HÜKÜMFERMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



HÜKÜMFERMA harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli HÜKÜMFERMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MAHFE16, FERAH15, KÜFÜR15, REFAH15, HÜKÜM14, MÜHÜR14, FERMA12, MÜHRE12, EFKAR11, EHRAM10, HAKEM10, HAREM10, KEMAH10, KEMHA10, ÜRÜME10, ÜRKME8, ÜMERA8, MERAM7, KREMA6, KAMER6, MARKE6, MERAK6


KREMA (Kelime Kökeni: İtalyanca crema)


[isim]
  • Bir tür yumurtalı süt tatlısı

KAMER (Kelime Kökeni: Arapça ḳamer)


[isim] [eskimiş] [gök bilimi]
  • Ay

Birleşik Kelimeler: kamer balığı


MARKE (Kelime Kökeni: Fransızca marqué)


[sıfat] [spor]
  • `Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncuyu yakından izlemek, tutmak, gölgelemek, markaja almak` anlamındaki marke etmek birleşik fiilinde geçen bir söz

MERAK (Kelime Kökeni: Arapça merāḳ)


[isim]
  • Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek

    Biraz sonra yine bazı sesler işittim / Merak ile merdivenin başına gittim - Enis Behiç Koryürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meraka düşmek
  • meraka sokmak
  • merak etmek
  • merak getirmek
  • merakına dokunmak
  • merakından çatlamak
  • merakını mucip olmak
  • merakını uyandırmak
  • merak olmak
  • merak sarmak (veya duymak veya salmak)
  • merakta bırakmak
  • merakta kalmak
  • meraktan çatlamak
  • meraktan ölmek

Birleşik Kelimeler: kırkmerak


MERAM (Kelime Kökeni: Arapça merām)


[isim]
  • İstek

    Benim meramım sana yalnız bir şey sormak. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meram (veya meramını) anlatmak
  • meram etmek
  • meramın elinden bir şey kurtulmaz

[isim]
  • Konya iline bağlı ilçelerden biri

ÜRKME


[isim]
  • Ürkmek işi, tevahhuş

ÜMERA (Kelime Kökeni: Arapça umerā)


[isim] [eskimiş]
  • Beyler, amirler

EHRAM (Kelime Kökeni: Arapça ehrām)


[isim] [tarih]
  • Piramit
[eskimiş] [matematik]
  • Piramit

HAKEM (Kelime Kökeni: Arapça ḥakem)


[isim]
  • Tarafların aralarındaki anlaşmazlığı çözmek için yetkili olarak seçtikleri ve üzerinde anlaştıkları kişi, yargıcı
[spor]
  • Karşılaşmaları, yarışmaları kurallara uygun ve yansız olarak yöneten kimse

    Hakem, üçüncü defa tekrar ederse güreşe son vereceğini ilan etti. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: hakem heyeti, hakem kararı, başhakem, orta hakem, yan hakem, yardımcı hakem, çıkış hakemi, çizgi hakemi


HAREM (Kelime Kökeni: Arapça ḥarem)


[isim] [tarih]
  • Saray ve konaklarda kadınlara ayrılan bölüm, selamlık karşıtı

    Harem, ihtiyar hatunların bembeyaz patiska sedirli küçük köşe odalarında kalmıştı. - Falih Rıfkı Atay

[eskimiş]
  • Karı, eş

    Gelen doktormuş, bizim doktor Hüsnü Bey. Haremim hastalanmış da. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: harem ağası, harem kâhyası, harem selamlık


KEMAH


[isim]
  • Erzincan iline bağlı ilçelerden biri

KEMHA (Kelime Kökeni: Farsça kemḫā)


[isim] [eskimiş]
  • Bir tür ipek kumaş

    Yazın yeşil kemha giymiş kışın beyaz giyen dağlar - Halk türküsü


ÜRÜME


[isim]
  • Ürümek işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ürümesini bilmeyen köpek sürüye kurt getirir


EFKÂR (Kelime Kökeni: Arapça efkār)


[isim] [eskimiş]
  • Düşünceler, fikirler
[teklifsiz konuşmada]
  • Tasa, kaygı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • efkâr basmak
  • efkâr dağıtmak
  • efkâr etmek
  • efkârı dağılmak

Birleşik Kelimeler: umumi efkâr, amme efkârı


FERMA (Kelime Kökeni: İtalyanca ferma)


[isim]
  • Av köpeğinin gizlendiği yerden avı gözetlemesi