HABERSİZCE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



HABERSİZCE harflerini içeren 5 harfli 62 kelime bulunuyor. 5 harfli HABERSİZCE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HİCAZ15, HACİZ15, CİHAZ15, BİZCE13, BEZCİ13, CEZBE13, AHİZE12, BAHİS12, HERZE12, HABİS12, HACİR12, HASBİ12, İZHAR12, İHRAZ12, İHZAR12, SİZCE12, ZAHİR12, ZEHİR12, CİHAR12, CEHRE12, CEHRİ12, ACEZE11, BEZSİ11, BAHRİ11, BAHİR11, BEHRE11, BEHER11, HABER11, HARBE11, HARBİ11, İHBAR11, SEBZE11, ZECRİ11, ZECİR11, CEZRİ11, CEZİR11, CİZRE11, CAİZE11, CEZAİ11, ABECE10, ACİBE10, BİZAR10, BİRAZ10, BEZİR10, BARİZ10, EZBER10, HİSAR10, HARİS10, İZABE10, İBRAZ10, İCBAR10, SARİH10, SAHRE10, SEHER10, ZEBRA10, CİBRE10, CEBRİ10, CEBİR10, ERSİZ9, AZERİ8, İBARE7, ESİRE6


ESİRE (Kelime Kökeni: Arapça esīre)


[isim] [eskimiş]
  • Dişi tutsak

İBARE (Kelime Kökeni: Arapça ʿibāre)


[isim]
  • Bir düşünceyi anlatan bir veya birkaç cümlelik söz

    Şu ibarelerin neresinde dilimizin şivesine uygunluk var? - Ahmet Rasim


AZERİ (Kelime Kökeni: Farsça āẕer + Arapça -ī)


[isim]
  • Azerbaycan Türkü

ERSİZ


[sıfat]
  • Kocasız

ABECE


[isim] [dil bilgisi]
  • Alfabe
[mecaz]
  • Başlangıç

    Duygularının bilmecesini filan çözmüş değildir. O duyguların abecesinde takılıp kalmıştır. - Selim İleri

Birleşik Kelimeler: abece sırası


ACİBE (Kelime Kökeni: Arapça ʿacībe)


[isim] [eskimiş]
  • Görülmemiş, alışılmamış, şaşılacak veya yadırganacak şey

BİZAR (Kelime Kökeni: Farsça bīzār)


[zarf] [eskimiş]
  • Tedirgin, bezmiş, usanmış, bezginlik getirmiş bir biçimde

    Kendinden bizar, dünyadan, insanlardan, her şeyden bizar, eve döndü. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bizar etmek
  • bizar olmak


BİRAZ


[sıfat]
  • Bir parça, azıcık

    Biraz yağmur yağdı mı Beyoğlu'nun yaya kaldırımlarında yürüyebilirsen yürü. - Falih Rıfkı Atay

[zarf]
  • (bi'raz) Kısa bir süre için

    Uzun etme iki gözüm biraz da bize uğra. - Oktay Rifat

[zarf]
  • (bi'raz) Az miktarda

    Yoruluyor ve ne olsa gözler biraz şaşılaşıyor. - Adalet Ağaoğlu


BEZİR (Kelime Kökeni: Arapça bezr)


[isim]
  • Keten tohumu

Birleşik Kelimeler: bezir yağı


BARİZ (Kelime Kökeni: Arapça bāriz)


[sıfat]
  • Açık, göze çarpan, belirgin

    Halk arasında da keder ve sevinç diye iki bariz heyecan olduğuna inanmıştı. - Peyami Safa


EZBER (Kelime Kökeni: Farsça ezber)


[isim]
  • Bir metni veya bir sözü eksiksiz tekrarlayabilecek biçimde akılda tutma

    Ezberi düşünmekten, söylediklerimizin anlamını düşünmezdik. - Çetin Altan

[eskimiş]
  • Ezber edilecek ders

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ezber bozmak
  • ezber etmek
  • ezberinde olmak
  • ezber okumak


HİSAR (Kelime Kökeni: Arapça ḥiṣār)


[isim]
  • Bir şehrin veya önemli bir yerin korunması için taştan yapılmış, yüksek duvarlı ve kuleli, çevresinde hendekler bulunan küçük kale, kermen, germen
[isim] [eskimiş] [müzik]
  • Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam

Birleşik Kelimeler: hisarbuselik


HARİS (Kelime Kökeni: Arapça ḥarīṣ)


[sıfat]
  • Açgözlü

İZABE (Kelime Kökeni: Arapça iẕābe)


[isim] [eskimiş] [kimya]
  • Madenleri ergitme, sıvı durumuna getirme

Birleşik Kelimeler: izabe fırını, izabe noktası


İBRAZ (Kelime Kökeni: Arapça ibrāz)


[isim]
  • Ortaya koyma, gösterme, meydana çıkarma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ibraz etmek