GÖRELİLİK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



GÖRELİLİK harflerini içeren 4 harfli 24 kelime bulunuyor. 4 harfli GÖRELİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GÖRK14, GÖRE14, GÖLE14, ÖRGE14, KÖLE10, KÖRE10, KÖRİ10, ÖREK10, RÖLE10, ERGİ8, GREK8, GRİL8, GERİ8, İLGİ8, ERİL4, ERİK4, EKLİ4, ELİK4, ELLİ4, İLLİ4, İLLE4, İLKE4, İLİK4, KİLE4


ERİL


[sıfat] [dil bilgisi]
  • Bazı dillerde erkek cinsten sayılan (kelime), müzekker

ERİK


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica)

Birleşik Kelimeler: erik hoşafı, erik kompostosu, erik marmeladı, erik pestili, erik rakısı, erik reçeli, kuru erik, sarıerik, bardacık eriği, bardak eriği, can eriği, çakal eriği, dağ eriği, gövem eriği, Japon eriği, Malta eriği, mürdüm eriği, türbe eriği, üryani eriği, yaban eriği


EKLİ


[sıfat]
  • Eklenmiş olan

Birleşik Kelimeler: ekli püklü


ELİK


[isim] [halk ağzında]
  • Dağ keçisi

    Hızır nazardan koruya, eli ayağı düzgün, elik yavrusundan azgın kara saçlı, gül nakışlı bir kızım dünyaya gelmiştir. - Kemal Bilbaşar


ELLİ


[isim]
  • Kırk dokuzdan sonra gelen sayının adı
[sıfat]
  • Beş kere on, kırk dokuzdan bir artık

Birleşik Kelimeler: ellibir, elli binlik

[sıfat]
  • Eli olan

    Bu kocaman elli, muhteşem babadan bile korkmuyordu. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: açık elli, ağırelli, it elli, kadife elli


İLLÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿillī)


[sıfat] [eskimiş] [felsefe]
  • Nedensel

İLLE


[zarf] [halk ağzında]
  • İlla

Birleşik Kelimeler: ille velakin


İLKE


[isim]
  • Temel düşünce, temel inanç, umde, prensip

    İlkelerine sıkı sıkıya bağlı, bilinçli ve ödün vermez bir insandı. - Haldun Taner

[mantık]
  • Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde, umde, prensip

Birleşik Kelimeler: çelişiklik ilkesi, çelişmezlik ilkesi, eylemsizlik ilkesi, heple hiç ilkesi, nedensellik ilkesi, süreklilik ilkesi


İLİK


[isim]
  • Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık
[isim]
  • Kemiklerin iç boşluklarını dolduran ve kan hücrelerinin yapımını sağlayan doku

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iliği kemiği donmak
  • iliği kemiği ısınmak
  • iliğine (veya iliklerine) işlemek (veya geçmek)
  • iliğine (veya iliklerine) kadar
  • iliğine kadar ıslanmak
  • iliğini kemirmek
  • iliğini kurutmak
  • ilik gibi
  • iliklerinde duymak

Birleşik Kelimeler: murdarilik, omurilik, taş iliği


KİLE (Kelime Kökeni: Arapça keyle)


[isim]
  • Genellikle tahıl ölçmede kullanılan belirli hacimdeki kap, ölçek

    Mercimek kile kile / Ölçerler sile sile - Halk türküsü


ERGİ


[isim] [eskimiş]
  • İyi bir şeye erişme durumu, mazhariyet

GREK (Kelime Kökeni: Fransızca grec)


[isim]
  • Eski Yunan, Helen

GRİL (Kelime Kökeni: Fransızca grille)


[isim]
  • Izgara

GERİ


[isim]
  • Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı

    Amerikan barın gerisinden işaret eden barmen seslendi. - Necati Cumalı

[sıfat]
  • Eksik gösteren (saat)

    Bu saat beş dakika geridir.

[sıfat]
  • Aptal, anlayışsız
[sıfat] [mecaz]
  • Benzerlerine ayak uydurup ilerleyememiş, gelişememiş

    Geri düşünce. Geri adam.

[zarf]
  • Geriye doğru

    Bağına, bahçene, suyuna, toprağına veda ederek geri gidiyorum. - Falih Rıfkı Atay

[ünlem]
  • `Geri dön, geri git!` anlamında bir söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • geri almak
  • geri basmak
  • geri çekilmek
  • geri çevirmek
  • geri dönmek
  • geri durmak
  • geri gitmek
  • geri göndermek
  • geri kalmak
  • geri kalmamak
  • geri komamak
  • geri saymak
  • geri vermek
  • geriye bırakmak
  • geriye dönmek
  • geriye yürümek

Birleşik Kelimeler: geri besleme, geri bildirim, geri çekilme, geri dönüşüm, geri hizmet, geri kafalı, geri kalmış, geri ödeme, geri plan, geri tepme, geri vites, geri zekâlı, geriden geriye, gerisin geri, geriye dönüş, ileri geri

[isim] [halk ağzında]
  • Araba üzerine gerilerek kenarları arabanın korkuluğuna tutturulan ve içine saman veya tahıl doldurulan büyük kıl çuval

İLGİ


[isim]
  • İki şey arasında bulunan herhangi bir bağlılık, ilişki, alaka, taalluk, aidiyet
[kimya]
  • Kimyasal şartlar eş veya birbirine çok yakın olduğunda ögelerin birbirleriyle birleşmede gösterdiği seçicilik
[ruh bilimi]
  • Dikkati öncelikle belirli bir şey üzerinde toplama eğilimi
[ruh bilimi]
  • Belirli bir olay veya etkinliğe yakınlık duyma, ondan hoşlanma ve ona öncelik tanıma

    Sesimi duyan Ayça da geliyor yanıma, kardeşinin tersine ilgiyle sokuluyor bana. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilgi çekmek (veya uyandırmak)
  • ilgi duymak
  • ilgi görmek
  • ilgi göstermek
  • ilgi odağı olmak
  • ilgisini çekmek
  • ilgisini kesmek
  • ilgi toplamak

Birleşik Kelimeler: ilgi alanı, ilgi çekici, ilgi eki