FİLARİZ ile Oluşan Kelimeler (FİLARİZ Kelime Türetme)



FİLARİZ harflerinden oluşan 51 kelime bulunuyor. FİLARİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Filariz kelimesinin anlamı nedir? Filariz ile başlayan kelimeler. İçinde filariz olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

FİLARİZ16

6 Harfli Kelimeler

FAİZLİ15

5 Harfli Kelimeler

FİLİZ14, İZAFİ14, İFRAZ14, LAFZİ14, ZİFİR14, ZARİF14, AFİLİ11, FİLAR11, FARİL11, ZİRAİ8

4 Harfli Kelimeler

FRİZ13, FAİZ13, FARZ13, ZARF13, ARİF10, FİİL10, FAİL10, AZİL7, ZİRA7, ZAİL7, LİRA4

3 Harfli Kelimeler

FAZ12, AFİ9, FİL9, FAR9, FAL9, İFA9, LAF9, LİF9, RAF9, ARZ6, LAZ6, ZİR6, ZİL6, ZAR6, ARİ3, ALİ3, İRİ3, İLA3, LİR3

2 Harfli Kelimeler

AF8, FA8, AZ5, İZ5, AR2, AL2, İL2, LA2, RA2


AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)


[isim]
  • 100 m² değerinde yüzey ölçü birimi

    Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.

[isim]
  • Utanma, utanç duyma

    Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ar damarı çatlamış
  • ar dünyası değil kâr dünyası
  • ar etmek
  • arına dokunmak
  • ar namus tertemiz
  • ar ve hayâ perdesi yırtılmak
  • ar yılı değil, kâr yılı

Birleşik Kelimeler: ar belası

[kimya]
  • Argon elementinin simgesi

AL


[isim]
  • Kanın rengi, kızıl, kırmızı
[sıfat]
  • Bu renkte olan

    Al bayrak. Al çuha.

[sıfat]
  • Bu renkte olan (at)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al elmaya taş atan çok olur
  • al giymedim ki alınayım
  • al gömlek gizlenemez
  • alı alına, moru moruna
  • alı al, moru mor
  • al kanlara boyanmak
  • al kiraz üstüne kar yağmış

Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar

[isim] [eskimiş]
  • Aldatma, düzen, tuzak, hile

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz

[kimya]
  • Alüminyum elementinin simgesi

İL


[isim]
  • Ülkenin vali yönetimindeki bölümü, vilayet

    İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır. - Anayasa

[tarih]
  • Eski Türklerde devlet

Birleşik Kelimeler: ilbay


LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)


[isim] [müzik]
  • Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
[kimya]
  • Lantan elementinin simgesi

RA


[kimya]
  • Radyum elementinin simgesi

ARİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿārī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çıplak
[isim]
  • İran'dan geçerek Kuzey Hindistan'a yerleşen halk veya bu halktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Ari dil


ALİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿālī)


[sıfat]
  • Yüce, yüksek

    Bu bizim en büyük, en şanlı, en ali bir günümüz, en mukaddes millî bayramımız. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: Babıali, zatıalileri, zatıaliniz

[isim]
  • `Kurnazca ve haince düzen` anlamında Ali Cengiz oyunu, `çok zorba` anlamında Ali kıran baş kesen, `bir kimse birinden aldığını ötekine, ötekinden aldığını bir başkasına vererek işini yürütmek` anlamında Ali'nin külahını Veli'ye, Veli'nin külahını Ali'ye giydirmek deyimlerinde geçen bir söz

İRİ


[sıfat]
  • Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı

    Erdal, nişan halkasına benzediğini fakat taşlarının iri olduğunu söyledi. - Emine Işınsu

Birleşik Kelimeler: iribaş, iri iri, iri kıyım, iri laf, iri yapılı, iri yarı, irili ufaklı, genç irisi


İLA (Kelime Kökeni: Arapça ilā)


[edat] [eskimiş]
  • Belirtilen sayıların da dâhil edildiği aralığı anlatan söz

    Bugün Ege'de rüzgâr üç ila beş kuvvetinde esecekmiş.


LİR (Kelime Kökeni: Fransızca lyre)


[isim] [müzik]
  • Kaynağı mitolojik çağlara dayanan kirişli bir çalgı

LİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca lira)


[isim]
  • Yüz kuruş değerinde Türk para birimi, teklik

    Bu pazarlığın yapıldığı zamanda liranın kıymeti vardı. - Refik Halit Karay

[eskimiş]
  • Yedi gram ağırlığında altın sikke, liralık, sarı lira

Birleşik Kelimeler: ata lira, sarı lira


AZ


[sıfat]
  • Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı

    Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[zarf]
  • Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aza çoğa bakmamak
  • aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
  • aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
  • az ateş çok odunu yakar
  • az bulmak
  • az buz olmamak
  • az değil
  • az gelmek
  • az görmek
  • az günün adamı olmamak
  • azı çoğa saymak (veya tutmak)
  • az kaldı (veya kalsın)
  • az kaz, uz kaz, boyunca kaz
  • az olsun, uz olsun
  • az söyle, çok dinle
  • az tamah çok ziyan getirir
  • az veren candan, çok veren maldan
  • az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur

Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından

[eskimiş] [kimya]
  • Azot elementinin simgesi

İZ


[isim]
  • Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare

    Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık

[matematik]
  • Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iz bırakmak
  • izi belirsiz olmak
  • izinden yürümek
  • izine basmak
  • izine dönmek
  • izine düşmek
  • izine uymak
  • izini düşürmek
  • izini kaybetmek
  • izi silinmek
  • iz sürmek

Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi


ARZ (Kelime Kökeni: Arapça ʿarż)


[isim]
  • Sunma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arz etmek

Birleşik Kelimeler: arzıendam, arz odası, arz talep, arzuhâl, para arzı

[isim] [eskimiş]
  • En, genişlik
[isim] [eskimiş]
  • Yer, yeryüzü

    Büzülüp kaldığım köşede sabahın bir an evvel olmasını, güneşin bir saat evvel arza inmesini bekliyorum. - Etem İzzet Benice

Birleşik Kelimeler: arz cazibesi, arz dairesi, arz derecesi


LAZ


[isim]
  • Güney Kafkasyalı bir halk veya bu halktan olan kimse