GERGİNLEŞMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



GERGİNLEŞMEK harflerini içeren 7 harfli 38 kelime bulunuyor. 7 harfli GERGİNLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GENELGE15, GELİŞME15, ERGİMEK12, GENELME12, GEMEREK12, GELİNME12, GERİLME12, GEREKME12, GERİNME12, ERİŞMEK11, EŞLEMEK11, EŞİNMEK11, EŞİLMEK11, EŞLENME11, ENGEREK11, EKLEŞME11, GELENEK11, GERİLEK11, GEREKLİ11, İŞLENME11, İŞLEMEK11, KİŞNEME11, KEŞLEME11, MEŞELİK11, MENŞELİ11, MENEKŞE11, ŞENELME11, ŞEKERİM11, EŞLENİK10, ŞEKERLİ10, ERMENEK8, ERİNMEK8, EKLENME8, ELENMEK8, İNLEMEK8, İLENMEK8, KEMERLİ8, KENELER7


KENELER


[isim] [hayvan bilimi]
  • Eklem bacaklı hayvanlardan, örümceğimsiler sınıfına giren bir takım

ERMENEK


[isim]
  • Karaman iline bağlı ilçelerden biri

ERİNMEK


[-e] [nesnesiz]
  • Üşenmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erinenin oğlu kızı olmamış


EKLENME


[isim]
  • Eklenmek işi

ELENMEK


[nesnesiz]
  • Eleme işine konu olmak veya eleme işi yapılmak
[mecaz]
  • Süzülmek

    Bahçeye, kafeslerde elenen solgun bir ışık vurmuş. - Yusuf Ziya Ortaç

[spor]
  • Yarışma dışı kalmak, yarışmadan çıkarılmak

İNLEMEK


[nesnesiz]
  • Acı, üzüntü belirten kesik sesler çıkarmak, inildemek

    O, inledikçe benim de yüreğim sızlıyor, sıkıntıdan damarlarımı saran yağ eriyor. - Etem İzzet Benice


İLENMEK


[-e]
  • Birinin kötü bir duruma düşmesi dileğini gönlünden geçirmek veya açıkça söylemek, beddua etmek, lanet etmek

KEMERLİ


[sıfat]
  • Üzerinde kemeri olan veya kemer takılmış olan

    Kumardan aldığı ilk parayla siyah satenden arkası kemerli iki adet iç yelek yaptırdı. - Lâtife Tekin

[mecaz]
  • Kavisli olan

    Kemerli burun.


EŞLENİK


[sıfat] [matematik]
  • Herhangi bir biçimde birbiriyle oranlı bulunan (nokta, çizgi, sayı)

ŞEKERLİ


[sıfat]
  • İçinde şeker bulunan

Birleşik Kelimeler: şekerli kahve, orta şekerli


ERİŞMEK


[-e]
  • Varılması zamana, emeğe bağlı olan veya uzakta bulunan bir amaca varmak, ulaşmak

    Genç yaşında üne erişmiş, yönettiği oyunlar afişlerden inmemiş. - Necati Cumalı

[nesnesiz]
  • Bitkiler veya bunların ürünleri olgunlaşmak

    Yemişler bu yıl çabuk erişti.

[nesnesiz]
  • Zaman gelip çatmak

    Vakit erişti. Bahar erişti.


EŞLEMEK


[-i]
  • Benzer iki şeyi bir araya getirmek
[sinema] [televizyon]
  • Ses ile görüntü arasında gerekli bağı sağlamak

EŞİNMEK


[nesnesiz]
  • Hayvan, ayağıyla yeri kazmak

    Domuzlar pislik içinde eşinir, akbabalar leşle beslenir. - Elif Şafak


EŞİLMEK


[nesnesiz]
  • Eşme işine konu olmak

EŞLENME


[isim]
  • Eşlenmek işi