GÖSTERİLMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler



GÖSTERİLMEK harflerini içeren 8 harfli 23 kelime bulunuyor. 8 harfli GÖSTERİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GÖSTERME20, GÖSTERİM20, GÖRESİME20, GÖRKEMLİ19, GÖLERMEK19, KÖRELTME15, KÖRLETME15, SEKTÖREL15, SELEKTÖR15, ERGİTMEK13, GERİLMEK13, GETİRMEK13, ESMERLİK10, ESRİTMEK10, ESTİRMEK10, EKSİLTME10, KESTİRME10, SERİLMEK10, SEKTİRME10, İSKERLET9, KİRLETME9, KERTİLME9, METRELİK9


İSKERLET (Kelime Kökeni: İtalyanca scarlatto)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Dikenli salyangoz

KİRLETME


[isim]
  • Kirletmek işi

KERTİLME


[isim]
  • Kertilmek işi

METRELİK


[sıfat]
  • Uzunluğu herhangi bir metre olan

    Üç metrelik kumaş.

Birleşik Kelimeler: santimetrelik


ESMERLİK


[isim]
  • Esmer olma durumu

    Su hep akıyor, toprak her an biraz daha koyulaşarak esmerliğini buluyordu. - Tarık Buğra


ESRİTMEK


[-i] [eskimiş]
  • Sarhoş olmasına yol açmak, sarhoş etmek

ESTİRMEK


[-i]
  • Esmesini sağlamak

EKSİLTME


[isim]
  • Eksiltmek işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eksiltmeye çıkarmak

Birleşik Kelimeler: açık eksiltme


KESTİRME


[isim]
  • Kestirmek işi
[sıfat]
  • Alışılanın dışında kısa olan (yol), kese(II)

    Evimden çıkar, bir kestirme yoldan beş dakikada evine varabilirdim. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat]
  • Amacı fazla uzatmadan anlatan

    Kestirme cevap. Kestirme söz.

[zarf]
  • Kısaca, özet olarak

    Konuyu kestirme anlattı.

[halk ağzında]
  • Kaynatılıp limon sıkılarak koyulaştırılmış şeker şerbeti

SERİLMEK


[-e]
  • Serme işi yapılmak

    Sanki sedirlerine Bursa ipeklileri serilen bizim odalarımız değildi. - Orhan Seyfi Orhon

Ata Sözleri ve Deyimler

  • serilip serpilmek
  • serilip yatmak


SEKTİRME


[isim]
  • Sektirmek işi

Birleşik Kelimeler: sektirme pas


ERGİTMEK


[-i] [fizik]
  • Ergimesini sağlamak, ergimesine yol açmak

GERİLMEK


[nesnesiz]
  • Germe işi yapılmak, gergin duruma gelmek, belirli bir uzama ile çekilmek

    Koltuğunda şöyle bir gerilmiş, gülümseyerek yüzüme bakıyordu. - Yusuf Ziya Ortaç

[mecaz]
  • Kasılmak
[mecaz]
  • Kızmak, öfkelenmek, sinirlenmek
[mecaz]
  • İlişki ve davranış bozulacak duruma gelmek

GETİRMEK


[-e]
  • Gelmesini sağlamak

    Dün bir deri bir kemik hâlinde eve getirip bırakmışlar. - Reşat Nuri Güntekin

[-de]
  • Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak
[-i]
  • Erişmek veya eriştiğini sanmak

    Baharı getirdik.

[nesnesiz]
  • İleri sürmek

    Örnek getirmek.

[nesnesiz]
  • Sebep olmak, ortaya çıkarmak

    Bu rüzgâr kar getirir.

[-i]
  • İletmek, bildirmek

    Bir zabit nefes nefese şu haberi getirdi. - Orhan Seyfi Orhon

[nesnesiz]
  • Sağlamak

    Haftada bir cuma günleri işleyen küçük bir kahve ayda ne kadar gelir getirirse... - Ömer Seyfettin

[yardımcı fiil]
  • Bazı kelimelerle birleşik fiil yapar

    Ateh getirmek. Nedamet getirmek.

Birleşik Kelimeler: geviş getirenler, geviş getirmeyenler


KÖRELTME


[isim]
  • Köreltmek işi