FONETİK Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler



FONETİK harflerini içeren 3 harfli 23 kelime bulunuyor. 3 harfli FONETİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Fonetik ile başlayan 3 harfli kelimeler. İçinde Fonetik olan 3 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FON10, FOK10, KOF10, FİT9, FİN9, FEN9, FEK9, KEF9, TEF9, EKO4, KOT4, NOT4, TOK4, TON4, ETİ3, KİT3, KİN3, KET3, NET3, TEK3, TEN3, TİK3, TİN3


ETİ


[isim] [tarih]
  • Hitit

KİT


[isim]
  • Macun

KİN (Kelime Kökeni: Farsça kīn)


[isim]
  • Birine karşı duyulan öç alma isteği, garaz

    Adımız miskindir bizim / Düşmanımız kindir bizim - Yunus Emre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kin bağlamak
  • kin beslemek (veya tutmak)
  • kin duymak
  • kin gütmek

Birleşik Kelimeler: deve kini


KET (Kelime Kökeni: Ermenice)


[isim]
  • Engel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ket vurmak


NET (Kelime Kökeni: Fransızca net)


[sıfat]
  • Bütün çizgileri belirgin olan, gözün bütün ayrıntılarıyla algılanan, iyi görünen
[mecaz]
  • Açık seçik olan, anlaşılmaz yanı bulunmayan

    Hayatını didik didik etmek, son beş altı yıllık çizgisini net olarak ortaya çıkarmak istiyordu. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: net resim, net ücret

[isim] [spor]
  • Tenis, masa tenisi gibi oyunlarda servis atışlarında topun karşı sahaya geçerken fileye değdiğini belirtmek için kullanılan bir söz

TEK


[sıfat]
  • Eşi olmayan, biricik, yegâne

    Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir. - Yusuf Ziya Ortaç

[isim]
  • Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri

    Garsona umutsuzca bir göz attıktan sonra eldiveninin sol tekini çıkardı. - Rıfat Ilgaz

[zarf]
  • Önüne getirildiği cümleye istek ve özlem kavramı katar

    Tek yesin de ne isterse yesin. Tek çalışsın da isterse arada yaramazlık da etsin.

[zarf]
  • Yalnızca

    Bunun için tek bir yol var.

[mecaz]
  • Hiç, hiçbir

    Tek kelime konuşmadan bu yokuşu indik. - Refik Halit Karay

[matematik]
  • İki ile bölünemeyen (sayı)

    Üç, beş, yedi ... tek sayılardır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tek dalmak
  • tek elden
  • tek geçmek
  • tek kale oynamak
  • tek kürekle mehtaba çıkmak
  • tek sıra olmak

Birleşik Kelimeler: tek adam, tek anlamlı, tek başına, tekbenci, tek biçim, tek bilek, tek çekirdekli, tek çenekli, tek delikliler, tekdüze, tek erkçi, tek erklik, tek eşli, tek evli, tek fazlı, tekgövde, tek heceli dil, tek hücreli, tek kişilik, tek liste, tek örnek, tek parmaklılar, tek partili, tek pas, tek renkli, tek sayı, tek seçici, tek sesli, tek tabanca, tek tanrıcı, tek tanrılı, tek taraflı, tektaş, tek tırnak işareti, tek tırnaklılar, tek tük, tek vücut, tek yanlı, tek yön, tek yumurta ikizi, tek yürek, teker teker, ikitek, iki tek, dörttek, sekiztek, teke tek

[sıfat]
  • Sessiz, hareketsiz, uslu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tek durmak
  • tek durmamak


TEN (Kelime Kökeni: Farsça ten)


[isim]
  • İnsan vücudunun dış yüzü, cilt
[eskimiş]
  • Vücut

Birleşik Kelimeler: ten fanilası, ten rengi


TİK (Kelime Kökeni: Fransızca tic)


[isim] [tıp]
  • Herhangi bir kas kümesinin irade dışı hareketi

    Abdi Bey, sol gözünde beliren bir tikle, yay gibi gergin ve mosmor dudakları titreyerek onları seyretti. - Attila İlhan


TİN


[isim] [ruh bilimi]
  • Ruh
[felsefe]
  • Birtakım fizikötesi kurucularının, gerçeği ve evreni açıklamak için her şeyin özü, temeli veya yapıcısı olarak benimsedikleri madde dışı varlık

EKO (Kelime Kökeni: Fransızca eco)


[isim]
  • Yankı

KOT


[isim]
  • Giysi yapılan mavi bir tür kumaş, blucin
[sıfat]
  • Bu kumaştan yapılan (giysi)

    Kot pantolon.

Birleşik Kelimeler: taşlanmış kot

[isim] [mimarlık]
  • Temel ile zemin arasındaki yükseklik
[isim] [halk ağzında]
  • Yörelere göre değişen ölçüde tahıl alabilen, tahtadan yapılmış bir ölçek

NOT (Kelime Kökeni: Fransızca note)


[isim]
  • Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı

    Kitaplardan birinin kenarına bir not yazmışsın. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]
  • Bir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • not almak
  • not atmak
  • not düşmek
  • not etmek
  • not kırmak
  • not tutmak
  • notunu vermek
  • not vermek

Birleşik Kelimeler: dipnot, geçer not, geçmez not, sonnot, tam not, ders notu, el notu


TOK


[sıfat]
  • Açlığını gidermiş, doymuş, aç karşıtı
[mecaz]
  • Sevgi, sevecenlik, başarı, para, mal vb. şeyleri elde etmiş ve bunlara kavuşmuş olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tok açın hâlinden bilmez
  • tok evin aç kedisi
  • tok tutmak

Birleşik Kelimeler: tokgözlü, tok karnına, tok sözlü, tok tok, gönlü tok, gözü tok, karnı tok


TON (Kelime Kökeni: Fransızca tonne)


[isim]
  • Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı
[isim] [müzik]
  • İnsan veya çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi
[dil bilgisi]
  • Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem

Birleşik Kelimeler: anlatım tonu


FİT (Kelime Kökeni: Arapça fitne)


Ata Sözleri ve Deyimler

  • fit vermek (veya sokmak)

[isim] [argo]
  • Ödeşme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fit olmak

[isim]
  • 30,5 santimetrelik İngiliz uzunluk ölçüsü birimi