GECEKONDUCULUK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



GECEKONDUCULUK harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli GECEKONDUCULUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GOCUK14, DOLGU13, DENGE11, OLGUN11, KOLCU10, CEDEL10, DONUK9, DONLU9, DULUK9, ENGEL9, GELEN9, GENEL9, KONDU9, NODUL9, DENEK7, ELDEN7, KONUK7, KULUN7, OKLUK7, ONLUK7, UNLUK7, KELEK5


KELEK


[isim] [bitki bilimi]
  • Olgunlaşmamış, ham kavun
[sıfat]
  • Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan

    Kelek mısır.

[sıfat]
  • Kılsız

    Kelek tulum.

[sıfat] [argo]
  • Aptal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelek atmak
  • kelek yapmak


DENEK


[isim]
  • Üzerinde deney yapılan canlı veya şey

    Yeni denek adaylarıyla uğraşmak onun göreviydi. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: denek taşı


ELDEN


[zarf]
  • Doğrudan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elden almak

Birleşik Kelimeler: elden düşme, art elden, bir elden, ilk elden, tezelden


KONUK


[isim]
  • Bir yere veya birinin evine kısa bir süre kalmak için gelen kimse, misafir, mihman

    Şatoda yaşayanlarla konuklar, buralarda, topluca yıkanırlarmış. - Salâh Birsel

[hayvan bilimi]
  • Konakçının üzerindeki asalak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • konuğu olmak
  • konuk etmek
  • konuk gelmek
  • konuk olmak

Birleşik Kelimeler: konukevi, konuk köşesi, konuk sanatçı, konuksever, şeref konuğu


KULUN


[isim] [hayvan bilimi]
  • Altı aylığa kadar olan at veya eşek yavrusu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kulun atmak


OKLUK


[isim] [eskimiş]
  • İçine ok konulan ve sırtta taşınan meşinden yapılmış ok kılıfı, sadak
[sıfat]
  • Ok yapılmaya uygun

    Ağaçların mızraklık, kirişlik ve okluk dalları budandı, çakılarla düzeltildi. - İhsan Oktay Anar


ONLUK


[sıfat]
  • On birimden, on parçadan oluşan
[mecaz]
  • On üzerinden tam not alan

    Onluk bir öğrenci.

[isim] [eskimiş]
  • On para, on kuruş, on lira veya on bin lira değerinde olan para

    Bir iki mecidiyenin arasına sıkışmış bir onluğu ararken arkadan bir araba geliyordu. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: onluk bozma


UNLUK


[isim]
  • Değirmende unun biriktiği yer
[sıfat]
  • Un yapılmaya elverişli, temizlenmiş (buğday)

DONUK


[sıfat]
  • Parlak olmayan, mat (II)

    Donuk ışıkta birçok fokun mağaraya girdiğini görmüş. - Halikarnas Balıkçısı

[mecaz]
  • Canlılığı az olan, durgun, uyuşuk (kimse)

    Donuk bir adam.

Birleşik Kelimeler: donuk donuk


DONLU


[sıfat]
  • Donu olan

    Beyaz donlu çocukların yol kenarında selama duruşları beni içlendiriyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


DULUK


[isim] [halk ağzında]
  • Yüz

ENGEL


[isim]
  • Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap, ket

    Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi. - Adalet Ağaoğlu

[spor]
  • Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • engel çıkarmak
  • engel olmak
  • engel tanımamak

Birleşik Kelimeler: engel balığı, engel sınavı, kutup engel, güvenlik engeli


GELEN


[sıfat]
  • Gelme işini yapan (kimse veya nesne)
[fizik]
  • Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gelen ağam giden paşam
  • gelene git denilmez
  • gelen gideni aratır (veya gelen gidene rahmet okutur)

Birleşik Kelimeler: gelen geçen, gelen giden, ileri gelen


GENEL


[sıfat]
  • Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi

    Genel seçim. Genel tarih.

Birleşik Kelimeler: genel af, genel ağ, genel başkan, genel bütçe, genel coğrafya, genel dil bilimi, genelev, genelgeçer, genel gider, genel görünüm, genel görüşme, genel grev, genel kadın, genelkurmay, genel kurul, genel kütüphane, genel müdür, genel ölçek, genel sekreter, genel uygunluk bildirimi, genel yazman, genel yetenek, genel zekâ


KONDU


[isim]
  • Gecekondu

    Bir kondum vardı, onu sattım ve yarışmaya katılmak için buraya geldim. - Muzaffer İzgü