FIRDÖNDÜ ile Oluşan Kelimeler (FIRDÖNDÜ Kelime Türetme)



FIRDÖNDÜ harflerinden oluşan 14 kelime bulunuyor. FIRDÖNDÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Fırdöndü kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

FIRDÖNDÜ27

6 Harfli Kelimeler

DÖRDÜN18

4 Harfli Kelimeler

ÖDÜN14

3 Harfli Kelimeler

FÖN15, ÖRF15, ÖRÜ11, FIR10, DÜN7

2 Harfli Kelimeler

ÖF14, ÖD10, ÖN8, NÜ4, ÜN4, IR3


IR


[kimya]
  • İridyum elementinin simgesi
[isim]
  • 343 yır

NÜ (Kelime Kökeni: Fransızca nu)


[sıfat]
  • Çıplak
[isim]
  • Çıplak resim

ÜN


[isim]
  • Ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
  • üne kavuşmak


DÜN


[isim]
  • Bugünden bir önceki gün

    Dün gece uyuyamadım da biraz başım ağrıyor. - Peyami Safa

[zarf]
  • Bugünden bir önceki günde

    Dün söyledi.

[zarf]
  • Kısa bir süre önce

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dün bir, bugün iki
  • dün cin olmuş, bugün adam çarpıyor
  • dün öleni dün gömerler


ÖN


[isim]
  • Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı

    Arabam bir gece kulübünün önünde duruyor. - Ahmet Ümit

[sıfat]
  • Benzerler arasında bakılan veya gidilen yönde olan

    Ben, Anafartalar'da Mustafa Kemal'in bulunduğu en ön siperlerde de kurşun attım. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • önde gelmek
  • öne almak
  • öne çıkmak
  • öne düşmek
  • öne sermek
  • öne sürmek
  • önü alınmak
  • önünde ardında gidilmez
  • önüne arkasına bakmadan
  • önüne bakmak
  • önüne bir kemik atmak
  • önüne çıkmak
  • önüne dikilmek
  • önüne düşmek
  • önüne geçmek
  • önüne gelen
  • önüne geleni kapar, ardına geleni teper
  • önüne katmak
  • önünü almak
  • önünü ardını düşünmemek
  • önünü kesmek

Birleşik Kelimeler: ön ad, ön buharlaşma, ön büro, ön alım, ön avurt, önayak, ön ayak, ön belirti, ön bilgi, ön çalışma, ön damak, ön denetim, ön deyi, ön deyiş, ön doğru, ön ek, ön eleme, ön göğüs, öngörmek, öngörü, öngörülmek, ön gösterim, ön gün, ön hekim, ön içki, ön izleme, ön kabul, ön kayıt, ön kesinti, ön kol, ön koşul, ön lisans, ön oda, ön oluş, ön ödeme, ön proje, ön rapor, ön seçici, ön seçim, ön ses, ön sevişme, önsezi, ön soruşturma, ön söz, ön sözleşme, ön şart, ön tasar, ön tasım, ön teker, ön uyum, ön vurgu, ön yargı, ön yaylak, ön yüzbaşı, önden çekişli, önü sıra, önünde sonunda, göz önü, başı önünde, göz önünde


FIR


[zarf]
  • Fırıl fırıl
[isim] [argo]
  • Piç, fırlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fır dönmek

Birleşik Kelimeler: fır fır


ÖD


[isim]
  • Safra (II)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ödü bokuna karışmak
  • ödü kopmak (veya patlamak)
  • ödünü koparmak (veya patlatmak)

Birleşik Kelimeler: öd kanalı, öd kesesi, sığırödü

[bitki bilimi]
  • Öd ağacı

Birleşik Kelimeler: öd ağacı


ÖRÜ


[isim]
  • Örme işi
[halk ağzında]
  • Yama olarak yapılan örgü
[halk ağzında]
  • Tarlalarda sele karşı taştan yapılmış set
[isim] [halk ağzında]
  • Otlak

Birleşik Kelimeler: besi örü


ÖDÜN


[isim]
  • Uzlaşmaya varabilmek için hak, istek veya savlarının bir bölümünden, karşı taraf yararına vazgeçme, ödünleme, ivaz, taviz

    Kalabalığa verilen her ödün, verenleri kendi benliğinden, kişiliğinden uzaklaştırıyor. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ödün vermek


ÖF


[ünlem]
  • Usanç, bezginlik, tiksinti vb. duygular anlatan bir söz

    Öf, ne kaba adam! Öf, ne pis koku!


FÖN (Kelime Kökeni: Almanca Föhn)


[isim]
  • Sıcak veya soğuk hava üfleyen bir aletle saçı kurutup biçim vererek tarama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fön çekmek


ÖRF (Kelime Kökeni: Arapça ʿurf)


[isim]
  • Yasalarla belirlenmeyen, halkın kendiliğinden uyduğu gelenek

    Allah'a şükür, Türk halkı kendi diline, dinine, örf ve âdetlerine hâlâ bağlıdır. - Mehmet Kaplan


DÖRDÜN


[isim]
  • Ay vb. gök cisimlerine ait daire biçimindeki görünümlerinin yarısının aydınlık olduğu evre, yarım ay, terbi

Birleşik Kelimeler: ilk dördün


FIRDÖNDÜ


[isim]
  • Biri döndüğünde ötekinin de dönmesini engellemek için uç uca getirilerek serbest bir eksenle bağlanmış çift halka
[denizcilik]
  • Bir ipe bağlı olarak birden fazla çıpa atıldığında çıpaların karışmaması için tekne zinciri ile parçaların bağlandığı zincir arasına konulan metal araç
[mecaz]
  • Belirli bir görüş veya düşünce sahibi olmayan kimse

    Sen de amma fırdöndüsün!