GÖRECELİK Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler



GÖRECELİK harflerini içeren 3 harfli 23 kelime bulunuyor. 3 harfli GÖRECELİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GÖL13, GÖK13, ÖGE13, KÖR9, LÖK9, ÖKE9, ÖRK9, ERG7, EGE7, GRİ7, LİG7, ECE6, CER6, ERK3, ELK3, EKE3, İLK3, İLE3, KİR3, KİL3, KEL3, KER3, LİR3


ERK


[isim]
  • Bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar
[mecaz]
  • Sözü geçerlik, istediğini yaptırabilme gücü, nüfuz
[toplum bilimi]
  • Bir bireyin, bir toplumun, başka birey, küme veya toplumları egemenliği, baskısı ve denetimi altına alma, hürriyetlerine karışma ve onları belli biçimlerde davranmaya zorlama yetkisi veya yeteneği

Birleşik Kelimeler: anaerki, ataerki, bey erki, din erki, el erki, soylu erki, takım erki, varsıl erki, yargı erki, zengin erki


ELK (Kelime Kökeni: İngilizce elk)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kuzey Avrupa'da yaşayan, geniş dallı boynuzları olan, iri bir tür geyik

EKE


[sıfat] [halk ağzında]
  • Büyük, yetişkin, yaşlı, kart
[isim] [mecaz]
  • Yaşı küçük olduğu hâlde sözleri ve davranışları büyükmüş gibi olan çocuk

İLK


[sıfat]
  • Zaman, sıra, yer ve önem bakımından ötekilerden önce gelen, son karşıtı
[isim]
  • Herhangi bir şeyin en önde olanı, önce geleni

    İnsanı insan yapan duyguların ilkidir aşk. - Necati Cumalı

[zarf]
  • Birinci olarak, en başta

    İşte, önüme ilk çıkan kitapçıda, önüme ilk çıkan İngilizce kitaplara bakıyorum. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilk vuran okçudur

Birleşik Kelimeler: ilk adım, ilk ağızda, ilkbahar, ilk bakışta, İlk Çağ, ilk çeyrek, ilk devre, ilk dördün, ilk elden, ilk gençlik, ilk gösteri, ilk göz ağrısı, ilkgüz, ilk kânun, ilk mektep, ilkokul, ilköğrenim, ilköğretim, ilk önce, ilk örnek, ilk planda, ilk sezi, ilk tasarım, ilk teşrin, ilk yardım, ilk yarı, ilkyaz


İLE


[bağlaç]
  • Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, neden veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz

    Çabuk bir süvari ile bana haber gönderiniz. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... ile beraber


KİR


[isim]
  • Herhangi bir şeyin veya vücudun üzerinde oluşan, biriken pislik, pasak

    Yanaklarında yer yer kirle karışmış gözyaşı var. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Utanılacak durum, leke, şaibe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kir götürmek
  • kir götürmek
  • kiri kabarmak
  • kir tutmak

Birleşik Kelimeler: kir pas, el kiri, etek kiri, yüz kiri


KİL (Kelime Kökeni: Farsça gil)


[isim]
  • Islandığı zaman kolayca biçimlendirilebilen yumuşak ve yağlı toprak

Birleşik Kelimeler: kil taşı, arı kil, lekeci kili


KEL (Kelime Kökeni: Farsça kel)


[sıfat]
  • Saçı dökülmüş olan (kimse)

    Simitçi kumraldı, saçları dökülmüştü, evet basbayağı keldi adam. - Ahmet Ümit

[mecaz]
  • Çıplak (doğa), yaprakları dökülmüş (bitki)

    Yükselip alçalıyor, kel tepelerin etrafını dönüyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Gelişmemiş, cılız (bitki)

    Kel bir ağaç.

[mecaz]
  • İçinde az eşya bulunan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kel başa şimşir tarak
  • kele köseden yardım olmaz
  • keli görünmek
  • keli kızmak
  • keli körü toplamak
  • kelin ayıbını takke örter
  • kelin merhemi olsa başına sürer (veya kelin medarı olsa kendi başında olur)
  • kel ölür, sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur
  • kel yanında kabak anılmaz

Birleşik Kelimeler: kelaynak, kel kâhya, keloğlan


KER (Kelime Kökeni: Farsça ker)


[isim] [eskimiş]
  • Kuvvet, kudret

Birleşik Kelimeler: kerli ferli


LİR (Kelime Kökeni: Fransızca lyre)


[isim] [müzik]
  • Kaynağı mitolojik çağlara dayanan kirişli bir çalgı

ECE


[isim]
  • Kraliçe

CER (Kelime Kökeni: Arapça cerr)


[isim] [eskimiş]
  • Çekme, sürükleyerek götürme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cerre çıkmak

Birleşik Kelimeler: cer hocası


ERG (Kelime Kökeni: Fransızca erg)


[isim] [fizik]
  • CGS sisteminde, uygulama noktasını, kuvvet yönünde 1 santimetre hareket ettiren 1 dinlik kuvvetin yaptığı işe eşit olan iş birimi: Bir kilogrammetre 981 x 105 erge eşittir
[isim] [coğrafya]
  • Büyük Sahra'da kumullarla örtülü bölge

EGE


[isim]
  • Veli

GRİ (Kelime Kökeni: Fransızca gris)


[isim]
  • Kül rengi, boz renk, demir rengi, demirî
[sıfat]
  • Bu renkte olan

Birleşik Kelimeler: gri pasaport, açık gri, koyu gri, gümüş grisi, kum grisi, kurşun grisi