GÖKGÜVERCİN Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



GÖKGÜVERCİN harflerini içeren 4 harfli 46 kelime bulunuyor. 4 harfli GÖKGÜVERCİN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÖVGÜ22, GÖCE17, GÖRÜ16, GÜVE16, ÖRGÜ16, ÖNCÜ15, GÖRK14, GÖRE14, GREV14, ÖRGE14, EVCİ13, GÜCE13, ÖNCE13, CÖNK13, NÜVE12, ÖRÜK12, REVÜ12, EVİN10, GÜRE10, KÖRE10, KÖRİ10, KİEV10, ÖREN10, ÖREK10, VERİ10, ERGİ8, GREK8, GİNE8, GREN8, GERİ8, RİNG8, ECİR7, İNCE7, NİCE7, NECİ7, CENK7, KÜRE6, ÜNİK6, ERİN4, ERİK4, ENİK4, EKİN4, ENİR4, İNEK4, İKEN4, RENK4


ERİN


[sıfat]
  • Ergen

ERİK


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica)

Birleşik Kelimeler: erik hoşafı, erik kompostosu, erik marmeladı, erik pestili, erik rakısı, erik reçeli, kuru erik, sarıerik, bardacık eriği, bardak eriği, can eriği, çakal eriği, dağ eriği, gövem eriği, Japon eriği, Malta eriği, mürdüm eriği, türbe eriği, üryani eriği, yaban eriği


ENİK


[isim]
  • Kedi, köpek vb. çok memeli hayvanların yavrusu

    Köyün mezbelesinde, köpek enikleriyle insan yavruları birbirine karışmış, oynaşıyorlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[argo]
  • Çocuk

    Evliyim ya, üç de enik var arkamda. - Necati Cumalı


EKİN


[isim]
  • Tahılın tarlaya atıldığı andan harman oluncaya kadar aldığı durum

    Yağmur, vaktinde ve yeterince yağmalı; ekinlere kına, pancarlara kurt düşmemeli. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: ekin biti, ekin iti, ekin kargası


ENİR


[isim] [bitki bilimi]
  • Bir tür yaban mersini

İNEK


[isim]
  • Dişi sığır
[argo]
  • Çok çalışan öğrenci
[kaba konuşmada]
  • İbne
[sıfat] [mecaz]
  • Aptal, bön

Birleşik Kelimeler: inekhane, inek yağı, sağmal inek, denizineği, Macar ineği, süt ineği


RENK (Kelime Kökeni: Farsça reng)


[isim]
  • Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum

    Birisi sütsüz çikolata renginde, uzun boylu, geniş omuzlu Amerikan boksörlerine benziyordu. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Nitelik

    İşin rengi değişti.

[mecaz]
  • Çeşitlilik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rengi atmak (veya kaçmak veya uçmak)
  • rengini belli etmek
  • rengi solmak
  • renk almak
  • renk gelmek
  • renk katmak
  • renkten renge girmek
  • renk vermek
  • renk vermemek

Birleşik Kelimeler: renk bilimi, renk cümbüşü, renkgideren, renk körü, renkölçer, renk ölçme, renk yuvarı, basit renk, metalik renk, ölü renk, pastel renk, rengârenk, sağır renk, şekerrenk, açık kahverengi, alev rengi, altın rengi, bakır rengi, bal rengi, barut rengi, buğday rengi, çivit rengi, demir rengi, duman rengi, erguvan rengi, fes rengi, fildişi rengi, gurup rengi, fındık rengi, fıstık rengi, filiz rengi, gül rengi, gümüş rengi, hardal rengi, kahverengi, kemik rengi, kestane rengi, kimyon rengi, kiremit rengi, koyu kahverengi, kurşun rengi, kül rengi, leylak rengi, lila rengi, limon rengi, menekşe rengi, nohut rengi, pas rengi, portakal rengi, saman rengi, sincap rengi, saz rengi, şarap rengi, tahin rengi, tarçın rengi, ten rengi, toprak rengi, tütün rengi, zeytin rengi, sıcak renkler, soğuk renkler


KÜRE (Kelime Kökeni: Arapça kure)


[isim] [matematik]
  • Bütün noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı cisim

Birleşik Kelimeler: küre kuşağı, ağır küre, ateş küre, düzlem küre, güney küre, hava küre, ışık küre, kuzey küre, su küre, taş küre, yarı küre, yarım küre, yerküre, gök küresi

[isim] [madencilik]
  • Madenci ocağı, maden fırını
[isim]
  • Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri

ÜNİK (Kelime Kökeni: Fransızca unique)


[sıfat]
  • Tek, eşi olmayan

ECİR (Kelime Kökeni: Arapça ecr)


[isim] [eskimiş]
  • Sevap

    Bu sabrın ecri büyüktür. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ecir sabır dilemek


İNCE


[sıfat]
  • Kendi cinsinden olanlara göre dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı

    İnce minare. İnce değnek. İnce kitap.

[mecaz]
  • İyiden iyiye, enikonu, ayrıntılı

    Aletler, uzun denemelerin, ince hesapların, birbirini tamamlayan bilgi ve diğer aletlerin mahsulüdür. - Mehmet Kaplan

[mecaz]
  • Düşünce, duygu veya davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif, kaba karşıtı

    Bu gülümseyişte, herkesin hemen seçemeyeceği bir ince alay gizli. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ince düşünmek
  • ince eleyip (veya eğirip) sık dokumak

Birleşik Kelimeler: ince ağrı, ince ayrım, ince bağırsak, ince donanma, ince düşünceli, ince gül yağı, ince hastalık, ince iş, ince karın ağrısı, ince kesim, ince saz, ince ses, ince sıva, ince tutkal, ince ünlü, ince yağ, ince yapılı, ince zar, inceden inceye


NİCE


[sıfat]
  • Kaç, ne kadar
[zarf]
  • (ni'ce) Nasıl
[zarf]
  • (ni'ce) Uzun süreden beri

Birleşik Kelimeler: nice nice, bir nice


NECİ


[isim]
  • Ne iş yapar, ne ile uğraşır?

    Benim babam neciydi anne? - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • neci oluyor!


CENK (Kelime Kökeni: Farsça ceng)


[isim]
  • Kahramanca mücadele, çarpışma, savaş

    Kale burçlarında cenge çağrı davulları vuruldu. - Nezihe Araz

[mecaz]
  • Büyük çaba, uğraş, kavga, çekişme

    Her dakikam bir ayrı cenk ile geçiyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cenk etmek


ERGİ


[isim] [eskimiş]
  • İyi bir şeye erişme durumu, mazhariyet