GALVANOSKOP harflerini içeren 5 harfli 53 kelime bulunuyor. 5 harfli GALVANOSKOP kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
VAGON16,
KAVGA15,
GALOP14,
PAGAN13,
SALVO13,
AVANS12,
KOVAN12,
KAVAS12,
LOGOS12,
SAVLA12,
SAVAN12,
SAVAK12,
VOLAN12,
VOKAL12,
AVLAK11,
KOLPO11,
KAVAL11,
AKPAS10,
GALON10,
KOPAL10,
KASAP10,
LONGA10,
LAPON10,
POLKA10,
PASAK10,
PALAS10,
SALPA10,
SAPAN10,
SAPAK10,
KLAPA9,
KAPAN9,
LAKAP9,
PLAKA9,
PALAN9,
AKSON7,
KOLON7,
KONSA7,
SOLAK7,
SALON7,
ASLAN6,
AKSAN6,
KOLAN6,
KOALA6,
KALAS6,
SKALA6,
SANAL6,
SALAK6,
SAKAL6,
ANLAK5,
ALKAN5,
AKLAN5,
KANAL5,
KALAN5
ANLAK
[isim] [ruh bilimi]
ALKAN
(Kelime Kökeni: Fransızca alcane)
[isim] [kimya]
-
Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin
AKLAN
[isim] [coğrafya]
-
Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile
Karadeniz aklanı.
KANAL
(Kelime Kökeni: Fransızca canal)
[isim]
-
Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu
Süveyş Kanalı.
Panama Kanalı.
[anatomi]
-
İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol
[coğrafya]
-
İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz
Mozambik Kanalı.
Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları
KALAN
[sıfat]
[isim] [matematik]
[isim] [matematik]
-
Bölme işleminde bölünenden artan sayı
ASLAN
[isim] [hayvan bilimi]
-
Kedigillerden, Afrika'da ve Asya'da yaşayan, erkekleri yeleli, yırtıcı, uzunluğu 160, kuyruğu 70 santimetre ve ucu püsküllü, çok koyu sarı renkli güçlü bir tür memeli, arslan
[mecaz]
-
Gürbüz, cesur ve yiğit adam
Ata Sözleri ve Deyimler
- aslan gibi
- aslanım!
- aslanın ağzında olmak
- aslan kesilmek
- aslan kocayınca sıçan deliği gözetir
- aslan kükrerse atın ayağı kösteklenir
- aslan postunda, gönül dostunda
- aslan yatağından belli olur
Birleşik Kelimeler: aslanağzı, aslankulağı, aslankuyruğu, aslan payı, aslanpençesi, aslansütü, aslan yürekli, dağ aslanı, denizaslanı, gemi aslanı, Yeni Dünya aslanı
[isim] [gök bilimi]
-
Zodyak üzerinde Yengeç ile Başak arasında yer alan takımyıldızın adı
AKSAN
(Kelime Kökeni: Fransızca accent)
[isim]
[dil bilgisi]
Birleşik Kelimeler: aksanı bozuk
KOLAN
[isim]
[halk ağzında]
-
Yünden veya iplikten yapılmış, üzeri işli ince kuşak
Ata Sözleri ve Deyimler
- kolan çekmek
- kolan vurmak
Birleşik Kelimeler: kolan balığı
KOALA
[isim]
-
Avustralya'da yaşayan, okaliptus yapraklarıyla beslenen, yaklaşık 80 santimetre boyunda, otçul, kuyruksuz, keseli, tüyleri soluk boz veya sarımsı renkte olan bir tür memeli (Phascolarctos cinereus)
KALAS
(Kelime Kökeni: (Romanya'da Galati şehrinin adından))
[isim]
-
Kalın biçilmiş uzun tahta
[sıfat] [mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: denge kalası
SKALA
(Kelime Kökeni: İtalyanca scala)
[isim]
-
Genellikle ölçü aletlerinde gösterge çizelgesi
Akımölçerin skalası.
[müzik]
-
Bir bestede kullanılabilecek aynı türden sesler kümesi
[eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
SANAL
[sıfat]
-
Gerçekte yeri olmayıp zihinde tasarlanan, mevhum, farazi, tahminî
[matematik]
-
Negatif bir sayı üzerinde alınan ve ikinci kuvvetten bir kök taşıyan cebirsel anlatım
Birleşik Kelimeler: sanal kart, sanal reklam, sanal sayı, sanal sohbet
SALAK
[sıfat]
SAKAL
[isim]
[denizcilik]
-
Gemi karinasında oluşan yosun, yapışan midye vb. yabancı madde
Ata Sözleri ve Deyimler
- sakal bırakmak (veya koyuvermek veya salıvermek veya uzatmak)
- sakalı bitmek
- sakalı değirmende ağartmamak
- sakalı ele vermek (veya kaptırmak)
- sakalım yok ki sözüm dinlensin
- sakalına ak (veya kır) düşmek
- sakalına göre tarak vurmak
- sakalına gülmek
- sakalına kar yağmak
- sakalının altına girmek
- sakalı saydırmak
- sakal oynatmaz
Birleşik Kelimeler: sakal fırçası, aksakal, çatal sakal, çember sakal, değirmi sakal, didon sakal, kaba sakal, keçi sakal, köse sakal, top sakal, erkeçsakalı, keçisakalı, tekesakalı
AKSON
(Kelime Kökeni: Fransızca axone)
[isim] [anatomi]
-
Sinir uyarmalarını sinir hücresinin gövdesinden diğer sinir hücrelerine taşıyan uzantı