GEÇİŞMEK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



GEÇİŞMEK harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli GEÇİŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GİŞE11, GEÇE11, GEMİ9, İMGE9, EŞME8, EMİŞ8, EMEÇ8, İÇME8, MEŞK8, MEŞE8, ÇEKİ7, EŞEK7, EŞİK7, EKŞİ7, KEÇE7, KEÇİ7, ŞİKE7, EKİM5, EKME5, EMİK5, EMEK5, KEME5, MEKE5


EKİM


[isim]
  • Ekme işi

    Ekim biçim işlerini tamamıyla kadınlara bırakmışlardı. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: doku ekimi


EKME


[isim]
  • Ekmek işi

EMİK


[isim] [halk ağzında]
  • Emmekten çürüyen yer, emme izi

EMEK


[isim]
  • Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü, mesai, zahmet

    Ücret emeğin karşılığıdır. - Anayasa

[toplum bilimi]
  • İnsanın bilinçli olarak belli bir amaca ulaşmak için giriştiği hem doğal ve toplumsal çerçevesini hem de kendisini değiştiren çalışma süreci

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emeği geçmek
  • emek çekmek
  • emek harcamak
  • emek olmadan yemek olmaz
  • emek vermek

Birleşik Kelimeler: artık emek, el emeği, göz emeği, sağdıç emeği


KEME


[isim] [halk ağzında]
  • Büyük sıçan

Birleşik Kelimeler: karakeme


MEKE


[isim] [halk ağzında]
  • Su kıyılarındaki böcekleri yiyerek yaşayan yaban ördeği

Birleşik Kelimeler: sakar meke

[isim] [halk ağzında]
  • Mısır ve tanesi

ÇEKİ


[isim]
  • Tartı
[mecaz]
  • Üzüntü, sıkıntı
[halk ağzında]
  • Kadınların başlarına bağladıkları örtü

    Başı ağrıdığı zamanlar bağladığı beyaz çekiyi çözüp var gücüyle yeniden düğümledi. - Mustafa İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çeki taşı gibi
  • çekiye gelmek
  • çekiye gelmez


EŞEK


[isim] [hayvan bilimi]
  • Atgillerden, uzun kulaklı binek ve hizmet hayvanı, merkep, karakaçan, uzun kulaklı (Equus asinus)

    Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu. - Fakir Baykurt

[halk ağzında]
  • Odun kesme, duvar örme, sıva yapma vb. işlerde kullanılan üç veya dört ayaklı sehpa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eşeğe altın semer vursalar yine eşektir
  • eşeğe cilve yap demişler, çifte atmış
  • eşeğe gücü yetmeyip semerini dövmek
  • eşeği dama çıkaran yine kendi indirir
  • eşeği düğüne çağırmışlar, "ya su lazımdır ya odun" demiş
  • eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek (veya koymak)
  • eşeğini sağlam kazığa bağlamak
  • eşeğin kuyruğu gibi
  • eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa
  • eşeğin ölümü köpeğe ziyafettir (veya düğündür)
  • eşeği sahibinin dediği yere bağla da varsın kurt yesin
  • eşeği yoldan çıkaran sıpanın oynaması
  • eşek at olmaz, ciğer et olmaz
  • eşek bile bir düştüğü yere bir daha düşmez
  • eşek çamura çökerse sahibinden gayretlisi olmaz
  • eşek derisi gibi
  • eşek eşeği ödünç kaşır
  • eşek gibi
  • eşek hoşaftan ne anlar (suyunu içer, tanesini bırakır)
  • eşek kadar
  • eşek kocamakla tavla başı olmaz
  • eşek kulağı kesilmekle küheylan olmaz
  • eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalır
  • eşek sudan gelinceye kadar dövmek
  • eşekten düşmüşe (veya düşmüş karpuza) dönmek

Birleşik Kelimeler: eşek arısı, eşekbaşı, eşek cenneti, eşek davası, eşek dikeni, eşek hıyarı, eşek inadı, eşek kafalı, eşekkulağı, eşek marulu, eşek maydanozu, eşekoğlueşek, eşek otu, eşek sıpası, eşeksırtı, eşek şakası, şeddeli eşek, uzuneşek, marsıvan eşeği, ocakeşeği, yaban eşeği, yereşeği


EŞİK


[isim]
  • Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak

    Sofaya açılan kapının eşiğine gelmişti. - Tarık Buğra

[mecaz]
  • Başlangıç yeri, başlangıç noktası, yakını

    Dünya yeni bir ekonomik bunalımın eşiğinde.

[coğrafya]
  • Karalar üzerinde veya deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran tümsek biçiminde, üzeri çoğu kez düz kabartılar
[müzik]
  • Telli çalgılarda üzerine tellerin bindiği köprü
[ruh bilimi]
  • Bir tepkinin başlamasında, ortaya çıkmasında etkili olan ruhsal, fizyolojik nokta

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eşiğine yüz sürmek
  • eşiğini aşındırmak
  • eşik (veya eşiğini) atlamak

Birleşik Kelimeler: duyum eşiği


EKŞİ


[sıfat]
  • Sirke veya limon tadında olan
[isim]
  • Bu tadı veren şey

    Bu yemeğin ekşisi fazla kaçmış.

[mecaz]
  • Uygunsuz, yakışıksız

    Bu ekşi sözler, bu dik bakışlar, tabii hiç hoşlarına gitmedi. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ekşi yemedim ki karnım ağrısın

Birleşik Kelimeler: ekşi elma, ekşi kiraz, ekşikulak, ekşi maya, ekşi surat, ekşi yonca, ekşi yüz


KEÇE


[isim]
  • Yapağı veya keçi kılının dokunmadan yalnızca dövülmesiyle elde edilen kaba kumaş

    Belki on aile keçelerden, kilimlerden çergelerini meyve ağaçlarının altlarına kurdular. - Ömer Seyfettin

[sıfat]
  • Bu kumaştan yapılan

    Keçe çadırların içi biraz ısınsın diye yerlere, kilimlerin üstüne ayı postları serilmişti. - Nezihe Araz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keçe külah etmek
  • keçe külah olmak
  • keçesini sudan çıkarmak
  • keçeyi suya atmak


KEÇİ


[isim] [hayvan bilimi]
  • Geviş getiren memelilerden, eti, sütü, derisi ve kılı için yetiştirilen hayvan(Capra hircus)
[sıfat] [mecaz]
  • İnatçı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keçide de sakal var
  • keçi geberse de kuyruğunu indirmez
  • keçileri kaçırmak
  • keçi nereye çıkarsa oğlağı da oraya çıkar
  • keçinin uyuzu, çeşmenin gözünden su içer
  • keçiye can kaygısı, kasaba et (veya yağ) kaygısı
  • keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur

Birleşik Kelimeler: keçiboynuzu, keçi inadı, keçi mantarı, keçimemesi, keçi postu, keçisağan, keçi sakal, keçisakalı, keçisedefi, keçi söğüdü, keçitırnağı, keçi yemişi, keçi yolu, inatçı keçi, karakeçi, Ankara keçisi, dağ keçisi, günah keçisi, kıl keçisi, Maltız keçisi, tiftik keçisi, yaban keçisi, zekât keçisi


ŞİKE (Kelime Kökeni: Fransızca chiqué)


[isim] [spor]
  • Bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi veya manevi bir çıkar karşılığı varılan anlaşma
[mecaz]
  • Bir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma

    Bu işte şike var.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şike yapmak


EŞME


[isim]
  • Eşmek işi
[halk ağzında]
  • Kaynak, pınar
[isim]
  • Uşak iline bağlı ilçelerden biri

EMİŞ


[isim]
  • Emme işi

    Çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu. Toprağın suyu öyle bir emişi vardı. - Tarık Buğra