FOTOKOPİCİLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



FOTOKOPİCİLİK harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli FOTOKOPİCİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KOFTİ12, FİTİL11, FİİLİ11, KOLPO11, KOPİL10, OPTİK10, PİLOT10, TOPİK10, İPLİK9, LİPİT9, TİPİK9, İTİCİ8, İKİCİ8, KOKOT7, KOLİK6, KOLİT6, İTLİK5, İKİLİ5, KİLİT5, LİKİT5, TİLKİ5


İTLİK


[isim]
  • İtçe davranış

    Hatıralarda ırza ve namusa taarruzu, itliği kalmıştı. - Yahya Kemal Beyatlı


İKİLİ


[sıfat]
  • İki parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden iki tane bulunan

    İkili koltuğun kenarındaki ufacık, simsiyah delik, bebeği görmeye gelen bir akrabanın sigarasının külünden hatıraydı. - Elif Şafak

[isim] [müzik]
  • İki çalgı veya iki ses için düzenlenmiş müzik parçası, düet
[isim]
  • İki kişiden oluşmuş topluluk
[isim]
  • İkili bahis

    İkili, bir liraya iki yüz yirmi lira verdi. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikili oynamak

Birleşik Kelimeler: ikili averaj, ikili bahis, ikili çatı, ikili kök, ikili sigorta, ikili ünlü, ikili yatak, sıralı ikili


KİLİT (Kelime Kökeni: Farsça kelīd, kilīd)


[isim]
  • Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti

    Sonunda kapının kilidi gözyaşlarıma dayanamadı. - Yusuf Ziya Ortaç

[denizcilik]
  • Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan yarım halka
[halk ağzında]
  • Atların alnından alt çenesine uzanan beyazlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kilidi küreği olmamak
  • kilit altına almak
  • kilit gibi olmak
  • kilit kürek altına almak
  • kilit kürek olmak
  • kilit vurmak

Birleşik Kelimeler: kilit dili, kilit mevki, kilit nokta, kilit sarma, kilit taşı, kilit yeri, asma kilit, bindirme kilit, gömme kilit, ispanyolet kilit, komple kilit, şifreli kilit, topuzlu kilit, bagaj kilidi, baston kilidi, donanım kilidi, emniyet kilidi


LİKİT (Kelime Kökeni: Fransızca liquide)


[sıfat] [fizik]
  • Sıvı

    Likit gaz.

[isim] [ekonomi]
  • Nakit

Birleşik Kelimeler: likit fon


TİLKİ


[isim] [hayvan bilimi]
  • Köpekgillerden, uzunluğu 90, kuyruğu 30 santimetre kadar, ırklarına göre çeşitli renklerde olan, ağız ve burnu uzun ve sivri, kümes hayvanlarına zarar veren, kürkü beğenilen bir tür memeli (Vulpes)
[sıfat] [mecaz]
  • Çok kurnaz

    Ne tilkidir o, bilmezsiniz.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tilki gibi
  • tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânıdır
  • tilki tilkiliğini anlatıncaya kadar post elden gider

Birleşik Kelimeler: tilkikuyruğu, tilki uykusu, tilki üzümü, beyaztilki, deniztilkisi


KOLİK (Kelime Kökeni: Fransızca colique)


[isim] [tıp]
  • Bağırsak, böbrek gibi içi boş organlarda aralıklı duyulan güçlü sancı

KOLİT (Kelime Kökeni: Fransızca colite)


[isim] [tıp]
  • Kalın bağırsak yangısı

KOKOT (Kelime Kökeni: Fransızca cocotte)


[isim]
  • Aşüfte

    Parisli kokot zilzurna sarhoş. - Necip Fazıl Kısakürek


İTİCİ


[sıfat]
  • İtme işini yapan
[mecaz]
  • Soğuk, benimsenilmeyen, sevimsiz, sevilmeyen, beğenilmeyen, antipatik

    Birbirlerinin itici özellikleriyle de şimdiki kadar burun buruna gelmiyorlardı. - Refik Erduran


İKİCİ


[sıfat] [felsefe]
  • İkicilik felsefesini kabul eden, düalist

    Hüseyin Rahmi ikici ahlak anlayışımızı eleştirmek açısından görev yükleniyordu. - Selim İleri


İPLİK


[isim]
  • Pamuk, keten, yün, ipek, naylon vb. dokuma maddelerinin uzun, ince liflerinden her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ipliği pazara çıkmak
  • iplik çekmek

Birleşik Kelimeler: iplikhane, iplik iplik, iplik kurdu, iplik solucanlar, akromatik iğ iplik, atkı iplik, çiğ iplik, iğ iplik, kromatik iplik, iğneden ipliğe, ağ ipliği, gücü ipliği, İskoçya ipliği, nakış ipliği, pamuk ipliği, teyel ipliği, yorgan ipliği


LİPİT (Kelime Kökeni: Fransızca lipide)


[isim]
  • Hayvan ve bitki dokularının eter, benzen, kloroform vb. yağ çözücülerinde eriyen bölümü

TİPİK (Kelime Kökeni: Fransızca typique)


[sıfat]
  • Bir kimseyi veya nesneyi niteleyen, karakteristik

    Pek tipik ve âdeta alametifarikalı bir kadını bulmak zor değildir. - Refik Halit Karay


KOPİL (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [argo]
  • Arsız sokak çocuğu

    Mahallenin kopilleri ellerinde fener, kapı kapı dolaşır para toplarlarmış. - Reşat Enis


OPTİK (Kelime Kökeni: Fransızca optique)


[sıfat]
  • Görme ile ilgili olan
[isim] [fizik]
  • Fizik biliminin ışık olaylarını inceleyen kolu
[isim]
  • Gözlükçü

Birleşik Kelimeler: optik kaydırma, optik okuyucu