GERÇEKÜSTÜCÜ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



GERÇEKÜSTÜCÜ harflerini içeren 5 harfli 37 kelime bulunuyor. 5 harfli GERÇEKÜSTÜCÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Gerçeküstücü ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Gerçeküstücü olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GÜRCÜ16, GÜCÜK16, SÜRGÜ14, ÜTÜCÜ14, SÜTÇÜ13, ÇÜKÜR12, ÇERGE12, ÇÜRÜK12, GEÇEK12, GEÇER12, GEREÇ12, SÜREÇ11, KÜRSÜ10, ÜCRET10, CÜRET10, GEREK9, STREÇ9, SERÇE9, TÜRKÜ9, CESET9, ÇEKER8, ERKEÇ8, SÜTRE8, SÜREK8, CEKET8, ESTER6, EKSER6, KESRE6, KESER6, KERES6, SETRE6, SETER6, SEKTE6, TERES6, KERTE5, TEREK5, TEKER5


KERTE


[isim]
  • İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti
[mecaz]
  • Derece, radde

    Biz proje ve kontrol görevlileri hatta müteahhit, hepimiz birden tozutma kertesine vardık. - Aydın Boysan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kertesine gelmek
  • kertesine getirmek

Birleşik Kelimeler: son kerte


TEREK


[isim] [eskimiş]
  • Evlerin veya dükkânların yüksekçe yerinde bulunan raf

TEKER


[isim]
  • Tekerlek

    Araba tekeri. Makine tekeri.

[sıfat]
  • Tekerlek biçimde olan

    Bir teker peynir.

[gök bilimi]
  • Bir gök cisminin daire biçiminde görünen yüzeyi
[gök bilimi]
  • Cismin gökyüzü üzerindeki iz düşümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekere çomak sokmak
  • tekerine (veya tekerinin önüne) taş koymak
  • teker meker yuvarlanmak

Birleşik Kelimeler: arka teker, art teker, çevre teker, çiftteker, düzen teker, ön teker, üçteker, yedek teker, Güneş tekeri


ESTER (Kelime Kökeni: Almanca Ester)


[isim] [kimya]
  • Organik asitlerle alkollerin aralarından bir su molekülü ayrılması sonucunda verdikleri madde

EKSER


[isim] [halk ağzında]
  • Büyük çivi

KESRE (Kelime Kökeni: Arapça kesre)


[isim] [eskimiş]
  • Esre

KESER


[isim]
  • Tahta, ağaç yontmaya ve çivi çakmaya yarayan, kısa saplı, bir yanı keskin ağızlı çelik araç

    Kadınlar kucaklarından bebeklerini atıp ellerine keserleri aldılar. - Lâtife Tekin

Birleşik Kelimeler: ayak keseri, el keseri, nalıncı keseri


KERES


[isim] [halk ağzında]
  • Büyük ve derin karavana

SETRE (Kelime Kökeni: Arapça setre)


[isim] [eskimiş]
  • Düz yakalı, önü ilikli bir ceket türü

    Müdür Bey, senelerden beri giymediği sırmalı setresini, kılıcını sandıktan çıkardı. - Memduh Şevket Esendal


SETER (Kelime Kökeni: İngilizce setter)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Uzun tüylü İngiliz köpeği

SEKTE (Kelime Kökeni: Arapça sekte)


[isim]
  • Olmakta olan bir şeyin birdenbire durarak kesilmesi, durgu
[eskimiş]
  • Bozukluk
[eskimiş]
  • İnme, felç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sekte vermek
  • sekte vurmak
  • sekteye uğramak
  • sekteye uğratmak

Birleşik Kelimeler: kalp sektesi


TERES


[isim] [kaba konuşmada]
  • Pezevenk

ÇEKER


[isim]
  • Bir tartma aletinin kaldırabildiği ağırlık miktarı

ERKEÇ


[isim]
  • İğdiş edilmiş, üç yaşından büyük erkek keçi

Birleşik Kelimeler: erkeçsakalı


SÜTRE (Kelime Kökeni: Arapça sutre)


[isim]
  • Perde, örtü
[askerlik]
  • Düşman gözünden ve ateşinden korunmaya yarar doğal veya yapma siper