GAZOMETRİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



GAZOMETRİ harflerini içeren 5 harfli 42 kelime bulunuyor. 5 harfli GAZOMETRİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GAMZE13, GAROZ13, GİZEM13, ZİGOT13, GERİZ12, AMİGO11, GAMET10, GİRME10, GİTME10, GEOİT10, GERİM10, İMROZ10, MİTOZ10, MAGRİ10, MAZOT10, OTİZM10, EMRAZ9, GİTAR9, MİRZA9, MEZRA9, MEZAT9, MEZAR9, MARİZ9, MATİZ9, ORTEZ9, ROZET9, REMİZ9, TEMİZ9, TAZİM9, TEİZM9, ZAMİR9, AZERİ8, TARİZ8, TERZİ8, METRO7, ORTAM7, TOMAR7, EMTİA6, MİRAT6, TAMİR6, TEORİ6, TERİM6


EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)


[isim] [eskimiş] [ticaret]
  • Mal

MİRAT (Kelime Kökeni: Arapça mirʾāt)


[isim] [eskimiş]
  • Ayna

TAMİR (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīr)


[isim]
  • Onarma, onarım
[mecaz]
  • Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma

    Mademki bir münasebetsizlik etmişsin, bunu tamire imkân yok muydu? - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tamir etmek
  • tamire vermek
  • tamir görmek

Birleşik Kelimeler: tamirhane, tamir takımı


TEORİ (Kelime Kökeni: Fransızca théorie)


[isim]
  • Kuram

    Alışılmış kalıpların çok dışında yeni fikir akımları, modern teoriler konuşulurdu o dünyada. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: komplo teorisi, Güneş Dil Teorisi


TERİM


[isim]
  • Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah

    Bazıları ise terimlerimizi milletlerarası esaslara bağlamak davasındadırlar. - Falih Rıfkı Atay

[mantık]
  • Geleneksel mantıkta özne veya yüklem
[matematik]
  • Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri
[matematik]
  • Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri
[matematik]
  • Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had

Birleşik Kelimeler: terim bilimi, terimler dizgesi, büyük terim, küçük terim, orta terim, bir terimli, çok terimli, iki terimli


METRO (Kelime Kökeni: Fransızca métro)


[isim]
  • Büyükşehirlerde semtler arasında işleyen, ulaşımı yerin altında sağlayan tren, yer altı treni

    Sizler de bir parça himmet edersiniz, Boğaz Köprüsü'nün, metroların kurulduğu bugünlerde, bizim dev harita da sıraya girer belki. - Bedri Rahmi Eyuboğlu


ORTAM


[isim]
  • Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddi şartların bütünü

    Şu dehşet ortamının altında koskoca bir yalnızlar dünyası yatıyor. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]
  • Bir kimsenin veya bir insan topluluğunun yaşayışını etkileyen ruhsal, toplumsal ve kültürel etkilerin bütünü

    Sanat ortamı. Çalışma ortamı.

[ruh bilimi]
  • Nesnel ve toplumsal yönlerle bazen kişinin iç dünyasını da kapsayan yakın çevre, vasat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ortama ayak uydurmak
  • ortama uymak
  • ortam yaratmak

Birleşik Kelimeler: çoklu ortam, ekolojik ortam, iletişim ortamı, kültür ortamı, veri ortamı


TOMAR (Kelime Kökeni: Arapça ṭūmār)


[isim]
  • Dürülerek boru biçimi verilmiş deriler veya kâğıtlar
[askerlik]
  • Topun içini silmekte kullanılan, ucu fırçalı çubuk

Birleşik Kelimeler: tomar tomar, bir tomar


AZERİ (Kelime Kökeni: Farsça āẕer + Arapça -ī)


[isim]
  • Azerbaycan Türkü

TARİZ (Kelime Kökeni: Arapça taʿrīż)


[isim] [eskimiş]
  • Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, taşlama

    Bununla beraber sitemleri ve tarizleri onunkilerden çok daha ince ve nezihtir. - İbrahim Alâeddin Gövsa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarizde bulunmak
  • tariz etmek


TERZİ (Kelime Kökeni: Farsça derzī)


[isim]
  • Giysi biçip diken kimse, dikişçi

    Bir şehrin yedi mahallesinde herkesin baş eğdiği bir terzi olmalıydım. - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • terzi kendi söküğünü dikemez

Birleşik Kelimeler: terzihane, kumaşlı terzi, kumaşsız terzi, erkek terzisi, kadın terzisi


EMRAZ (Kelime Kökeni: Arapça emrāż)


[isim] [eskimiş]
  • Hastalıklar

GİTAR (Kelime Kökeni: Fransızca guitare)


[isim] [müzik]
  • Genellikle ahşap gövdeli, perdeli, altı teli olan, telleri parmakla çekilerek veya pena ile vurularak çalınan bir telli çalgı

Birleşik Kelimeler: basgitar


MİRZA (Kelime Kökeni: Farsça mīrzā)


[isim] [eskimiş]
  • Bazı Türk topluluklarında ve İran'da kullanılan bir soyluluk sanı

MEZRA (Kelime Kökeni: Arapça mezraʿ)


[isim] [eskimiş]
  • Ekime elverişli, ekilecek tarla veya yer, ekenek