GARANTİSİZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



GARANTİSİZ harflerini içeren 5 harfli 37 kelime bulunuyor. 5 harfli GARANTİSİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GARAZ12, SİGAR10, SARİG10, SAGAR10, GAİTA9, GİTAR9, RİNGA9, SAZAN9, ARİZA8, ARAZİ8, NAZİR8, NAZAR8, RANZA8, TİRİZ8, TARAZ8, TARİZ8, ZİRAİ8, ZARTA8, ARSİN6, ASTAR6, İSNAT6, NİSAİ6, NASİR6, RASAT6, SİNİR6, SİİRT6, SANAT6, SARAT6, SATİR6, TİRSİ6, TRANS6, TASNİ6, TASAR6, ATARİ5, ATİNA5, İTİNA5, TİRAN5


ATARİ


[isim]
  • Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü

AT


[isim]
  • Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ata arpa yiğide pilav
  • ata binen nalını, mıhını arar
  • ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
  • ata da soy gerek, ite de
  • at, adımına göre değil adamına göre yürür
  • ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
  • ata et, ite ot vermek
  • ata eyer gerek, eyere er gerek
  • at at oluncaya kadar sahibi mat olur
  • at beslenirken kız istenirken
  • at binenin, kılıç kuşananın
  • at binicisine göre kişner
  • at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
  • at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
  • at gibi
  • atı alan Üsküdar'ı geçti
  • atı atasıyla, katırı anasıyla
  • atım tepmez, itim kapmaz deme
  • atına bakan ardına bakmaz
  • atın bahtsızı arabaya düşer
  • atın dorusu, yiğidin delisi
  • atını sağlam kazığa bağlamak
  • atın ölümü arpadan olsun
  • atın ürkeği, yiğidin korkağı
  • atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
  • at ile avrat yiğidin bahtına
  • at izi it izine karışmak
  • at koşturacak kadar
  • at koşturmak
  • atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
  • atla deve değil
  • atlarını itlerini nallamak
  • atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
  • atlar tepişir, arada eşekler ezilir
  • at nalı kadar
  • at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
  • at oynatmak
  • at ölür, itlere bayram olur
  • at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
  • at pazarında eşek osurtmuyoruz!
  • atta, avratta uğur vardır
  • attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
  • attan inip eşeğe binmek
  • at var, meydan yok
  • at yedi günde, it yediği günde
  • at yiğidin yoldaşıdır

Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı

[kimya]
  • Astatin elementinin simgesi

İTİNA (Kelime Kökeni: Arapça iʿtināʾ)


[isim]
  • Özen

    Büyük bir itina ile yalancı dolma doldurdu. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itina etmek


TİRAN (Kelime Kökeni: Fransızca tyran)


[isim] [tarih]
  • Eski Yunan'da siyasal gücü zorla ele geçiren, onu kötüye kullanan kimse
[sıfat] [mecaz]
  • Acımasız, gaddar, despot

ARSİN


[isim]
  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

ASTAR (Kelime Kökeni: Farsça āster)


[isim]
  • Giyecek, perde, çanta, ayakkabı vb. şeylerde, kumaşın veya derinin iç tarafına geçirilen ince kat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • astar bol olmayınca yüze gelmez
  • astarı yüzünden pahalı olmak (veya pahalıya gelmek)
  • astar sürmek (veya vurmak veya çekmek)

Birleşik Kelimeler: astar boyası, astar kaplama, aslı astarı


İSNAT (Kelime Kökeni: Arapça isnād)


[isim]
  • Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme
[mecaz]
  • Karacılık, iftira

Ata Sözleri ve Deyimler

  • isnat etmek

Birleşik Kelimeler: isnat grubu


NİSAİ (Kelime Kökeni: Arapça nisāʾī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Kadınla ilgili

    Nisai hastalık.


NASİR (Kelime Kökeni: Arapça nās̱ir)


[isim] [eskimiş]
  • Nesir yazan, nesir ustası

    Başlıca şair ve nasirleri tamamıyla öğrenmek için külliyat okumak merakına düştüm. - Yahya Kemal Beyatlı


RASAT (Kelime Kökeni: Arapça raṣad)


[isim] [gök bilimi]
  • Gözlem

    Türkler Belgrat'a yaklaştıkları zaman evvelki keşif ve rasat merkezi olmak üzere Havale kalesini inşa etmişlerdi. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: rasathane


SİNİR


[isim] [anatomi]
  • Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet

    Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat]
  • Hoşa gitmeyen, can sıkan

    Ne sinir şey!

[halk ağzında]
  • Kas kirişi ve zarı

    Etin sinirlerini ayırmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sinirine dokunmak
  • siniri oynamak
  • siniri tutmak
  • sinir kesilmek
  • sinirleri altüst olmak
  • sinirleri ayakta olmak
  • sinirleri boşanmak
  • sinirleri bozulmak
  • sinirleri gergin olmak
  • sinirleri gerilmek
  • sinirleri gevşemek (veya yatışmak)
  • sinirlerine hâkim olmak
  • sinirlerini bozmak
  • sinirlerini germek
  • sinir sahibi olmak

Birleşik Kelimeler: sinir argınlığı, sinir bilimi, sinir buhranı, sinir doku, sinir harbi, sinir hastalığı, sinir hastası, sinir ilacı, sinir kanatlılar, sinir küpü, sinir otları, sinir otu, sinir savaşı, sinir sistemi, sinir törpüsü, sinirleri kuvvetli, sinirleri zayıf


SİİRT


[isim]
  • Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Birleşik Kelimeler: Siirt battaniyesi


SANAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣanʿat)


[isim]
  • Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık

    Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: sanat adamı, sanat danışmanı, sanat dünyası, sanat enstitüsü, sanat eri, sanat eseri, sanatevi, sanat filmi, sanat okulu, sanatsever, abstre sanat, betili sanat, betisiz sanat, edebî sanat, figüratif sanat, Gotik sanat, güdümlü sanat, soyut sanat, tezyinî sanat, yedinci sanat, güzel yazı sanatı, tahnit sanatı, temaşa sanatı, görsel sanatlar, grafik sanatları, güzel sanatlar, plastik sanatlar, el sanatları, sahne sanatları, süsleme sanatları


SARAT


[isim] [halk ağzında]
  • Büyük delikli kalbur

SATİR (Kelime Kökeni: Fransızca satire)


[isim] [edebiyat]
  • Yergi