Fı ile Başlayan Kelimeler



FI ile başlayan 153 kelime bulunuyor. Başında FI olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İçinde fı olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

FIRILDAKÇILIK28

12 Harfli Kelimeler

FINDIKKABUĞU33, FISFISLATMAK29, FISFISLANMAK29, FIŞKIRTILMAK25

11 Harfli Kelimeler

FISFISLATMA28, FISFISLAMAK28, FISFISLANMA28, FISILDAŞMAK26, FINDIKÇILIK26, FIŞIRDATMAK25, FISTIKÇILIK25, FIKIRDAŞMAK25, FIŞKIRTILMA24, FIRSATÇILIK24, FISILDANMAK23, FIŞTAKLAMAK22, FIRILDATMAK22, FIRILDANMAK22, FIRÇALATMAK22, FIRÇALANMAK22, FINDIKKIRAN22, FIKIRDATMAK22, FIKIRDAKLIK22, FISTIKLAMAK21
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

FISFISLAMA27, FIŞKIRTICI26, FIRÇALAYIŞ26, FIKIRDAYIŞ26, FISILDAŞMA25, FIRÇACILIK25, FIŞIRDATMA24, FIŞIRDAMAK24, FIŞILDAMAK24, FIRILDAKÇI24, FIKIRDAŞMA24, FIRINCILIK23, FIŞKIRTMAK22, FIŞKILAMAK22, FISILDANMA22, FISILDAMAK22, FIRKACILIK22, FIKRACILIK22, FIŞTAKLAMA21, FIRILDATMA21
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

FIRFIRSIZ28, FIÇICILIK25, FIŞILDAMA23, FIŞIRDAMA23, FIRDOLAYI22, FIŞKIRDAK22, FISILDAMA21, FIŞKILAMA21, FIŞKIRMAK21, FIŞKIRTMA21, FIÇILAMAK21, FIRÇALAMA20, FINDIKLIK20, FIKIRDAMA20, FISTIKLIK19, FIRINLAMA18, FIRKATEYN18, FIRTINALI18, FISLANMAK18, FISLATMAK18
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

FIRDÖNDÜ27, FIRFIRLI23, FIŞKIRIŞ23, FINDIKÇI22, FIRLAYIŞ21, FISTIKÇI21, FIŞKIRTI20, FIRSATÇI20, FIŞKILIK20, FIŞKIRIK20, FIŞKIRMA20, FIÇILAMA20, FIŞLAMAK19, FINDIKLI19, FIRÇALIK19, FIRLATIŞ19, FIRILDAK18, FIKRAMSI18, FIKIRDAK18, FITTIRMA17
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

FIRÇACI21, FIŞILTI19, FIŞIRTI19, FIRINCI19, FIŞLAMA18, FIRKACI18, FIRÇALI18, FIKRACI18, FISILTI17, FISIRTI17, FISKİYE17, FINDIKİ17, FISLAMA16, FISTIKİ16, FITIKLI16, FITRİYE16, FIKIRTI16, FIRINLI16, FIRTINA15, FIRLAMA15
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

FISFIS22, FIÇICI21, FIRFIR20, FIŞKIN17, FINDIK16, FILDIR16, FISTIK15, FIKDAN15, FIRSAT14, FITRAT13, FIRLAK13

5 Harfli Kelimeler

FIKIH17, FIŞKI16, FIRÇA15, FITIK13, FIRIN13, FITRİ12, FIKRA12, FIRKA12

4 Harfli Kelimeler

FIÇI15, FIRT11

3 Harfli Kelimeler

FIR10


FIR


[zarf]
  • Fırıl fırıl
[isim] [argo]
  • Piç, fırlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fır dönmek

Birleşik Kelimeler: fır fır


FIRT


[isim]
  • Bir solukta veya bir yudumda içilebilecek miktar

    Çek bir fırt.

Birleşik Kelimeler: fırt fırt


FITRİ (Kelime Kökeni: Arapça fiṭrī)


[sıfat] [eskimiş] [felsefe]
  • Doğuştan

FIKRA (Kelime Kökeni: Arapça fiḳra)


[isim] [edebiyat]
  • Kısa ve özlü anlatımı olan, nükteli, güldürücü hikâyecik

    Nasrettin Hoca'nın hemen bütün fıkraları insanla vicdan arasındaki münasebete ilişkindir. - Burhan Felek

[edebiyat]
  • Köşe yazısı

    Dişimi sıkıp da altı yedi fıkra birden çıkartırsam gazetenin yazıları aksamayacaktı. - Çetin Altan

[hukuk]
  • Kanun maddelerinin kendi içlerinde satır başlarıyla ayrıldıkları ufak bölümlerden her biri

    Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayınların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. - Anayasa

[eskimiş] [anatomi]
  • Omur

FIRKA (Kelime Kökeni: Arapça firḳa)


[isim] [eskimiş]
  • İnsan topluluğu
[askerlik]
  • Tümen

    Benim burada bir fırka kumandanım vardı. - Peyami Safa


FITRAT (Kelime Kökeni: Arapça fiṭrat)


[isim] [eskimiş]
  • Yaradılış, hilkat

FIRLAK


[sıfat]
  • Dışarı doğru fırlamış, çıkmış, çıkık

    Alt dudağını bıyığının içine geçirmiş, gözleri fırlak, sanki bir timsaha bakıyordu. - Falih Rıfkı Atay


FITIK (Kelime Kökeni: Arapça fatḳ)


[isim] [tıp]
  • İç organlardan bir parçanın, genellikle bağırsak bölümünün karın çeperlerini geçip deri altında ur gibi bir şişkinlik yapması, kavlıç, yarımlık

    Musiki hocamız genç yaşında bir fıtık ameliyatı sonunda ölmüştü. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fıtık etmek
  • fıtık olmak

Birleşik Kelimeler: fıtık otu, bel fıtığı, kasık fıtığı


FIRIN (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • İçinde genellikle odun yanan, her yanda aynı derecede ısı oluşturarak ekmek, pasta vb. pişirmeye yarayan, tavanı tonoz biçiminde, önünde tek açıklık bulunan ocak

    Pastacı fırını.

[sıfat]
  • Bu ocakta pişirilmiş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... fırın ekmek yemesi lazım
  • fırın gibi

Birleşik Kelimeler: fırın boya, fırın kebabı, kara fırın, mikrodalga fırın, taş fırın, yüksek fırın, fırında makarna, elektrik fırını, hava gazı fırını, izabe fırını, pide fırını, simit fırını, simitçi fırını


FIRSAT (Kelime Kökeni: Arapça furṣat)


[isim]
  • Herhangi bir şey için en uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile, okazyon

    Önce istemedim, sonra düşününce bunun evden kurtulmam için bir fırsat olduğunu anladım. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fırsat beklemek (veya aramak)
  • fırsat bilmek
  • fırsat bu fırsat
  • fırsat bulmak
  • fırsat düşmek (veya çıkmak)
  • fırsat her vakit ele geçmez
  • fırsatı ganimet bilmek
  • fırsatı kaçırmak
  • fırsatını düşürmek
  • fırsat kollamak (veya gözlemek)
  • fırsat sakal altından geçer
  • fırsattan istifade etmek
  • fırsat vermek

Birleşik Kelimeler: fırsat düşkünü, fırsat eşitliği, fırsat yoksulu


FIRTINA (Kelime Kökeni: İtalyanca fortunale)


[isim] [meteoroloji]
  • Rüzgâr çizelgesinde hızı 34-40 deniz mili olan ve kuvveti 8 ile gösterilen, yağmur ve kasırga getiren çok güçlü rüzgâr

    İnce, uzun sapının, çok ağır başını, o kadar yüksekte taşıyabilmesi, fırtınalarda kırılmaması, içindeki aşktandır. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[mecaz]
  • Güç atlatılan kötü durum

    Fırtınanın yaklaştığını anladığı hâlde anlamamış görünüyor, şarkısını mırıldanıyordu. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]
  • Karşıt düşünce veya durumların yarattığı karışıklık, sıkıntı

    Kâmuran'ın ağlamasının kalbimde uyandırdığı fırtınaya kendim de şaşıyorum. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fırtına atlatmak
  • fırtına çıkmak
  • fırtına gibi
  • fırtına kopmak (veya patlamak)

Birleşik Kelimeler: fırtına kuşu, fırtına uğrağı, fırtınaya yakın rüzgâr, sayılı fırtına, şiddetli fırtına, beyin fırtınası, çaylak fırtınası, kahkaha fırtınası, kar fırtınası, kırlangıç fırtınası, koç katımı fırtınası, kum fırtınası


FIRLAMA


[isim]
  • Fırlamak işi
[argo]
  • Piç
[halk ağzında]
  • Arsız, terbiyesiz çocuk

FISTIK (Kelime Kökeni: Arapça fustuḳ)


[isim] [bitki bilimi]
  • Antep fıstığı, çam fıstığı veya yer fıstığı denilen yemişlerin genel adı
[argo]
  • Güzel, gösterişli kadın

    Çok iyi bir akşam yemeği yedi, üstelik yanında da gencecik bir fıstık. - Muzaffer İzgü

[sıfat]
  • İyi, hoş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fıstık gibi

Birleşik Kelimeler: fıstık çamı, fıstık ezmesi, fıstık içi, fıstık rengi, falan fıstık, Antep fıstığı, çam fıstığı, Hint fıstığı, kaju fıstığı, Şam fıstığı, yer fıstığı


FIKDAN (Kelime Kökeni: Arapça fiḳdān)


[isim] [eskimiş]
  • Yokluk

FIRÇA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Bir şeyin tozunu, kirini gidermekte veya bir şeye boya, cila sürmekte kullanılan, bir araya getirilerek bağlanmış kıl vb.nden yapılan araç

    Yer yer kireç artıkları ve fırça çizgileri duruyor. - Refik Halit Karay

[mecaz]
  • Resim yapma sanatı ve biçimi
[argo]
  • Paylama
[madencilik]
  • Çökmeyi engelleyen bağların oynamasını veya kaymasını önlemek için aralara yerleştirilen direk parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fırça çekmek (veya atmak)
  • fırça gibi
  • fırça yemek

Birleşik Kelimeler: perlon fırça, tel fırça, boya fırçası, diş fırçası, sakal fırçası, tıraş fırçası, toz fırçası