GERÇEKLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



GERÇEKLİK harflerini içeren 5 harfli 33 kelime bulunuyor. 5 harfli GERÇEKLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇERGE12, ÇELGİ12, GEÇEK12, GEÇER12, GERÇİ12, GEREÇ12, İLGEÇ12, GELİR9, GEREK9, ÇİLEK8, ÇELİK8, ÇEKEL8, ÇEKER8, ÇEKİK8, ÇELEK8, ÇEKEK8, ERKEÇ8, ELÇEK8, İÇREK8, KİREÇ8, KEKEÇ8, LEÇEK8, REÇEL8, ERKEK5, ERKLİ5, ERLİK5, EKLER5, KİLER5, KERKİ5, KELİK5, KELER5, KEKRE5, KELEK5


ERKEK


[isim]
  • Yetişkin adam, bay, er kişi

    Erkekler tekaüt olunca çocuğa dönüyorlar. - Reşat Nuri Güntekin

[biyoloji]
  • Sperma oluşturan organizma
[sıfat] [mecaz]
  • Sözüne güvenilir, mert
[sıfat]
  • Girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden çıkıntılı olanı
[sıfat]
  • Sert, kolay bükülmez

    Erkek demir, erkek bakır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer
  • erkek arslan arslan da dişi arslan arslan değil mi?
  • erkek gibi
  • erkek koyun kasap dükkânına yaraşır
  • erkek olmak
  • erkek sel, kadın göl

Birleşik Kelimeler: erkek anahtar, erkek bakır, erkek berberi, erkek demir, erkek erkeğe, erkekevi, erkek Fatma, erkek fiş, erkek işi, erkek milleti, erkek organ, erkek terzisi, erkekler hamamı


ERKLİ


[sıfat]
  • Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, nüfuzlu, muktedir, kadir

ERLİK


[isim]
  • Erkeklik, yiğitlik
[askerlik]
  • Er olma durumu

EKLER (Kelime Kökeni: Fransızca éclair)


[isim]
  • İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü

KİLER (Kelime Kökeni: Farsça kilār)


[isim]
  • Evlerde yiyecek, içecek ve erzakın saklandığı oda, ambar veya dolap

    Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu. - Ömer Seyfettin


KERKİ


[isim] [halk ağzında]
  • Keser

KELİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eski ayakkabı

KELER


[isim] [hayvan bilimi]
  • Köpek balıkları takımının kelergiller familyasından, ılık ve tropik denizlerde yaşayan, uzunluğu 1,5 metre kadar olan, bir defada 20 yavru doğuran bir tür balık, keler balığı (Rhina squatina)

Birleşik Kelimeler: keler balığı, kaya keleri, su keleri


KEKRE


[sıfat]
  • Tadı acımtırak, ekşimsi ve buruk olan

KELEK


[isim] [bitki bilimi]
  • Olgunlaşmamış, ham kavun
[sıfat]
  • Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan

    Kelek mısır.

[sıfat]
  • Kılsız

    Kelek tulum.

[sıfat] [argo]
  • Aptal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelek atmak
  • kelek yapmak


ÇİLEK


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitki

Birleşik Kelimeler: çilek kompostosu, çilek reçeli, çilek suyu, çilek üzümü, ağaç çileği, dağ çileği, Frenk çileği, yaban çileği


ÇELİK


[isim]
  • Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, birleşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı, polat

    Süngülerini, çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar. - Ruşen Eşref Ünaydın

[sıfat]
  • Bu alaşımdan yapılmış

    Karşı tarafa uzanan bir çelik köprü hayal ediyordu suyun üzerinde. - Ayşe Kulin

[sıfat]
  • Zayıf fakat güçlü (vücut)

    Çelik ve demir vücuduyla hassas bir sporcuya benziyordu. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çeliğe su vermek

Birleşik Kelimeler: çelik başlık, çelik çember, çelik halat, çelikhane, çelik kalemi, çelik kapı, çelik kasa, çelik macunu, çelik metre, çelik pamuğu, çelik yakalı, çelik yelek, hasır çelik, nervürlü çelik, paslanmaz çelik

[isim]
  • Kısa kesilmiş dal
[denizcilik]
  • Gemilerde, üzerine halat veya ip geçirip tutturmaya yarayan, ağaç veya metalden yapılmış kısa değnek

Birleşik Kelimeler: çelik çomak


ÇEKEL


[isim] [halk ağzında]
  • Küçük çapa

ÇEKER


[isim]
  • Bir tartma aletinin kaldırabildiği ağırlık miktarı

ÇEKİK


[sıfat]
  • Yanlara doğru çekilerek gerilmiş gibi olan

    Çekik göz. Çekik kaş.

Birleşik Kelimeler: çekik göz