GÖÇEBELEŞMEK harflerini içeren 3 harfli 26 kelime bulunuyor. 3 harfli GÖÇEBELEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GÖÇ16,
GÖL13,
GÖK13,
ÖGE13,
ÇÖL12,
GEÇ10,
LÖK9,
ÖKE9,
BEŞ8,
GEM8,
ŞEB8,
EGE7,
MEÇ7,
ŞEM7,
ÇEK6,
KEŞ6,
LEŞ6,
ŞEK6,
BEK5,
BEL5,
EBE5,
LEB5,
KEM4,
ELK3,
EKE3,
KEL3
ELK
(Kelime Kökeni: İngilizce elk)
[isim] [hayvan bilimi]
-
Kuzey Avrupa'da yaşayan, geniş dallı boynuzları olan, iri bir tür geyik
EKE
[sıfat] [halk ağzında]
-
Büyük, yetişkin, yaşlı, kart
[isim] [mecaz]
-
Yaşı küçük olduğu hâlde sözleri ve davranışları büyükmüş gibi olan çocuk
KEL
(Kelime Kökeni: Farsça kel)
[sıfat]
[mecaz]
[mecaz]
-
Gelişmemiş, cılız (bitki)
Kel bir ağaç.
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
- kel başa şimşir tarak
- kele köseden yardım olmaz
- keli görünmek
- keli kızmak
- keli körü toplamak
- kelin ayıbını takke örter
- kelin merhemi olsa başına sürer (veya kelin medarı olsa kendi başında olur)
- kel ölür, sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur
- kel yanında kabak anılmaz
Birleşik Kelimeler: kelaynak, kel kâhya, keloğlan
KEM
(Kelime Kökeni: Farsça kem)
[sıfat] [eskimiş]
-
Kötü, fena (göz, söz vb.)
Ata Sözleri ve Deyimler
- kem söz, kalp (veya kem) akçe sahibinindir
Birleşik Kelimeler: kem göz
BEK
[sıfat] [halk ağzında]
[isim] [spor]
Birleşik Kelimeler: sağ bek, sol bek
[isim]
BEL
[isim] [halk ağzında]
Ata Sözleri ve Deyimler
[isim] [anatomi]
[anatomi]
-
Bu bölümün, sırtın altına rastlayan bölgesi
Bel ağrısı.
[anatomi]
-
Hayvanlarda omuz başı ile sağrı arası
Ata Sözleri ve Deyimler
- bel bağlamak
- belden aşağı vurmak
- beli açılmak
- beli bükülmek
- beli çökmek
- belini bükmek
- belini doğrultmak
- belini kırmak
- belini vermek
- bel kırmak
- bel vermek
Birleşik Kelimeler: bel ağrısı, bel bağı, bel evladı, bel fıtığı, belgevşekliği, bel kemeri, belkemiği, bel kemiği, bel kündesi, belsoğukluğu, beli bükük, yarı bel, yol bel, etek belde, elibelinde, eteği belinde, kantarı belinde
[isim] [fizyoloji]
Ata Sözleri ve Deyimler
- beli gelmek
- belinden gelmek
[isim]
-
Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: çatal bel
[isim] [fizik]
-
Ses şiddetiyle ilgili birim
EBE
[isim]
[halk ağzında]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: ebebulguru, ebegümeci, ebekuşağı, ebemkuşağı, körebe, dil ebesi, kumar ebesi, laf ebesi, lakırtı ebesi, oyun ebesi, söz ebesi
LEB
[isim]
ÇEK
(Kelime Kökeni: İngilizce check)
[isim]
-
Bir kimsenin, satın aldığı hizmet veya ürün karşılığında para yerine verdiği ve karşılığı banka hesabından ödenen yazılı belge
Birleşik Kelimeler: açık çek, bloke çek, karşılıksız çek, hediye çeki
[isim]
-
Slavların batı kolundan olan bir ulus veya bu ulusun soyundan gelen kimse
KEŞ
(Kelime Kökeni: Farsça keşk)
[isim] [halk ağzında]
-
Yağı alınmış sütten veya yoğurttan yapılan peynir
[sıfat] [argo]
[sıfat] [argo]
LEŞ
(Kelime Kökeni: Farsça lāşe)
[isim]
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- leş gibi
- leş gibi sarhoş
- leş gibi serilmek
- leşini çıkarmak
- leşini sermek
Birleşik Kelimeler: leş kargası, gemi leşi
ŞEK
(Kelime Kökeni: Arapça şekk)
[isim] [eskimiş]
EGE
[isim]
MEÇ
(Kelime Kökeni: Fransızca mèche)
[isim]
-
Süngü gibi yalnız batırılarak yaralamaya yarayan, kısa, düz ve ensiz kılıç
[isim]
-
Saçın küçük tutamlar biçiminde değişik renklerde boyanmış durumu
ŞEM
(Kelime Kökeni: Arapça şemʿ)
[isim] [eskimiş]