GÜNGÖRMÜŞLÜK ile Oluşan Kelimeler (GÜNGÖRMÜŞLÜK Kelime Türetme)



GÜNGÖRMÜŞLÜK harflerinden oluşan 91 kelime bulunuyor. GÜNGÖRMÜŞLÜK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Güngörmüşlük kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

GÜNGÖRMÜŞLÜK36

9 Harfli Kelimeler

GÜNGÖRMÜŞ31, GÖRMÜŞLÜK27, GÖRÜNÜMLÜ26

8 Harfli Kelimeler

GÖRÜMLÜK23, GÜMRÜKLÜ19

7 Harfli Kelimeler

GÖRGÜLÜ25, GÖMÜLÜŞ25, GÖRÜNGÜ25, GÖRÜŞLÜ24, GÖRÜNÜŞ24, GÖRÜNÜM22, GÜMÜŞLÜ21, KÖMÜRLÜ18

6 Harfli Kelimeler

GÖRMÜŞ22, GÖMÜLÜ21, ÖRGÜLÜ20, ÖRÜLÜŞ19, GÖRKLÜ18, ÖMÜRLÜ17, GÜMRÜK15, GÜNLÜK14, GÜRLÜK14, MÜŞKÜL14, ÜRÜNLÜ12, ÜRKÜLÜ12

5 Harfli Kelimeler

GÖMÜŞ21, GÖRGÜ21, GÖRÜŞ20, GÖMÜK18, GÖRÜM18, GÖNÜL17, GÖLÜK17, GÜMÜŞ17, KÖMÜŞ17, ÖRGÜN17, ÖLGÜN17, ÖLMÜŞ17, GÜLÜŞ16, ÖRÜLÜ15, GÜMÜL14, KÖMÜR14, GÜLÜK13, GÜNLÜ13, GÜRÜN13, KÜŞÜM13
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

GÖMÜ17, GÖRÜ16, ÖRGÜ16, ÖRÜŞ15, ÖŞÜR15, ÖLÜŞ15, GÖRK14, MÖNÜ13, ÖRÜM13, ÖLÜM13, ÖMÜR13, GÜNÜ12, ÖRÜK12, ÖLÜK12, ÜLÜŞ11, ÜMÜK9, ÜRÜN8, ÜRKÜ8, ÜNLÜ8, ÜLKÜ8
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

GÖN13, GÖL13, GÖK13, ÖLÜ11, ÖRÜ11, GÜM10, GÜN9, GÜL9, GÜR9, KÖR9, LÖK9, ÖRK9, MÜL6, KÜL5, KÜR5, LÜK5

2 Harfli Kelimeler

ÖN8, NÜ4, ÜN4


NÜ (Kelime Kökeni: Fransızca nu)


[sıfat]
  • Çıplak
[isim]
  • Çıplak resim

ÜN


[isim]
  • Ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
  • üne kavuşmak


KÜL


[isim]
  • Yanan şeylerden artakalan toz madde

    Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kül bağlamak
  • kül etmek
  • kül gibi
  • kül olmak
  • kül ufak olmak
  • külünü savurmak
  • kül yemek (veya yutmak)

Birleşik Kelimeler: külbastı, kül çöreği, küldöken, külkedisi, kül rengi, kül tablası, külyutmaz, yosun külü

[isim] [eskimiş]
  • Bütün, tüm

    Bir asırdan beri şiirimizi bir kül olarak göz önüne getirince bu misal canlanmaz mı? - Yahya Kemal Beyatlı


KÜR (Kelime Kökeni: Fransızca cure)


[isim]
  • İyi bakım ve ilaç tedavisi

    Daireden yıllık iznimi alınca kürümü günde on iki saate çıkardım. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kür yapmak

[sıfat]
  • İnatçı, hırslı (adam)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kürünü kırmak
  • kürünü öldürmek


LÜK (Kelime Kökeni: Farsça luk)


[isim] [eskimiş]
  • Boyacılıkta kullanılan Hint zamkı

Birleşik Kelimeler: lük boyası


MÜL (Kelime Kökeni: Farsça mul)


[isim]
  • Şarap

    Karşıyaka'da İzmir'in gülü / Seyran ediyor elinde mülü - Halk türküsü


ÜRÜN


[isim]
  • Doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey, mahsul
[mecaz]
  • Eser

    Cumhuriyet dönemi ressamlarının ürünleri sergilendi.

[mecaz]
  • Bir tutum veya davranışın ortaya çıkardığı şey

Birleşik Kelimeler: ürün yelpazesi, organik ürün, yan ürün, su ürünleri, tekel ürünleri


ÜRKÜ


[isim]
  • Topluluğu saran ortak korku, panik

ÜNLÜ


[sıfat]
  • Ün salmış olan, tanınmış, şöhretli, meşhur, şanlı, namlı, namdar, anlı şanlı

    Kimsenin üzerinde durmadığı birkaç ünlü kişiden birisi de kesinlikle o idi. - Tarık Buğra

[isim] [dil bilgisi]
  • Ses yolunda bir engele çarpmadan çıkan ses, sesli, sesli harf, vokal: a, e, ı, i, o, ö, u, ü

Birleşik Kelimeler: ünlü benzeşmesi, ünlü çatışması, ünlü kaynaşması, ünlü kısalması, ünlü türemesi, ünlü uyumu, ağızsıl ünlü, bağlayıcı ünlü, dar ünlü, düz ünlü, geniş ünlü, ikili ünlü, ikiz ünlü, ince ünlü, kalın ünlü, kısa ünlü, türeme ünlü, uzun ünlü, üçüz ünlü, yuvarlak ünlü, ağız ünlüsü, bağlantı ünlüsü, geniz ünlüsü, pekiştirme ünlüsü


ÜLKÜ


[isim]
  • Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey, ideal

    Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. - Atatürk

[felsefe]
  • Gerçekte olmayıp yalnız düşüncede tasarım biçiminde var olan, yalnızca düşünce ile kavranabilen şey, ideal

ÖN


[isim]
  • Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı

    Arabam bir gece kulübünün önünde duruyor. - Ahmet Ümit

[sıfat]
  • Benzerler arasında bakılan veya gidilen yönde olan

    Ben, Anafartalar'da Mustafa Kemal'in bulunduğu en ön siperlerde de kurşun attım. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • önde gelmek
  • öne almak
  • öne çıkmak
  • öne düşmek
  • öne sermek
  • öne sürmek
  • önü alınmak
  • önünde ardında gidilmez
  • önüne arkasına bakmadan
  • önüne bakmak
  • önüne bir kemik atmak
  • önüne çıkmak
  • önüne dikilmek
  • önüne düşmek
  • önüne geçmek
  • önüne gelen
  • önüne geleni kapar, ardına geleni teper
  • önüne katmak
  • önünü almak
  • önünü ardını düşünmemek
  • önünü kesmek

Birleşik Kelimeler: ön ad, ön buharlaşma, ön büro, ön alım, ön avurt, önayak, ön ayak, ön belirti, ön bilgi, ön çalışma, ön damak, ön denetim, ön deyi, ön deyiş, ön doğru, ön ek, ön eleme, ön göğüs, öngörmek, öngörü, öngörülmek, ön gösterim, ön gün, ön hekim, ön içki, ön izleme, ön kabul, ön kayıt, ön kesinti, ön kol, ön koşul, ön lisans, ön oda, ön oluş, ön ödeme, ön proje, ön rapor, ön seçici, ön seçim, ön ses, ön sevişme, önsezi, ön soruşturma, ön söz, ön sözleşme, ön şart, ön tasar, ön tasım, ön teker, ön uyum, ön vurgu, ön yargı, ön yaylak, ön yüzbaşı, önden çekişli, önü sıra, önünde sonunda, göz önü, başı önünde, göz önünde


ÜMÜK


[isim] [halk ağzında]
  • Boğaz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ümüğüne sarılmak (veya basmak)
  • ümüğünü sıkmak


GÜN


[isim]
  • Güneş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gün ağarmak
  • gün almak
  • gün atmak
  • gün batmak
  • gün bugün
  • gün doğmadan kimliği söylenmez
  • gün doğmadan neler doğar
  • gün doğmak
  • gün doğmak
  • güne göre kürk giyinmek gerek
  • gün eylemek
  • gün geçer, kin geçmez
  • gün geçirmek (veya öldürmek)
  • gün geçmek
  • gün gibi açık
  • gün görmemek
  • gün güne uymaz
  • gün kavuşmak
  • gün koymak
  • günlerden bir gün
  • günleri gece olmak
  • günleri sayılı olmak
  • gün meselesi
  • gün ola harman ola
  • gün olur yılı besler, yıl olur günü beslemez
  • gün saymak
  • günü (veya gününü) kurtarmak
  • günü dolmak
  • günü gününe uymaz
  • gününü (veya günlerini) saymak (veya beklemek)
  • gününü doldurmak
  • gününü görmek
  • gününü göstermek
  • gününü gün etmek
  • günü yetmek
  • gün varken davarını eve götür
  • gün yemek
  • gün yüzü görmemek
  • gün yüzü görmemiş (söz veya küfür)

Birleşik Kelimeler: günâşık, günaşırı, günaydın, gün balı, gün balığı, gün batımı, gün batısı, günbegün, günberi, gün boyu, günçiçeği, gün dikilmesi, gün doğusu, gündöndü, gün dönümü, gün durumu, güngörmez, güngörmüş, gün gülü, gün günden, günısı, gün ışığı, günindi, gün merkezli, gün ortası, günöte, Gün tutulması, gün tün eşitliği, gün yağmuru, gün yayı, gün yeli, günden güne, günebakan, günler günü, günübirlik, günü geçmiş, günü gününe, günün adamı, günün birinde, ala gün, artık gün, ay gün takvimi, ay gün yılı, ek gün, ertesi gün hapı, her gün, iyi gün, iyi gün dostu, kara gün, kara gün dostu, mübarek gün, öbür gün, ön gün, öte gün, tam gün, ana baba günü, arife günü, aşure günü, bayram günü, çalışma günü, doğum günü, güneş günü, halk günü, hesap günü, imza günü, iş günü, kabul günü, kandil günü, kış günü, kıyamet günü, mahşer günü, okuma günü, paça günü, yaş günü, yıldız günü


GÜL (Kelime Kökeni: Farsça gul)


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerin örnek bitkisi (Rosa)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gül gibi
  • gül gibi bakmak
  • gül gibi geçinmek (veya yaşamak)
  • gülleri yarılmak
  • gülü seven dikenine katlanır
  • gül üstüne gül koklamamak
  • gülü tarife ne hacet, ne çiçektir biliriz

Birleşik Kelimeler: gülabdan, gülbahar, gülbank, gülbeşeker, gül böceği, gül böreği, güldeste, gülhatmi, gülibrişim, gülistan, gülkurusu, gül kurusu, gül rengi, gül suyu, gülşen, gül yağı, karagül, yabani gül, ayı gülü, Çin gülü, denizgülü, gün gülü, Isparta gülü, ipek gülü, Japon gülü, kır gülü, menekşe gülü, orman gülü, rüzgârgülü, yaban gülü, yayla gülü


GÜR


[sıfat]
  • Bol ve güçlü olarak çıkan veya fışkıran

    Gür, kumral saçlarının çerçevelediği narin yüzü kıpkırmızı idi. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: gürsoluk