G ile Başlayan 7 Harfli Kelimeler



G harfleri ile başlayan 7 harfli 293 kelime bulunuyor. Başında G olan 7 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "g ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde G olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GÖĞÜMSÜ30, GÖZDAĞI30, GÖĞÜSLÜ29, GÖZLEĞİ27, GÖVERİŞ26, GÖKYÜZÜ26, GÖÇÜŞME26, GÖZYAŞI26, GÖRGÜLÜ25, GÖMÜLÜŞ25, GÖRÜNGÜ25, GÖVDELİ25, GAGAVUZ25, GÖVERME24, GÖTÜRÜŞ24, GÖRÜŞLÜ24, GÖRÜNÜŞ24, GÖÇELGE24, GÜMÜŞÇÜ24, GÖZÜNDE24, GAZOJEN24, GARAJCI24, GÖRÜMCE23, GÖREVLİ23, GÖRÜNGE23, GÖVERTİ23, GÖRÜŞME23, GÖLBAŞI23, GÖÇÜRME23, GÖZÜKME23, GÖZETİŞ23, GÜLAĞAÇ23, GÜDÜMCÜ23, GÖNÇLÜK22, GÖMÜLTÜ22, GÖYNÜME22, GÖTÜRÜM22, GÖRÜNÜM22, GÖBELEZ22, GÜMÜŞSÜ22, GÜVENİŞ22, GÜVENCE22, GÜNYÜZÜ22, GÜFTECİ22, GÜBÜRCÜ22, GAZOZCU22, GEPGENÇ22, GÖRMECE21, GÖMÜLME21, GÖNÜLLÜ21, GÖRÜNTÜ21, GÖRÜNÜR21, GÖLGELİ21, GÖKYOLU21, GÖÇERME21, GÖZALTI21, GÖZEMEK21, GÜMÜŞLÜ21, GÜRCÜCE21, GÖZLEME21, GÖZETME21, GÖZETİM21, GEĞİRİŞ21, GAVURCA21, GEVŞEME21, GEZEĞEN21, GÖRÜLME20, GÖRÜNME20, GÖTÜRME20, GÖZENEK20, GÜNEĞİK20, GÜLÜTÇÜ20, GÜLÜCÜK20, GÜVENME20, GÜLEĞEN20, GÜDÜMLÜ20, GİDEĞEN20, GABAVET19, GÖNDERİ19, GÖLYAKA19, GÖKTÜRK19, GÖBELEK19, GÖBEKLİ19, GÜLÜŞME19, GÜZEŞTE19, GÜZELCE19, GÜVERTE19, GÜVENLİ19, GÜREŞÇİ19, GRAVYER19, GÜLDÜRÜ19, GÜCENİŞ19, GÜLGÜLİ19, GAZIŞIL19, GEĞİRME19, GAZAPLI19, GABYACI19, GAYDACI19, GICIKÇA19, GIDASIZ19, GÖNENME18, GÖSTERİ18, GÖLLEME18, GÖLERME18, GİZEMCİ18, GÜNAHLI18, GUGUKLU18, GÜDÜLME18, GEĞİRTİ18, GEÇİŞİM18, GEÇİŞME18, GAZHANE18, GAGAMSI18, GALVANO18, GELEĞEN18, GEZEGEN18, GEVREME18, GİCİŞME18, GÖRENEK17, GÖRELİK17, GİZLİCE17, GİTGİDE17, GOCUKLU17, GOCUNMA17, GÜNAŞIK17, GÜLMECE17, GÜNEYSU17, GÜZELİM17, GÜRÜLTÜ17, GÜREŞME17, GUDUBET17, GULGULE17, GÜCENME17, GÜZLEME17, GEÇİLİŞ17, GEÇİNİZ17, GEÇİŞLİ17, GEÇİRİŞ17, GAYESİZ17, GEZİNİŞ17, GEZİLİŞ17, GICIRTI17, GİDİŞME17, GESTAPO17, GENELEV17, GENİŞÇE17, GENİTİF17, GEODEZİ17, GİYİNİŞ16, GİYİLİŞ16, GİYECEK16, GÜNEŞLİ16, GÜLYALI16, GÜLÜNME16, GÜLLECİ16, GÜLECEN16, GÜCENİK16, GEÇENDE16, GALOŞLU16, GACIRTI16, GİNSENG16, GİDİŞAT16, GİDİLİŞ16, GIYABEN16, GENOTİP16, GİZLEME15, GİZEMLİ15, GİTARCI15, GÜNBERİ15, GÜMLEME15, GÜNEYLİ15, GÜNİNDİ15, GİRİŞME15, GÜLLABİ15, GREYDER15, GRANDÜK15, GÜLBANK15, GÜBRELİ15, GİRİŞİM15, GECİKME15, GEÇİLME15, GAZOLİN15, GAZLAMA15, GEÇİMLİ15, GEÇİNİM15, GEÇMELİ15, GEÇİRME15, GEÇİRİM15, GEÇİNME15, GAİPLİK15, GABONLU15, GARGARA15, GARAZLI15, GAMZELİ15, GEZLEME15, GEZİNME15, GEZİLME15, GENELGE15, GELİŞME15, GELİŞİM15, GERGİLİ15, GABORON15, GİYOTİN14, GİYİNME14, GİYİLME14, GİYİMLİ14, GONOKOK14, GÜRLEME14, GÜNLEME14, GROSTON14, GURURLU14, GURULTU14, GEÇERLİ14, GEÇENEK14, GECELİK14, GEBERME14, GAZİLİK14, GEDİLME14, GAYAKOL14, GASEYAN14, GELECEK14, GELEMBE14, GEZİNTİ14, GEZENTİ14, GETİRİŞ14, GİRİLİŞ14, GİDİMLİ14, GİDİLME14, GİDERME14, GİRİŞİK14, GERİNİŞ14, GENELCİ14, GENÇTEN14, GENÇLİK14, GERİLİŞ14, GEREKÇE14, GENSORU14, GİYİNİK13, GLOKONİ13, GOMALAK13, GROTESK13, GURLAMA13, GEBELİK13, GEBERİK13, GELBERİ13, GEDİKLİ13, GAYETLE13, GALEYAN13, GALERYA13, GABİLİK13, GALSAME13, GARİBAN13, GARABET13, GAMSELE13, GİRESUN13, GİDEREK13, GEMLEME13, GENOSİT13, GUARANİ12, GALAKSİ12, GAKLAMA12, GAMETLİ12, GASTRİT12, GANİMET12, GETİRME12, GETİRİM12, GIRNATA12, GİRİLME12, GIRTLAK12, GESTALT12, GENELME12, GEMİLİK12, GEMEREK12, GELİNME12, GERİLME12, GERİLİM12, GEREKME12, GERİNME12, GİRİTLİ11, GİRİNTİ11, GALENİT11, GALALİT11, GAİLELİ11, GARANTİ11, GELENEK11, GENERAL11, GENETİK11, GELİRLİ11, GERİLLA11, GERİLİK11, GERİLEK11, GERELTİ11, GEREKLİ11


GİRİTLİ


[isim]
  • Girit adası halkından olan kimse

GİRİNTİ


[isim]
  • Düz bir yüzeyde bulunan içeri girmiş bölüm

    İki toprak duvarın birleştiği bir girintide diz üstü büzülmüş görünüyor. - Memduh Şevket Esendal


GALENİT (Kelime Kökeni: Fransızca galenite)


[isim] [jeoloji]
  • İçinde doğal kurşun bulunan sülfür

GALALİT (Kelime Kökeni: Fransızca galalithe)


[isim]
  • Arı kazeinden oluşan ve birçok işte kullanılan plastik bir madde

GAİLELİ


[sıfat]
  • Başa dert olan, üzüntü veren, gaile çıkaran

    Çok gaileli bir iş.


GARANTİ (Kelime Kökeni: Fransızca garantie)


[isim]
  • Güvence

    Hatice'nin garantisi altında işini yürütmekten başka bir şeye bakmıyordu. - Tarık Buğra

[zarf]
  • Kesinlikle, kesin olarak, ne olursa olsun

    Bunlar polis olamazlardı, garanti Maria'ya bir kötülük yapacaklardı. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • garanti altına almak
  • garanti etmek
  • garanti vermek


GELENEK


[isim] [toplum bilimi]
  • Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane, tradisyon

    Şair yeni bir dil yaratabilir ama bunun için gereken gücü gelenekten alır. - Nurullah Ataç


GENERAL (Kelime Kökeni: Almanca General)


[isim] [askerlik]
  • Kara ve hava kuvvetlerinde albaylıktan sonra gelen ve mareşalliğe kadar olan yüksek rütbeli subaylara verilen genel ad

    Doğrusu ben o zamana kadar bu kadar zarif ve centilmen bir Türk generali görmemiştim. - İbrahim Alâeddin Gövsa

Birleşik Kelimeler: korgeneral, orgeneral, tuğgeneral, tümgeneral


GENETİK (Kelime Kökeni: Almanca Genetik)


[isim]
  • Kalıtım bilimi
[sıfat]
  • Genlerle ilgili, genlerin belirlediği, genlerle geçen
[sıfat]
  • Genlerle ilgili, kalıtımla ilgili

GELİRLİ


[sıfat]
  • Geliri olan

GERİLLA (Kelime Kökeni: Fransızca guérilla)


[isim]
  • Düzenli bir orduya karşı küçük birlikler hâlinde çatışan, hafif silahlarla donatılmış topluluk

Birleşik Kelimeler: gerilla savaşı, kır gerillası


GERİLİK


[isim]
  • Geri olma durumu

    Kayıtsızlıktan, tembellikten, gerilikten kurtulmak için inanmak lazım. - Orhan Seyfi Orhon

[ruh bilimi]
  • İdrak etme yeteneğinde veya okul başarılarında yaşına göre geri kalma durumu

Birleşik Kelimeler: zekâ geriliği


GERİLEK


[sıfat]
  • Kendi üstüne geri dönen veya döner görünen

GERELTİ


[isim] [halk ağzında]
  • Engel, perde

GEREKLİ


[sıfat]
  • Yapılması, olması veya bulunması uygun olan, yerinde olan, lüzumlu, vacip, mukteza, zaruri

    Bize gerekli olan şey, adamakıllı bir harita, bir de kılavuz. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gerekli görmek
  • gerekli kılmak