FLAMENKO Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



FLAMENKO harflerini içeren 4 harfli 36 kelime bulunuyor. 4 harfli FLAMENKO kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FLOK11, FOLK11, KOFA11, NEMF11, FENA10, KAFE10, LENF10, KOMA6, LOME6, MOKA6, MOLA6, MANO6, ONMA6, OLMA6, ALEM5, AMEL5, EKOL5, ENAM5, EMAN5, ELMA5, KLON5, KOLA5, KANO5, KAME5, LAME5, MEAL5, MALE5, NOEL5, NEMA5, NAME5, AKNE4, ELAN4, KLAN4, KALE4, LAKE4, NALE4


AKNE (Kelime Kökeni: Fransızca acné)


[isim] [tıp]
  • Yağ bezlerinin deri üzerinde oluşturduğu iltihaplı sivilce

ELAN (Kelime Kökeni: Arapça elān)


[zarf] [eskimiş]
  • Şimdi, şu anda, hâlâ, henüz, daha

    Zaten evlerinde elan sinide, yer sofrasında yemek yiyorlar. - Refik Halit Karay


KLAN (Kelime Kökeni: Fransızca clan)


[isim] [toplum bilimi]
  • Boy (II)

    Belli bir klandan olan, o klanın geleneklerine göre davranmaktan başka türlüsünü düşünemezdi. - Melih Cevdet Anday


KALE (Kelime Kökeni: Arapça ḳalʿa)


[isim] [tarih]
  • Düşmanın gelmesi beklenilen yollar üzerinde, askerî önem taşıyan şehirlerde, geçit ve dar boğazlarda güvenliği sağlamak için yapılan kalın duvarlı, burçlu, mazgallı yapı, kermen

    Onu kalenin yanındaki küçük mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler. - Halikarnas Balıkçısı

[mecaz]
  • Genellikle bir düşüncenin savunulduğu, sürdürüldüğü yer
[spor]
  • Takımla oynanan bazı top oyunlarında topun sokulmasına çalışılan yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kale gibi
  • kaleyi içinden fethetmek

Birleşik Kelimeler: kale bedeni, kalebent, kale çizgisi, kale vuruşu, uçankale

[isim]
  • Denizli iline bağlı ilçelerden biri

LAKE (Kelime Kökeni: Fransızca laqué)


[sıfat]
  • Lak ile cilalanmış

    Yaldızlı beyaz lake karyolasının yanındaki koltukta dadısı uyukluyordu. - Cahit Uçuk


NALE (Kelime Kökeni: Farsça nāle)


[isim] [eskimiş]
  • İnleme, inilti

ÂLEM (Kelime Kökeni: Arapça ʿālem)


[isim] [gök bilimi]
  • Evren
[zamir]
  • Herkes, başkaları

    Bu yaptığından dolayı âleme rezil oldun.

[mecaz]
  • Eğlence

    O gün evde iki gün önceki araba âlemlerini düşünüyordu. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • âleme verir talkını (veya telkini), kendi yutar salkımı
  • âlemin ağzı torba değil ki büzesin
  • âlemi var mı?
  • âlem yapmak

Birleşik Kelimeler: bir âlem, cümle âlem, devriâlem, dış âlem, dünya âlem, el âlem, harcıâlem, ibretiâlem, içki âlemi, kibarlar âlemi, masal âlemi, oturak âlemi, rakı âlemi

[isim]
  • Bayrak
[mecaz]
  • Simge

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alem olmak


AMEL (Kelime Kökeni: Arapça ʿamel)


[isim]
  • Yapılan iş, edim, fiil
[din bilgisi]
  • Bir kimsenin dinin buyruklarını yerine getirmek için yaptıkları
[mecaz]
  • İshal

Birleşik Kelimeler: aksülamel


EKOL (Kelime Kökeni: Fransızca école)


[isim]
  • Bir bilim ve sanat kolunda ayrı nitelik ve özellikleri bulunan yöntem veya akım, okul

    Bizim ekolü biraz tetkik etmiş olsaydınız daha rahat anlaşırdık. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ekol kurmak


ENAM (Kelime Kökeni: Arapça enām)


[isim] [eskimiş]
  • Yaratılmış bütün canlılar
[isim] [eskimiş] [din bilgisi]
  • İçinde Kur'an'dan bazı ayet ve surelerin bulunduğu dua kitabı

EMAN (Kelime Kökeni: Fransızca éman)


[isim]
  • Radyoaktif cisimlerde ölçü birimi

ELMA


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, çiçekleri pembe veya beyaz bir ağaç (Pirus malus)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elma da alma da demesini biliriz
  • elma gibi
  • elmanın dibi göl, armudun dibi yol
  • elmayı çayıra, armudu bayıra

Birleşik Kelimeler: elmabaş, elma çayı, elma hoşafı, elma kompostosu, elma sirkesi, elma suyu, elma şarabı, elma şekeri, elma şurubu, elma yanaklı, acı elma, çürük elma, ekşi elma, Kızılelma, âdemelması, Amasya elması, Amerikan elması, dağ elması, deveelması, ferik elması, fil elması, Japon elması, kabak elması, kiraz elması, misket elması, pamuk elması, şeytan elması, yer elması


KLON (Kelime Kökeni: İngilizce clone)


[isim] [biyoloji]
  • Kopya

KOLA (Kelime Kökeni: İtalyanca colla)


[isim]
  • Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta
[isim] [bitki bilimi]
  • Kolagillerden, Afrika'nın sıcak bölgelerinde yetişen ve kola cevizi adıyla anılan, çekirdekleri kahveden daha uyarıcı olan bazı içeceklerde ve hekimlikte kullanılan bir bitki (Cola acuminata)

Birleşik Kelimeler: kola cevizi


KANO (Kelime Kökeni: Fransızca canot)


[isim]
  • Kürekle yürütülen dar, uzun, hafif tekne

    Yelkensiz ve dümensiz kotra, şimdi bir kano sürati ile hareket ediyordu. - Aka Gündüz