GİRİLİŞ harflerinden oluşan 14 kelime bulunuyor. GİRİLİŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Giriliş kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
GİRİLİŞ14
6 Harfli Kelimeler
ŞİİRLİ9
5 Harfli Kelimeler
GİRİŞ12
4 Harfli Kelimeler
GRİL8, İLGİ8, İŞLİ7, ŞİİR7
3 Harfli Kelimeler
GRİ7, LİG7, Şİİ6, İRİ3, LİR3
2 Harfli Kelimeler
İŞ5, İL2
İL
[isim]
[tarih]
Birleşik Kelimeler: ilbay
İRİ
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: iribaş, iri iri, iri kıyım, iri laf, iri yapılı, iri yarı, irili ufaklı, genç irisi
LİR
(Kelime Kökeni: Fransızca lyre)
[isim] [müzik]
-
Kaynağı mitolojik çağlara dayanan kirişli bir çalgı
İŞ
[isim]
[mecaz]
[mecaz]
[fizik]
-
Bir kuvvetin uygulanma noktasını hareket ettirirken harcadığı güç
Erg, jul, kilogrammetre, vatsaat, kilovatsaat iş ve enerji birimleridir.
Ata Sözleri ve Deyimler
- iş (birinde) bitmek
- iş (birinden) bitmek
- iş (birine) kalmak
- iş açmak
- iş almak
- iş amana binince kavga uzamaz
- iş anlatılıncaya kadar baş elden gider
- iş ayağa düşmek
- iş başa düşmek
- iş bırakmak
- iş bilenin, kılıç kuşananın
- iş bilmek
- iş bitirmek
- iş çatallanmak
- iş çevirmek
- iş çığırından çıkmak
- iş çıkarmak
- iş dayıya düştü
- iş değil
- iş düşmek
- işe almak
- işe bak!
- iş edinmek
- işe girmek
- işe karışmak
- işe koşmak
- iş etmek
- işe yaramak
- iş görmek
- iş göstermek
- işi ...-e dökmek
- işi ...-e vurmak
- işi (bir şeye) vurmak
- işi ahbaplığa dökmek
- işi aksi gitmek
- işi Allah'a kalmak
- işi anlamak
- işi azıtmak
- işi başından aşmak (veya aşkın olmak)
- işi bitmek
- işi bozmak
- işi bozulmak
- işi ciddiye almak
- işi çıkmak
- işi düşmek
- işi ileri götürmek
- işi iş, kaşığı gümüş
- işi iş olmak
- işi kotarmak
- iş inada binmek
- işin alayında olmak
- işin başı
- işinden olmak
- işin doğrusu
- işi ne?
- işine bak!
- işine gelmek
- işine göre
- işine hor bakan boynuna torba takar
- işine koyulmak
- işin fenası
- işin garibi
- işini bilmek
- işini bitirmek
- işin içinde iş var
- işin içinden çıkamamak
- işin içinden çıkmak (veya sıyrılmak)
- işini görmek
- işini kış tut da yaz çıkarsa bahtına
- işinin adamı
- işini uydurmak
- işini yoluna koymak
- işin kolayına kaçmak
- işin kötüsü
- işin kurdu
- işin kurdu olmak
- işin mi yok
- işin ortasını bulmak
- işin rengi değişmek
- iş insanın aynasıdır
- işin tuhafı
- işin ucu birine dokunmak
- işin üstesinden gelmek
- işin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol
- işi olmak
- işi pişirmek
- işi rast gitmek
- işi resmiyete dökmek
- işi sağlama almak
- işi savsaklamak
- işi şakaya dökmek
- iş işlemek
- iş işten geçmek
- işi tatlıya bağlamak
- işi temizlemek
- işi uzatmak
- işi üç nalla bir ata kaldı
- işi yokuşa sürmek (veya koşmak)
- işi yoluna koymak
- işi yolunda (veya tıkırında) gitmek (veya olmak)
- iş karıştırmak
- iş ki
- işler açılmak
- işler arapsaçına dönmek
- işler becermek
- iş mi?
- iş ola
- iş olacağına varır
- iş olsun diye
- iş sarpa sarmak
- iş şirazesinden çıkmak
- işten (bile) değil
- işten el çektirmek
- işten güçten vakit bulamamak
- iş tutmak
- iş vermek
- iş yapmak
- iş yok
Birleşik Kelimeler: iş adamı, iş akdi, iş alanı, işbaşı, iş bırakımı, iş bıraktırımı, iş bilimi, iş birliği, iş bölümü, iş donu, iş eri, iş gezisi, işgüder, iş gücü, iş güç, iş güçlüğü, iş günü, iş hacmi, iş hanı, iş hayatı, iş kadını, iş kazası, iş kolu, iş merkezi, iş önlüğü, iş saati, iş seyahati, iş sözleşmesi, işveren, iş yeri, işe uygun, işi duman, işi tıkırında, ağır iş, beyaz iş, bulaşık iş, çürük iş, götürü iş, ince iş, kârlı iş, Acem işi, Antep işi, ayak işi, çocuk işi, el işi, erkek işi, ev işi, hamur işi, hesap işi, kalem işi, kavaf işi, mancınık işi, Maraş işi, orak işi, orta işi, sıra işi, şıpın işi, tarak işi, usta işi, dış işleri, diyanet işleri, iç işleri, özlük işleri, su altı işleri, yazı işleri, zat işleri
Şİİ
(Kelime Kökeni: Arapça şīʿī)
[isim]
-
Şiilik mezhebinden olan kimse
İŞLİ
[sıfat]
ŞİİR
(Kelime Kökeni: Arapça şiʿr)
[isim] [edebiyat]
-
Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan, hece ve durak bakımından denk ve kendi başına bir bütün olan edebî anlatım biçimi, manzume, nazım, koşuk
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: şiir defteri, şiir dinletisi, şiir kitabı, lirik şiir, mensur şiir, halk şiiri, saz şiiri
GRİ
(Kelime Kökeni: Fransızca gris)
[isim]
-
Kül rengi, boz renk, demir rengi, demirî
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: gri pasaport, açık gri, koyu gri, gümüş grisi, kum grisi, kurşun grisi
LİG
(Kelime Kökeni: Fransızca ligue)
[isim] [spor]
-
Takımların belli kurallar çerçevesinde karşılıklı olarak iç ve dış sahalarda karşılaştıkları yarışma grubu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ligden düşmek
- lige çıkmak
GRİL
(Kelime Kökeni: Fransızca grille)
[isim]
İLGİ
[isim]
-
İki şey arasında bulunan herhangi bir bağlılık, ilişki, alaka, taalluk, aidiyet
[kimya]
-
Kimyasal şartlar eş veya birbirine çok yakın olduğunda ögelerin birbirleriyle birleşmede gösterdiği seçicilik
[ruh bilimi]
-
Dikkati öncelikle belirli bir şey üzerinde toplama eğilimi
[ruh bilimi]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ilgi çekmek (veya uyandırmak)
- ilgi duymak
- ilgi görmek
- ilgi göstermek
- ilgi odağı olmak
- ilgisini çekmek
- ilgisini kesmek
- ilgi toplamak
Birleşik Kelimeler: ilgi alanı, ilgi çekici, ilgi eki
ŞİİRLİ
[sıfat]
-
Şiir havasında olan
Ötede beride Fıstıkağacı, Bağlarbaşı, Servilik, Nuhkuyusu gibi saffetli ve şiirli isimler duyulur.
- Abdülhak Şinasi Hisar
GİRİŞ
[isim]
[edebiyat]
-
Bir eserin konusunu tanıtarak kolay kavranmasını sağlayan, ön sözden sonra yer alan bölüm, methal
[müzik]
-
Bir müzik parçasında baştaki bölüm, methal
Birleşik Kelimeler: giriş işlemi, giriş kapısı, giriş kartı, giriş katı, giriş ücreti
GİRİLİŞ
[isim]