Gün ile Biten Kelimeler



GÜN ile biten 12 kelime bulunuyor. Sonu GÜN olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Gün kelimesinin anlamı nedir? Gün ile başlayan kelimeler. İçinde gün olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

GÜNBEGÜN22

6 Harfli Kelimeler

ÇÖZGÜN24, DÜZGÜN19, SÜZGÜN18, SÜRGÜN15

5 Harfli Kelimeler

ÖZGÜN20, ÖRGÜN17, ÖLGÜN17, ÜZGÜN16, BUGÜN14, LAGÜN11

3 Harfli Kelimeler

GÜN9


GÜN


[isim]
  • Güneş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gün ağarmak
  • gün almak
  • gün atmak
  • gün batmak
  • gün bugün
  • gün doğmadan kimliği söylenmez
  • gün doğmadan neler doğar
  • gün doğmak
  • gün doğmak
  • güne göre kürk giyinmek gerek
  • gün eylemek
  • gün geçer, kin geçmez
  • gün geçirmek (veya öldürmek)
  • gün geçmek
  • gün gibi açık
  • gün görmemek
  • gün güne uymaz
  • gün kavuşmak
  • gün koymak
  • günlerden bir gün
  • günleri gece olmak
  • günleri sayılı olmak
  • gün meselesi
  • gün ola harman ola
  • gün olur yılı besler, yıl olur günü beslemez
  • gün saymak
  • günü (veya gününü) kurtarmak
  • günü dolmak
  • günü gününe uymaz
  • gününü (veya günlerini) saymak (veya beklemek)
  • gününü doldurmak
  • gününü görmek
  • gününü göstermek
  • gününü gün etmek
  • günü yetmek
  • gün varken davarını eve götür
  • gün yemek
  • gün yüzü görmemek
  • gün yüzü görmemiş (söz veya küfür)

Birleşik Kelimeler: günâşık, günaşırı, günaydın, gün balı, gün balığı, gün batımı, gün batısı, günbegün, günberi, gün boyu, günçiçeği, gün dikilmesi, gün doğusu, gündöndü, gün dönümü, gün durumu, güngörmez, güngörmüş, gün gülü, gün günden, günısı, gün ışığı, günindi, gün merkezli, gün ortası, günöte, Gün tutulması, gün tün eşitliği, gün yağmuru, gün yayı, gün yeli, günden güne, günebakan, günler günü, günübirlik, günü geçmiş, günü gününe, günün adamı, günün birinde, ala gün, artık gün, ay gün takvimi, ay gün yılı, ek gün, ertesi gün hapı, her gün, iyi gün, iyi gün dostu, kara gün, kara gün dostu, mübarek gün, öbür gün, ön gün, öte gün, tam gün, ana baba günü, arife günü, aşure günü, bayram günü, çalışma günü, doğum günü, güneş günü, halk günü, hesap günü, imza günü, iş günü, kabul günü, kandil günü, kış günü, kıyamet günü, mahşer günü, okuma günü, paça günü, yaş günü, yıldız günü


LAGÜN (Kelime Kökeni: Fransızca lagune)


[isim] [coğrafya]
  • Deniz kulağı

BUGÜN


[isim]
  • İçinde bulunulan gün

    Yarın bugünden o kadar da farklı olmayacak. - Elif Şafak

[zarf]
  • İçinde bulunulan gün içinde

    Dün hastanedeydik, bugün işimizin başındayız. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bugün bana ise yarın sana
  • bugünden tezi yok
  • bugün git, yarın gel

Birleşik Kelimeler: bugün yarın, bugünden yarına, bugüne bugün, dünden bugüne


SÜRGÜN


[isim]
  • Ceza olarak belli bir yerin dışında veya belli bir yerde oturtulan kimse

    Sürgünü yalnız memleket hasreti yıkmaz, yıkması için bu hasrete utandırıcı bir gönül yarası karışmalıdır. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sürgüne göndermek
  • sürgün gitmek (veya olmak)
  • sürgün vermek

Birleşik Kelimeler: sürgün avı


ÜZGÜN


[sıfat]
  • Üzülmüş, üzüntü duymuş, mahzun, melul, meyus, mükedder

    O zamana kadar üzgündü, sesi kısılmış gibiydi. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: üzgün balığı


ÖRGÜN


[sıfat]
  • Bir işi gerçekleştirmek amacıyla türlü ve düzenli görevler yapan organlardan oluşan

Birleşik Kelimeler: örgün eğitim


ÖLGÜN


[sıfat]
  • Diriliği, canlılığı, tazeliği kalmamış

    Ölgün sesi pürtüklü bir duvar, tırtıklı bir kâğıt gibi belli belirsiz yükselip alçaldı. - Elif Şafak

[mecaz]
  • Cansız, renksiz, dikkat çekmeyen

    Ölgün lambaların yarı aydınlattığı bir salonda onlarla karşı karşıya oturduk. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[mecaz]
  • Gücü azalmış, zayıflamış

    Canlı olmaya çalışan ölgün adımlarla kapağı odasına attı. - Haldun Taner


SÜZGÜN


[sıfat]
  • Biraz zayıflamış, güçsüzleşmiş

    Dikkat ettim, süzgün bir yüzü, güzel kirpikleri, nemli, şeffaf dudakları vardı. - Orhan Veli Kanık

Birleşik Kelimeler: süzgün bakış, süzgün göz


DÜZGÜN


[sıfat]
  • Doğru ve pürüzsüz, muntazam

    Ayşe çayı demlemiş, düzgün dilimlerle francala kesiyordu. - Cahit Uçuk

[zarf]
  • Kurala uygun olarak, kusursuz bir biçimde

    Düzgün konuşuyor.

[matematik]
  • Kenar veya ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (biçim)

    Düzgün çok yüzlü.

[isim] [eskimiş]
  • Fondöten

Birleşik Kelimeler: eli ayağı düzgün, eli yüzü düzgün


ÖZGÜN


[sıfat]
  • Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal, ibdai

    Eskinin doğa ile uyuşan, özgün yapılarını yıkıp yerine yabancı, öykünme, yaratıcılıktan yoksun yapılar dikerek çirkinleştirdik. - Necati Cumalı


GÜNBEGÜN (Kelime Kökeni: Türkçe gün + Farsça -be + Türkçe gün)


[zarf]
  • Günden güne

    Günbegün artıyor meşakkat. - Âşık Veysel


ÇÖZGÜN


[sıfat]
  • Çözülmüş, dağılmış