GEYŞALIK harflerini içeren 3 harfli 30 kelime bulunuyor. 3 harfli GEYŞALIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GIK8,
ŞEY8,
YAŞ8,
AŞI7,
ALG7,
GAK7,
KIŞ7,
ŞIK7,
AŞK6,
AYI6,
KAŞ6,
KEŞ6,
LEŞ6,
ŞEK6,
ŞAL6,
ŞAK6,
YIL6,
KAY5,
LEY5,
YEL5,
YEK5,
YAL5,
YAK5,
AKI4,
KIL4,
ELK3,
ELA3,
KAL3,
KEL3,
LAK3
ELK
(Kelime Kökeni: İngilizce elk)
[isim] [hayvan bilimi]
-
Kuzey Avrupa'da yaşayan, geniş dallı boynuzları olan, iri bir tür geyik
ELA
[isim]
-
Gözde sarıya çalan kestane rengi
[sıfat]
KAL
[isim] [madencilik]
-
Bir alaşımdaki madenlerin erime derecesi farkından yararlanarak bunları birbirinden ayırma işlemi
Birleşik Kelimeler: kalhane
[isim] [eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
KEL
(Kelime Kökeni: Farsça kel)
[sıfat]
[mecaz]
[mecaz]
-
Gelişmemiş, cılız (bitki)
Kel bir ağaç.
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
- kel başa şimşir tarak
- kele köseden yardım olmaz
- keli görünmek
- keli kızmak
- keli körü toplamak
- kelin ayıbını takke örter
- kelin merhemi olsa başına sürer (veya kelin medarı olsa kendi başında olur)
- kel ölür, sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur
- kel yanında kabak anılmaz
Birleşik Kelimeler: kelaynak, kel kâhya, keloğlan
LAK
[isim]
-
Uzak Doğu'da yetişen Amerikan elmasından çıkan zamk
AKI
[isim] [fizik]
-
Herhangi bir kuvvet alanında, belli bir düzlemin belli bir bölümünden geçtiği varsayılan güç çizgileri, seyelan
Birleşik Kelimeler: ışık akısı, ışınım akısı
KIL
[isim]
-
Bazı hayvanların derisinde, insan vücudunun belli yerlerinde çıkan, üst deri ürünü olan ipliksi uzantı
[sıfat]
[sıfat] [argo]
[bitki bilimi]
-
Bitkilerde görülen, genellikle silindirimsi, içi boş, çok ince uzantı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kıl (kadar) kalmak
- kıl gibi
- kılı kıpırdamamak
- kılı kırk yarmak
- kılına dokunmamak
- kılına halel gelmemek
- kılını (bile) kıpırdatmamak (veya oynatmamak)
- kıl kapmak
- kıl olmak
Birleşik Kelimeler: kıl burun, kıl çadır, kıl dönmesi, kılkapan, kıl keçisi, kılkıran, kıl kurt, kılkuyruk, kıl kuyruk, kıl otu, kıl payı, kıl testere, kıl yumağı, kılı kılına, emici kıllar
KAY
[isim]
[isim] [eskimiş]
LEY
(Kelime Kökeni: Rumence)
[isim]
-
Moldova ve Romanya'nın para birimi
YEL
[isim]
[halk ağzında]
[halk ağzında]
Ata Sözleri ve Deyimler
- yele vermek
- yel gibi
- yel gibi gelen sel gibi gider
- yel üfürdü, sel (veya su) götürdü
- yel vermek
Birleşik Kelimeler: yel değirmeni, yelkesen, yelkıran, yelkovan, yelölçer, yel yepelek, yel yeperek, yelyutan, akça yel, ak yel, boz yel, kaba yel, kara yel, kızıl yel, akşam yeli, deniz yeli, gün yeli, kara yeli, sabah yeli, sam yeli, seher yeli, tan yeli, yıldız yeli
YEK
(Kelime Kökeni: Farsça yek)
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: yekdiğeri, yeknesak, yekpare, yekvücut, ciharıyek, düyek, hepyek, pencüyek, şeşyek, yeke yek
YAL
[isim] [halk ağzında]
-
Köpek ve sığırlara yedirilmek için un ve kepekle hazırlanan yiyecek
YAK
(Kelime Kökeni: Tibetçe)
[isim] [hayvan bilimi]
-
Tibet'te, Asya'nın bazı yörelerinde yabani veya evcil olarak yaşayan, kılları uzun bir tür öküz, Tibet öküzü, Tibet sığırı (Bos grunniens)
AŞK
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaşḳ)
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- aşka düşmek
- aşka gelmek
- aşk ağlatır, dert söyletir
- aşk olmayınca meşk olmaz
- aşk olsun
- aşk yapmak
Birleşik Kelimeler: aşkmerdiveni, ilanıaşk, karşılıksız aşk, yasak aşk, yıldırım aşkı
AYI
[isim] [hayvan bilimi]
-
Memelilerin etobur takımından, beş parmaklı, tabanlarına basarak yürüyen, yurdumuzda boz türü bulunan, iri gövdeli hayvan, kocaoğlan (Ursus arctos)
[ünlem]
-
Kaba saba olan insanlar için kullanılan bir seslenme sözü
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayı gibi
- ayının kırk türküsü var, kırkı da ahlat üstüne
- ayı sevdiği yavrusunu hırpalar
- ayıya kaval çalmak
- ayı yavrusu ile oynuyor
- ayıyı fırına atmışlar, yavrusunu ayağının altına almış
- ayıyı vurmadan postunu satmak
Birleşik Kelimeler: ayıbacağı, ayı balığı, ayıboğan, ayı gülü, ayıkulağı, ayı üzümü, ayı yürüyüşü, bozayı, cicimayı, Büyükayı, Küçükayı, dağ ayısı, denizayısı, marsıvan ayısı