GÖÇERMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



GÖÇERMEK harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli GÖÇERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GÖMEÇ19, GÖÇME19, GÖKÇE18, GÖÇER18, GÖRME16, ÇÖKME15, KÖMEÇ15, ÇÖREK14, GEÇME13, ÇERGE12, GEÇEK12, GEÇER12, GEREÇ12, ÖRMEK12, ÖREKE11, GEMRE10, GERME10, ÇEKEM9, ÇEKME9, GEREK9, ÇEKER8, ERKEÇ8, ERMEK6, KEREM6, KEMER6, KEMRE6, MEREK6


ERMEK


[-e]
  • Erişmek

    Nereden geldiğini anlamadığı bir ataklığa ermişti. - Necati Cumalı

[nesnesiz]
  • İnsan veya bitki büyüyüp gelişmek, yetişmek
[nesnesiz]
  • Ürün olgunlaşmak

    Arpalar erdi de gelin, girdik yolmaya - Halk türküsü

[nesnesiz] [din bilgisi]
  • Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erdiğine erer, ermediğine taş atar

Birleşik Kelimeler: aşermek


KEREM (Kelime Kökeni: Arapça kerem)


[isim] [eskimiş]
  • Soyluluk, ululuk, büyüklük, asalet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kerem buyurun (veya eyleyin)
  • kerem etmek

Birleşik Kelimeler: kerem sahibi


KEMER (Kelime Kökeni: Farsça kemer)


[isim]
  • Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı

    Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı. - Peyami Safa

[sıfat]
  • Tümsekli

    Kemer burun.

[anatomi]
  • Kemiklerden oluşan yay biçimindeki yapı

    Kaş kemeri. Damak kemeri. Ayak kemeri.

[jeoloji]
  • Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı
[mimarlık]
  • İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı

    Büyük bir camiydi bu. Minareleri, kubbeleri, kemerleri ve parmaklıklı pencereleri filan hepsi tamamdı. - Oğuz Atay

[eskimiş]
  • Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kemer (veya kemerini) sıkmak
  • kemeri dolu olmak

Birleşik Kelimeler: kemer bağlama, kemer gözü, kemer patlıcanı, bel kemeri, emniyet kemeri, su kemeri

[isim]
  • Antalya iline bağlı ilçelerden biri

KEMRE


[isim] [halk ağzında]
  • Gübre, tezek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kemre bağlamak


MEREK


[isim] [halk ağzında]
  • Samanlık, odunluk, hayvan yemi deposu veya ahır

ÇEKER


[isim]
  • Bir tartma aletinin kaldırabildiği ağırlık miktarı

ERKEÇ


[isim]
  • İğdiş edilmiş, üç yaşından büyük erkek keçi

Birleşik Kelimeler: erkeçsakalı


ÇEKEM


[isim] [halk ağzında]
  • Yeşil yapraklı, dikensi, ateşe atıldığında çatırdayarak yanan bir bitki

ÇEKME


[isim]
  • Çekmek işi

    Siyah kehribar tespihini çekmeye başladı. - Cahit Uçuk

[sıfat]
  • Çekilerek giyilen veya kullanılan

    Erkekleri, yandan lastikli çekme potinden başkasını bilmiyorlardı. - Refik Halit Karay

[sıfat]
  • Düzgün biçimli

    Çekme burun.

[spor]
  • Vücut bölümlerinin bükücü kas gücü ile bir direnci kendisine yaklaştırması

Birleşik Kelimeler: çekme demir, çekme halatı, çekme kapı, çekme kat, ad çekme, halat çekme, kemane çekme, sıcak çekme


GEREK


[isim]
  • İcap

    Vaziyeti bir bütün hâlinde ve bir anda kestirdikten sonra anların gereklerine göre davranırım. - Necip Fazıl Kısakürek

[sıfat]
  • Gerçekleşmesi zorunlu olarak beklenen, lazım

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gereği düşünülmek
  • gereği gibi
  • gerek görmek

Birleşik Kelimeler: neme gerek


GEMRE


[isim] [bitki bilimi]
  • Son turfanda yetişen, sert kabuklu bir tür siyah üzüm

Birleşik Kelimeler: pembegemre


GERME


[isim]
  • Germek işi
[halk ağzında]
  • Bir yeri bölmek, sınırı belli etmek için yapılan tahta perde

ÖREKE (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Eğrilmekte olan yün, keten vb. şeylerin tutturulduğu, bir ucu çatal değnek

ÇERGE


[isim]
  • Derme çatma çadır, göçebe çadırı

    Belki on aile keçelerden, kilimlerden çergelerini meyve ağaçlarının altlarına kurdular. - Ömer Seyfettin

[tarih]
  • Otağ

GEÇEK


[isim] [halk ağzında]
  • Çok geçilen yer, işlek yol