H ile Biten 6 Harfli Kelimeler



H ile biten 6 harfli 48 kelime bulunuyor. Sonu H olan 6 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "H ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde H olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

POHPOH24, ÇUHÇUH22, GEHGEH22, PEHPEH22, AHUVAH21, MEFSUH19, TEVŞİH19, TEVCİH19, TAVZİH19, BEDHAH18, DEHDEH18, PEYDAH18, TEVBİH18, ÇARGAH17, FERSAH17, GÜMRAH17, MİFTAH17, SİFTAH17, TEZGAH17, BARGAH16, DERGAH16, FELLAH16, PERDAH16, TERFİH16, TEFTİH16, BERZAH15, ÇARMIH15, MEDDAH15, MECRUH15, SEYYAH15, TEŞBİH15, TESPİH15, TASHİH15, MAŞLAH14, KÜSTAH13, TEŞRİH13, TERCİH13, TENZİH13, TEMBİH13, CERRAH13, MEKRUH12, TİMSAH12, TAKBİH12, YALLAH12, MATRAH11, TASRİH11, TELMİH11, TELKİH10


TELKİH (Kelime Kökeni: Arapça telḳīḥ)


[isim] [eskimiş]
  • Aşılama

MATRAH (Kelime Kökeni: Arapça maṭraḥ)


[isim] [ekonomi]
  • Bir verginin miktarını belirtmek için temel olarak alınan değer

Birleşik Kelimeler: vergi matrahı


TASRİH (Kelime Kökeni: Arapça taṣrīḥ)


[isim] [eskimiş]
  • Belirtme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tasrih etmek


TELMİH (Kelime Kökeni: Arapça telmīḥ)


[isim] [eskimiş]
  • Anlatılmak istenen şeyi söz arasında imalı olarak belli etme, açıkça söylememe

    İleride dahi ağzını açıp da ufacık bir telmihte bulunmasın. - Ercüment Ekrem Talu

[edebiyat]
  • Bir dizede veya beyitte bilinen bir olay, bir atasözü, fıkra vb.ni hatırlatma sanatı, anıştırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • telmih etmek


MEKRUH (Kelime Kökeni: Arapça mekrūh)


[sıfat] [din bilgisi]
  • İslam dininde, dinî bakımdan yasaklanmadığı hâlde yapılmaması istenen
[eskimiş]
  • İğrenç, tiksindirici

TİMSAH (Kelime Kökeni: Arapça timsāḥ)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Sürüngenlerden, sıcak bölgelerin akarsularında yaşayan, kalın derili, uzun kuyruklu, iri bir hayvan (Crocodilus)

    Alt dudağını bıyığının içine geçirmiş, gözleri fırlak, sanki bir timsaha bakıyordu. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Bu hayvanın derisinden yapılan

Birleşik Kelimeler: timsah gözyaşları


TAKBİH (Kelime Kökeni: Arapça taḳbīḥ)


[isim] [eskimiş]
  • Çirkin görme, beğenmeme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takbih etmek


YALLAH (Kelime Kökeni: Arapça yā + Allāh)


[ünlem]
  • `Haydi, yürü, kalk, git` anlamlarında kullanılan bir söz

    Millet, muharebenin başladığını, Gazi'nin Sivas'a geldiğini duyar duymaz yallah demiş, Salihli'ye gitmiş. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yallah çekmek
  • yallah etmek


KÜSTAH (Kelime Kökeni: Farsça gustāḫ)


[sıfat]
  • Saygısız, kaba, terbiyesiz (kimse)

    Babasının koltuğuna küstah bir tarzda oturmuş, bacaklarını yatar gibi uzatmış ve laubali şeyler söylüyor. - Reşat Nuri Güntekin


TEŞRİH (Kelime Kökeni: Arapça teşrīḥ)


[isim] [eskimiş]
  • Bir sorunu veya konuyu ele alıp en ince noktalarına kadar gözden geçirerek anlatma, açımlama
[tıp]
  • Anatomi

    O uğursuz teşrih atlasını hazırlamaya da işte böyle başladı. - İhsan Oktay Anar

[halk ağzında]
  • İskelet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • teşrih etmek

Birleşik Kelimeler: teşrihhane, teşrih masası


TERCİH (Kelime Kökeni: Arapça tercīḥ)


[isim]
  • Yeğleme

    Böyle bir tercihinin kefaretini ödemek ister gibi de bir porsiyon köfte söylemişti. - Çetin Altan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tercih etmek


TENZİH (Kelime Kökeni: Arapça tenzīh)


[isim] [eskimiş]
  • Arılama, kusur kondurmama
[din bilgisi]
  • Allah'ın bütün kusurlardan uzak olduğuna inanma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tenzih etmek


TEMBİH (Kelime Kökeni: Arapça tenbīh)


[isim]
  • Bir şeyin belli biçimde ve yolda yapılmasını söyleme, bunu üsteleyerek hatırlatma, uyarı, uyarma

    Bu zılgıtın içinde bir daha böyle yergiler yazmaması tembihi de vardır. - Salâh Birsel

[biyoloji]
  • Uyarım

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tembih etmek


CERRAH (Kelime Kökeni: Arapça cerrāḥ)


[isim]
  • Ameliyat yapan uzman hekim, hariciyeci, operatör

    Mengene gibi bir el, cerrahın yakasına yapışınca zavallının dizlerinin bağı çözülecek gibi oldu. - İhsan Oktay Anar

[eskimiş]
  • Önemsiz yaraları iyileştiren kimse

Birleşik Kelimeler: beyin cerrahı


MAŞLAH (Kelime Kökeni: Arapça maşlaḥ)


[isim] [eskimiş]
  • Tek parçalı ve kol yerine yarıkları olan bir tür kadın üstlüğü

    Kalın bir Doğu maşlahı giymiş, işlemeli beyaz bir başörtüsü örtmüştü. - Aka Gündüz