GÖRÜŞSÜZLÜK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



GÖRÜŞSÜZLÜK harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli GÖRÜŞSÜZLÜK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÖZGÜ19, GÖRÜ16, ÖRGÜ16, ÖRÜŞ15, ÖŞÜR15, ÖZLÜ15, ÖZÜR15, ÖLÜŞ15, ÖKÜZ15, ÜZGÜ15, GÖRK14, GÜRZ13, ÖRÜK12, ÖLÜK12, ÜLÜŞ11, KLÜZ9, KÜSÜ9, SÜRÜ9, ÜRKÜ8, ÜLKÜ8, LÜKS7


LÜKS (Kelime Kökeni: Fransızca luxe)


[isim]
  • Giyimde, eşyada, harcamada aşırı gitme, gösteriş, şatafat

    Lüksleri, rahatları, eğlenceleri yerindedir. - Necati Cumalı

[sıfat]
  • Gösterişli, şatafatlı olan

    Bu lüks lokantada öğle yemeği yiyor. - Tarık Buğra

[sıfat]
  • Gereksinim dışı olan

    Bildiğim kadarıyla o, lüks tüketime girecek harcamalara karşı idi. - Adalet Ağaoğlu

[sıfat]
  • Aşırı, fazla olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... lüksü olmamak

Birleşik Kelimeler: lüks baskı, lüks hayat, lüks koltuk, lüks mevki, lüks tarife

[isim] [fizik]
  • Aydınlatma ölçü birimi

Birleşik Kelimeler: lüks lambası, lüksmetre


ÜRKÜ


[isim]
  • Topluluğu saran ortak korku, panik

ÜLKÜ


[isim]
  • Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey, ideal

    Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. - Atatürk

[felsefe]
  • Gerçekte olmayıp yalnız düşüncede tasarım biçiminde var olan, yalnızca düşünce ile kavranabilen şey, ideal

KLÜZ (Kelime Kökeni: Fransızca cluse)


[isim] [coğrafya]
  • Kanyon

KÜSÜ


[isim] [halk ağzında]
  • Küskünlük

SÜRÜ


[isim]
  • Evcil hayvanlar topluluğu

    Karşıki yamaçların sırtında kısrak sürüleri çanlarını sallayarak otluyordu. - Refik Halit Karay

[mecaz]
  • Yönlendirilebilen insan topluluğu

    Sokaklarda alay geçerken başka çocuklar da sürüye katılır, mektebe kadar giderler. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sürüden ayrılanı kurt kapar
  • sürüden ayrılmak
  • sürüsüne bereket!
  • sürüyü güden kurdu görür

Birleşik Kelimeler: sürü sepet, sürü sürü, bir sürü


ÜLÜŞ


[isim] [eskimiş] [toplum bilimi]
  • Kesilen hayvanın etinden alınan pay

ÖRÜK


[halk ağzında]
  • Saç örgüsü

ÖLÜK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Canlılığı azalmış, hâlsiz

GÜRZ (Kelime Kökeni: Farsça gurz)


[isim] [eskimiş]
  • Silah olarak kullanılan ağır topuz

GÖRK


[isim] [halk ağzında]
  • Güzellik, gösteriş

ÖRÜŞ


[isim]
  • Örme işi

ÖŞÜR (Kelime Kökeni: Arapça ʿuşr)


[isim] [tarih]
  • Ondalık

ÖZLÜ


[sıfat]
  • Özü olan, öz bölümü çokça olan

    Gönlüm dolu İstanbul'un en özlü sesiyle. - Yahya Kemal Beyatlı

[zarf]
  • Kısa ve anlamlı bir biçimde

    Köprüye kadar kendi dünyaları içinde ne tatlı, ne özlü konuşurlardı. - Yusuf Ziya Ortaç

Birleşik Kelimeler: özlü çamur, özlü un, bal özlü


ÖZÜR (Kelime Kökeni: Arapça ʿuẕr)


[isim]
  • Bir kusurun hoş görülmesini gerektiren sebep, mazeret

    Harp tarihi bu saldırı için hiçbir özür bulamayacaktır. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • özrü kabahatinden büyük
  • özür dilemek