HACIBEKTAŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



HACIBEKTAŞ harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli HACIBEKTAŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HABEŞ14, HACET12, HAŞAT12, ABACI11, BAKIŞ11, BATIŞ11, AKBAŞ10, BACAK10, BAŞTA10, BAŞKA10, BAŞAT10, BAŞAK10, KAHTA9, ATAŞE8, AKTAŞ8, BATKI8, BATIK8, TAŞAK8, AKABE7, BATAK7, TABAK7, TEBAA7


AKABE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳabe)


[isim]
  • Tehlikeli, sarp ve zor geçit

BATAK


[isim]
  • Üzerine basıldığında çöken çamurlaşmış toprak

    İnsan bu kumda, bir batakta gibi yürür, ayağını güç çeker, her adımda bir günlük yol zahmeti duyar. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat] [mecaz]
  • Hayır gelmez, yarar sağlamaz, batmış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • batağa saplanmak

Birleşik Kelimeler: batakhane, karabatak


TABAK (Kelime Kökeni: Arapça ṭabaḳ)


[isim]
  • Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap

    Kadın masaya tabak, kaşık koyuyor. - Aka Gündüz

[sıfat]
  • Bu kabın alacağı miktarda olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tabak gibi

Birleşik Kelimeler: kayık tabak, balık tabağı, çorba tabağı, iftar tabağı, kahve tabağı, ordövr tabağı, piyata tabağı, servis tabağı

[isim]
  • Sepici

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tabak sevdiği deriyi taştan taşa (veya yerden yere) çalar

Birleşik Kelimeler: tabakhane


TEBAA (Kelime Kökeni: Arapça tebaʿa)


[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Uyruk

    Şüphesiz tebaasını mesut eden, koruyan bir kral da değerli bir insandır. - Mehmet Kaplan


ATAŞE (Kelime Kökeni: Fransızca attaché)


[isim]
  • Bir elçiliğe bağlı uzman, elçilik uzmanı

    Elçilik ataşelerinde yüzde otuz azaltılmaya gidilmelidir. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: askerî ataşe, ticari ataşe, basın ataşesi, deniz ataşesi, ticaret ataşesi


AKTAŞ


[isim] [mineraloji]
  • Lüle taşı

BATKI


[isim]
  • Hüsran
[ticaret]
  • İflas

Ata Sözleri ve Deyimler

  • batkıya uğramak


BATIK


[sıfat]
  • Batmış

    Batık gemi on kulaçta yan yatıyordu. - Halikarnas Balıkçısı

[isim]
  • Herhangi bir nedenle su altında kalmış yerleşim birimi, gemi vb
[isim]
  • Genellikle ayak başparmağında görülen tırnağın kenarındaki derinin tırnağın üstüne doğru büyümesi veya tırnağın deriyi delerek batması
[mecaz]
  • İflas etmiş

TAŞAK


[isim] [kaba konuşmada]
  • Er bezi, erkeklik bezi, haya

KÂHTA


[isim]
  • Adıyaman iline bağlı ilçelerden biri

AKBAŞ


[isim] [hayvan bilimi]
  • Yazın kutup bölgelerinde yaşayan, kışın ılık kıyılara göçen, kısa ve ince gagalı, siyah bacaklı bir tür yabani kuş, deniz kazı (Bemicla)

BACAK


[isim] [anatomi]
  • Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü

    Yorgun vücudunu zahmetle taşıyan ince bacakları üstünde doğruldu. - Peyami Safa

[anatomi]
  • Hayvanlarda yürümeye veya atlamaya yarayan organ

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bacağına geçirmek
  • bacak bacak üstüne atmak
  • bacak kadar
  • bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var
  • bacakları kopmak
  • bacaklarını uzatmak
  • bacakları tutmaz olmak

Birleşik Kelimeler: bacakkalemi, bacakkıran, alabacak, baldır bacak, bastıbacak, karabacak, kılıç bacak, takma bacak, ayıbacağı


BAŞTA


[zarf]
  • İlk olarak

    Arabacı mola verdiği zaman başta o büyük kızla büyük oğlan olmak üzere çocuklar aşağı atladı. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • başta gelmek
  • başta gitmek


BAŞKA


[sıfat]
  • Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge

    Başka bir şeyi daha aklıma iyice sokuyordum. - Ayla Kutlu

[edat]
  • `Ayrıca, üstelik, bir yana` anlamlarında -den başka biçiminde kullanılan bir söz

    Birinden yardım istemekten başka çıkar yol yoktu ve ben yardım isteyeceğime ölmeyi yeğlerdim. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • başka işi yok mu?

Birleşik Kelimeler: başka başka, başka biri


BAŞAT


[sıfat]
  • Baskın

Birleşik Kelimeler: başat karakter