FLOK ile Oluşan Kelimeler (FLOK Kelime Türetme)



FLOK harflerinden oluşan 10 kelime bulunuyor. FLOK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Flok kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

4 Harfli Kelimeler

FLOK11, FOLK11

3 Harfli Kelimeler

FOL10, FOK10, KOF10, KOL4, LOK4

2 Harfli Kelimeler

OF9, OK3, OL3


OK


[isim]
  • Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk
[matematik]
  • Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ok atmak
  • ok gibi (yerinden) fırlamak
  • ok yaydan (veya yayından) çıkmak

Birleşik Kelimeler: ok meydanı, ok yılanı, suoku


OL


[sıfat] [eskimiş]
  • O gösterme sıfatı

    Dedi gördüm ol habibin anasın - Süleyman Çelebi

[zamir]
  • O gösterme zamiri

KOL


[isim] [anatomi]
  • İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm
[anatomi]
  • Koyun, dana, kuzu vb.nde ön ayağın üst bölümü
[bitki bilimi]
  • Ağaçlarda gövdeden ayrılan kalın dal
[müzik]
  • Bazı çalgıların elle tutulan sap bölümü
[tarih]
  • Karakol

    Lakin böyle kardan yolların örtüldüğü bu gecede, koldan korku yoktu. Rahatça eğlenebilirlerdi. - Refik Halit Karay

[askerlik]
  • Kanat

    Sağ kol. Sol kol.

[denizcilik]
  • Bir halat oluşturan bükülmüş lif demetlerinden her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kola çıkmak
  • kol atmak
  • kol gezmek
  • kol kanat olmak (veya germek)
  • kolları kopmak
  • kollarını açmak
  • kollarının arasına almak
  • kollarını sallaya sallaya gelmek
  • kolları sıvamak
  • kolu kanadı kırılmak
  • koluna girmek
  • koluna kuvvet
  • kolunda altın bileziği olmak
  • kol uzatmak
  • kol vermek
  • kol vurmak

Birleşik Kelimeler: kolağası, kol ağzı, kol akımı, kol bağı, kolbastı, kolbaşı, kol böreği, kol değirmeni, kol demiri, kol emekçisi, kol kapağı, kol kemiği, kol kola, kol nizamı, kol saati, beşinci kol, çift kol, eğitsel kol, kafakol, karakol, karpuz kol, ön kol, sağkol, sağ kol, takma kol, kolu uzun, cırcır kolu, çengi kolu, dağ kolu, deve kolu, imdat kolu, iş kolu, kantar kolu, kapı kolu, keşif kolu, kumanda kolu, sürgü kolu, tulumba kolu, vites kolu, yay kolu, yürüyüş kolu, zuhuri kolu


LOK (Kelime Kökeni: İngilizce lock)


[isim] [denizcilik]
  • Gemileri, farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz

OF


[ünlem]
  • Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz

    Of, bıktım artık! Of, kolum acıdı! Bu da ne karışık bir rüya imiş diye söyleniyordu. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • of bile dememek
  • of çekmek

[isim]
  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

FOL (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Tavuğun istenilen yere yumurtlaması için o yere konulan yumurta veya yumurtaya benzeyen şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fol yok yumurta yok


FOK (Kelime Kökeni: Fransızca phoque)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Etçiller takımının fokgiller familyasından, 1-2 metre boyunda, postu değerli, memeli deniz hayvanı, ayı balığı (Phoca)

    Donuk ışıkta birçok fokun mağaraya girdiğini görmüş. - Halikarnas Balıkçısı


KOF


[sıfat]
  • Kuruyarak veya çürüyerek içi boşalmış olan

    Kof ceviz.

[mecaz]
  • Boş, değersiz, bilgisiz, yetkisiz (kimse)

    Bunlar medeni milletlerin lügat kitaplarına süs olsun diye yazılmış fantazyalı kof lakırtılardır. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[mecaz]
  • Güçsüz, dermansız

    Kof adam.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kof çıkmak


FLOK (Kelime Kökeni: İtalyanca floco)


[isim] [denizcilik]
  • Geminin cıvadrasına çekilen üçgen yelken

FOLK (Kelime Kökeni: İngilizce folk)


[isim]
  • Halk (I)

Birleşik Kelimeler: folk müziği, folk sanatçısı