HAFİFLETME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



HAFİFLETME harflerini içeren 5 harfli 59 kelime bulunuyor. 5 harfli HAFİFLETME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hafifletme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Hafifletme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

HAFİF21, AFİFE17, İFFET17, FEHİM16, İFHAM16, MAHFİ16, MAHFE16, FATİH15, FAHTE15, FETHA15, FETİH15, FELAH15, HİLAF15, HALEF15, HAFİT15, HATİF15, İTHAF15, İFLAH15, ETFAL11, FİLET11, İTLAF11, LATİF11, TELİF11, TELEF11, HELME10, HİTAM10, HALİM10, HAMEL10, HAMİL10, HAMLE10, HATİM10, HATMİ10, İTHAM10, İLHAM10, İHMAL10, LEHİM10, MEHLE10, MEHİL10, MEHEL10, HİLAT9, HALET9, HAİLE9, İTHAL9, İHALE9, İLAHE9, LAHİT9, TALİH9, AMELİ6, AMELE6, EMTİA6, İMALE6, MİLAT6, METİL6, METAL6, MAİLE6, TALİM6, TEMEL6, TELEM6, TEALİ5


TEALİ (Kelime Kökeni: Arapça teʿālī)


[isim] [eskimiş]
  • Yükselme, yücelme

AMELÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿamelī)


[sıfat]
  • Uygulamalı

    Kitaplardan gelen fikirler nazari, yaşanan fikirler ise amelîdir. - Mehmet Kaplan


AMELE (Kelime Kökeni: Arapça ʿamele)


[isim]
  • Gündelikle çalışan işçi

    Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: amele pazarı, amele taburu, amele yanığı, tanzifat amelesi


EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)


[isim] [eskimiş] [ticaret]
  • Mal

İMALE (Kelime Kökeni: Arapça imāle)


[isim] [eskimiş]
  • Bir tarafa yatırma, eğme
[edebiyat]
  • Aruz vezninde kısa okunması gereken heceyi ölçüye uydurmak için uzun okuma, zihaf karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imale etmek
  • imale yapmak


MİLAT (Kelime Kökeni: Arapça mīlād)


[isim]
  • Hz. İsa'nın doğduğu gün
[mecaz]
  • Herhangi bir olayın başlangıcı

    Bütün uzay araştırmacıları için yepyeni bir milattı bugün. - Murathan Mungan

Birleşik Kelimeler: milattan önce, milattan sonra, badelmilat, kablelmilat


METİL (Kelime Kökeni: Fransızca méthyle)


[isim] [kimya]
  • Doymuş hidrokarbon kökleri serisinin ilk basamağı

METAL (Kelime Kökeni: Fransızca métal)


[isim] [kimya]
  • Çok yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, oksijenli birleşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren madde
[sıfat]
  • Bu maddeden yapılmış

    Çıkardıkları metal kutuları, gazeteleri ve cam şişeleri ayrı ayrı çuvallara doldurup götürüyorlar. - Elif Şafak

Birleşik Kelimeler: metal bilimi, metal yatak, metal yorulması, alkali metaller


MAİLE (Kelime Kökeni: Arapça māʾile)


[isim] [eskimiş] [coğrafya]
  • Aklan

TALİM (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīm)


[isim]
  • Öğretim
[askerlik]
  • Uygulamalı olarak yapılan askerlik eğitimi

    Eğil dağlar, eğil üstünden aşam / Yeni talim çıkmış varam alışam - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talim etmek
  • talim etmek

Birleşik Kelimeler: talimhane, talimname


TEMEL (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü

    Evin temelleri sökülüyor gibi sarsılıyor. - Halide Edip Adıvar

[sıfat] [mecaz]
  • En önemli, belli başlı, ana, taban, esas, asıl, baz

    Devletin temel kanununun adı Anayasa'dır. - Burhan Felek

[mecaz]
  • Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler

    Temelde sıradan bir Fransız vodviline dayanırdı oynadıkları oyun. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temel atmak
  • temel kakmak
  • temel tutmak

Birleşik Kelimeler: temel bilimler, temel cümle, temel çivisi, temel direği, temel direk, temel duruş, temel duvarı, temel eğitim, temel haklar, temel harf, temel kazısı, temel öğretim, temel önerme, temel sayılar, temel taşı, temel tümce


TELEM (Kelime Kökeni: Fransızca téléimprimeur sözünün kısaltılmış biçimi)


[isim]
  • Bir metnin doğrudan doğruya gönderilmesini ve alıcı olarak basımevi harfleriyle yazılmasını sağlayan araç

HİLAT (Kelime Kökeni: Arapça ḫilʿat)


[isim] [tarih]
  • Kaftan

    Damat, Baltacılar Kethüdası ile bölükbaşılara hilatler giydirmiştir. - Salâh Birsel


HÂLET (Kelime Kökeni: Arapça ḥālet)


[isim] [eskimiş]
  • Durum

    Huşu içinde, başları önlerine eğik olarak oturmaları hep ölümden sonraki ve dirilişten evvelki hâlete işarettir. - Asaf Halet Çelebi

Birleşik Kelimeler: hâletinez, hâletiruhiye


HAİLE (Kelime Kökeni: Arapça hāʾile)


[isim] [eskimiş]
  • Çok acıklı olay

    Beni öldürmek için birisi fazla bile / Ancak onun elinden çıkar böyle haile - Faruk Nafiz Çamlıbel

[edebiyat]
  • Manzum biçimde yazılmış trajedi