağır bir biçimde

    Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın. - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: aheste aheste, aheste beste


KEPMEK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Çökmek, yıkılmak

MEKTEP (Kelime Kökeni: Arapça mekteb)


[isim] [eskimiş]
  • Okul

    Atatürk'ün hemen herkesin gördüğü, mektep kitaplarına kadar geçmiş bir fotoğrafı vardır. - Ahmet Hamdi Tanpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mektebi asmak
  • mektep görmemiş
  • mektep medrese görmüş
  • mektepten çıkan eşek Marsıvan'dan çıkmaz

Birleşik Kelimeler: mektep çocuğu, mektep kaçağı, ilk mektep, iptidai mektep, orta mektep, ana mektebi, mahalle mektebi