GÜBRELENME harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli GÜBRELENME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Gübrelenme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Gübrelenme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
BEGÜM14,
GÜBRE13,
GÜLME12,
BELGE11,
GEBRE11,
ÜLGER11,
GELME10,
GEMRE10,
GERME10,
ERGEN9,
ENGEL9,
GELEN9,
GENEL9,
GEREN9,
LÜMEN8,
ÜNLEM8,
ÜREME8,
BELEN7,
ELEME6,
ENLEM6,
ENEME6,
REMEL6,
NELER5
NELER
Ata Sözleri ve Deyimler
- ne âlem
- ne âlemde?
- ne alıp veremiyor?
- ne arar (veya onda ... ne gezer)
- ne arıyor
- ne biçim?
- ne buyrulur?
- ne çare
- ne çıkar
- ne çiçektir, biliriz
- ne dedim de
- ne demek?
- ne demek olsun
- ne demeye
- ne denir (veya dersin)
- ne denli
- ne de olsa
- ne dese beğenirsin?
- nedir ki
- ne diye?
- ne ekersen onu biçersin
- ne fayda
- ne gam
- ne gezer
- ne gibi?
- ne gözle bakmak
- ne güne duruyor?
- ne günlere kaldık!
- ne haber?
- ne hacet
- ne haddine!
- ne hâlde?
- ne hâli varsa görsün
- ne hikmetse (veya hikmettir)
- ne idiği belirsiz
- ne imiş?
- ne ise
- ne istediğini bilmek
- ne iyi!
- ne kadar
- ne kadar olsa
- ne kadar varsa
- ne lazım
- neler de neler, maydanozlu köfteler
- neler neler
- ne mal olduğunu bilmek (veya anlamak)
- ne mene
- ne menem
- ne mümkün
- ne münasebet!
- ne o?
- ne olacak!
- ne olduğunu bilememek
- ne oldum delisi olmak
- ne olur (veya olursun veya olursunuz)
- ne olursa olsun
- ne oluyor?
- ne pahasına olursa olsun
- ne söylüyorsun?
- ne var ki
- ne yaparsın (veya yapmalı) ki
- ne yapıp yapıp
- ne yaptığını bilmemek
- ne yazar
- ne yazık ki
- neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak)
- neyin nesi (kimin fesi)
- neyleyim
- neymiş
- ne yüzle
ELEME
[isim]
[spor]
-
Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı
Birleşik Kelimeler: eleme sınavı, ön eleme
ENLEM
[isim] [coğrafya]
-
Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi
Birleşik Kelimeler: enlem dairesi
ENEME
[isim]
REMEL
(Kelime Kökeni: Arapça remel)
[isim] [edebiyat]
[müzik]
-
Klasik Türk müziğinde bir usul
BELEN
[isim] [halk ağzında]
[isim]
-
Hatay iline bağlı ilçelerden biri
LÜMEN
(Kelime Kökeni: Fransızca lumen)
[isim] [fizik]
-
Işık şiddeti 1 mum olan, eşit dağıtımlı bir nokta kaynağının 1 steradyan içine yayımladığı ışık akısı
Birleşik Kelimeler: lümensaat
ÜNLEM
[isim] [dil bilgisi]
-
Türlü duyguları anlatan veya bir doğa sesini yansıtan kelime, nida: Ah! oh! şak, çat vb
Birleşik Kelimeler: ünlem işareti
ÜREME
[isim]
[biyoloji]
-
Canlıların cinsel hücrelerinin birleşmesinden ortaya çıkan tohumla veya doğrudan doğruya oluşturdukları sporlarla çoğalmaları, tenasül
Birleşik Kelimeler: üreme organları, döllenmesiz üreme, eşeyli üreme, eşeysiz üreme, kendiliğinden üreme
ERGEN
[sıfat]
-
Döl verebilecek duruma gelmiş olan, erin, yeni yetme, akil baliğ, baliğ
Ata Sözleri ve Deyimler
- ergene karı boşamak kolay
- ergen gözüyle kız alma, gece gözüyle bez alma
- ergen olmak
ENGEL
[isim]
[spor]
-
Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer
Ata Sözleri ve Deyimler
- engel çıkarmak
- engel olmak
- engel tanımamak
Birleşik Kelimeler: engel balığı, engel sınavı, kutup engel, güvenlik engeli
GELEN
[sıfat]
-
Gelme işini yapan (kimse veya nesne)
[fizik]
-
Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın)
Ata Sözleri ve Deyimler
- gelen ağam giden paşam
- gelene git denilmez
- gelen gideni aratır (veya gelen gidene rahmet okutur)
Birleşik Kelimeler: gelen geçen, gelen giden, ileri gelen
GENEL
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: genel af, genel ağ, genel başkan, genel bütçe, genel coğrafya, genel dil bilimi, genelev, genelgeçer, genel gider, genel görünüm, genel görüşme, genel grev, genel kadın, genelkurmay, genel kurul, genel kütüphane, genel müdür, genel ölçek, genel sekreter, genel uygunluk bildirimi, genel yazman, genel yetenek, genel zekâ
GEREN
[isim] [halk ağzında]
-
Kuruyunca çatlayan toprak, verimsiz, tuzlu, killi toprak
GELME
[isim]
[sıfat]
[sıfat]
-
Yetişme
İyi aileden gelme çocuk.
[fizik]
-
Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi
Birleşik Kelimeler: bilmezlikten gelme, gidip gelme